Fecir | Konular | Kitaplar

İnsanın Değer ve Üstünlüğü.

İnsanın Değer ve Üstünlüğü




İnsanın
Değer ve Üstünlüğü

                              



"Biz insanı  ahsen-i takvîm üzere/en
güzel şekilde yarattık. Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık."
(95/Tîn, 4-5) Ayette geçen "takvîm" kelimesi, müfessirlerce değişik
şekillerde yorumlanmış, kimi sûret ve duyu organlarının güzelliği, kimi boyunun
doğruluğu ve ayakları üzerinde dik durması demiş, kimi de "ahsen-i takvîm"
sözünü akıl, idrak ve temyiz (ayırma yeteneği)  ile  zînetlenmiş  olmak 
şeklinde  algılamıştır.  Gençliğe,  güç  ve  kuvvete  yoranlar da

olmuştur. Elmalılı, bu görüşleri 
sıraladıktan  sonra  takvîm  kelimesini  daha  genel  bir  anlamda
değerlendirmiş, insan için güzel olan her şeyi bu manaya dahil etmiştir. Bununla
beraber, şekil ve sûretten çok, ahsen-i takvîmi insanın duygusunda, özellikle
güzellik denen manayı anlamasında ve o duygudan güzellerin güzeli
"ahsenu'l-hâlikıyn"i ve O'nun hüsn-i mutlakla en güzel  olan  kemal 
sıfatlarını  tanıyıp  O'nun  ahlakıyla  ahlaklanmakta  aramıştır. Ona göre insan
doğarken bu kemale sahip olarak değil; bu kıvama, bu kemale  ve bu güzelliğe
yeteneği olmak anlamında ahsen-i takvîmde yaratılmıştır. Aksi halde insanda
hiçbir olumsuz özelliği bulunmazdı. Halbuki öyle olmadığı, insanın birtakım
kötülüklerle iç içe bulunduğu görülmektedir. Elmalılı, bu süflîliklerden
kurtularak kemale ermenin yolunu, ruh güzelliğine ve temizliğine ulaşmakta
görüyor.[1]

Muhammed Kutub, İslam düşünce
sisteminin insanı sadece bedeni ile ele alarak ruhu bir kenara bırakmadığını,
her zaman ruhu bedenle birlikte düşündüğünü kaydetmektedir.[2]
İnsanda üstün ve aşağı iki prensibin devamlı çatışma halinde bulunduğu, onun
ulvîliği kadar aczinin de buradan kaynaklandığı söylenebilir. Bir kısım insan,
ruhun yücelmesiyle ulviyet kazandığı halde, bir kısmı da bedenin süflî arzu ve
heveslerine yenik düşerek alçalmaktadır.

Kur'an'ın beyanına göre,

"İnsan hiç şüphesiz hüsran içindedir.
Ancak iman edip salih amel işleyenler, birbirine hakkı/gerçeği tavsiye edenler
ve sabırlı olmayı öğütleyenler bunun dışındadır."
(103/Asr, 2-3) 

Kur'an ve onun tefsirlerinden
anlıyoruz ki, insanın yaratılışı Allah'a imanı gerektirmekle beraber küfre de
müsaittir. Tabiatında meleğe yakın taraflar bulunduğu gibi; şeytana yakın
taraflar da vardır.

 

 





[1]
Elmalılı,  Hak Dini Kur'an Dili, c. 8, s. 5938





[2]
M. Kutub, İslam Düşüncesinde Sanat, s. 32