Keşf
Keşf
Keşf:
Açığa çıkarma,
perdenin açılması. Örtülü olanı açma, gizli olanı meydana çıkarma, sezme, tahmin
etme. Tasavvufta; a) Perdenin ötesindeki gaybî hususlara ve hakiki şeylere,
bunları yaşayarak ve temâşâ ederek vâkıf olmak. Mükâşefe, beden ve his
perdesinin kalkması ve ruh âleminin seyr edilmesi. b) İlham. Doğrudan ve
aracısız Allah'tan alınan bilgi. Bu bilgi ya ilâhî hitabı işitmek ve dinlemek
veya gayb âlemini görmek sûretiyle elde edilir. c) İbn Arabîye göre velîler,
bilgileri peygamberlere vahiy getiren meleğin aldığı kaynaktan doğrudan alırlar.
Bazı keşifler kesin bilgi verir. Sûfîlere göre maddî ve duyulur âlemden gelen
tesir, kir ve pas kalbin gayb âlemini görmesine engel olan bir perde (hicâb)
oluşturur. Riyâzet ve tasfiye ile bu perde kalkınca gayb, ayân-beyân olarak
görülür. Bu perdenin açılmasına, yani kalp gözünün açılmasına keşf denir.
Keşf-i zamâir: Bir velînin başkalarının kalbinden ve zihninden geçen şeyleri
bilmesi. Keşf-i ahvâl-i kubûr: Bir velînin mezarlarda gömülü olan ölülerin o
âlemdeki hallerini bilmesi. (s. 310-311)
Keşf:
Açığa çıkarma,
perdenin açılması. Örtülü olanı açma, gizli olanı meydana çıkarma, sezme, tahmin
etme. Tasavvufta; a) Perdenin ötesindeki gaybî hususlara ve hakiki şeylere,
bunları yaşayarak ve temâşâ ederek vâkıf olmak. Mükâşefe, beden ve his
perdesinin kalkması ve ruh âleminin seyr edilmesi. b) İlham. Doğrudan ve
aracısız Allah'tan alınan bilgi. Bu bilgi ya ilâhî hitabı işitmek ve dinlemek
veya gayb âlemini görmek sûretiyle elde edilir. c) İbn Arabîye göre velîler,
bilgileri peygamberlere vahiy getiren meleğin aldığı kaynaktan doğrudan alırlar.
Bazı keşifler kesin bilgi verir. Sûfîlere göre maddî ve duyulur âlemden gelen
tesir, kir ve pas kalbin gayb âlemini görmesine engel olan bir perde (hicâb)
oluşturur. Riyâzet ve tasfiye ile bu perde kalkınca gayb, ayân-beyân olarak
görülür. Bu perdenin açılmasına, yani kalp gözünün açılmasına keşf denir.
Keşf-i zamâir: Bir velînin başkalarının kalbinden ve zihninden geçen şeyleri
bilmesi. Keşf-i ahvâl-i kubûr: Bir velînin mezarlarda gömülü olan ölülerin o
âlemdeki hallerini bilmesi. (s. 310-311)
VELÎ
- VELÎ/ DOST..
- Velî; Anlam ve Mâhiyeti
- Allah'ın Mevlâ ve Vâli Oluşu
- Allah'ın Veli Oluşu. Allah'ın Sıfatı Olarak el-Velî
- el- Mevlâ
- el-Vâli
- Allah Kimlerin Velîsidir?.
- Allah Bazı Kimselere Dost Değildir
- Dostun Nitelikleri Velâyette/Dostlukta Aranan Özellikler
- Dost Olmak; Allah'a, Rasûlüne ve Mü'minlere. Allah ve Rasûlüne Dost Olmak
- Müslümanların Birbirleriyle Dostlukları
- Kur'ân-ı Kerim'de Velî ve Velâyet (Dost ve Dostluk) Kavramı
- Peygamber ve Onun Yolunu İzleyenler Dışındakileri Dost Kabul Edenler, Âhirette Büyük Pişmanlık Duyacaklar
- O Gün Dostlar, Düşman Kesilecek
- Başta Yahûdiler Olmak Üzere Ehl-i Kitab'ın Çoğu, Kâfirlerle/İnkârcı Ateistlerle Dostluk Ederler
- Tâğutları Velî/Dost Edinmek
- Allah'ın Düşmanlarını ve Mü'minlerin Düşmanlarını Dost Edinmek
- Zâlimlerle Dostluk
- Onursuz Kâfirleri Dost Edinenler, İzzet ve Şerefi Onların Yanında mı Arıyor?.
- Mü'minlerin Kâfirleri Velî/Dost Edinmesi
- Düşmanlıkta Aşırı Gidilmemesi, Düşman Bir Toplumun Bir Gün Dost Olabileceği
- Düşmanı Yakın Bir Dost Haline Getirmek İçin Güzel Tavır
- Hadis-i Şeriflerde Velâyet/Dostluk.
- Düşmanlık ve Dostluk; Tevhidin Gereğidir, İmanın Dışa Yansımasıdır
- Velîliği Gerekli Olanlar
- Velî Edinilmesi Yasak Olanlar
- Velâyetin Siyasî Görüntüleri
- Siyâsî Anlamda Velâyet-Kadın İlişkisi
- Müslüman Olmayan Akrabalarla Dostluk ve İlişki
- Evliyâullah / Allah'ın Velîleri Kimlerdir?.