Fecir | Konular | Kitaplar

Şeyh

Şeyh




Şeyh:

 
Çoğulu;
Meşâyih, şüyûh, eşyâh. Yaşlı, ihtiyar, pîr, bey, önder, kabile başkanı.
Tasavvufta; a) Nefsinden fâni Hak'ta bâki velî, Hak dostu. b) Tâliplere
rehberlik etmek ve onları irşâd etmek ehliyetine ve liyâkatine sahip olan
insan-ı kâmil, rehber, delil, mürşid. Şeyh, kâmil ve mükemmildir; başkalarını da
kemâle erdirir. Şeyh-i tarikat: Mürid ve müntesiblerini, bir annenin bebeğini
terbiye etmesi ve yetiştirmesi gibi terbiye edip yetiştiren şeyh. Tarîkat
şeyhleri böyledir. Bunlar mürid ve müntesiblerinin mal, beden ve ruhları
üzerinde mutlak olarak söz sahibidirler. Mürid ne dil, ne kalb ile şeyhine
itiraz edebilir. Şeyhine "hayır!" diyen bir mürid iflâh bulmaz. Şeyhe karşı
işlenen günahın tevbesi olmaz. Şeyhin önündeki mürid, gassâlin önündeki cenâze
gibidir, irâdesi yoktur; şeyh ona hangi şekli verirse onu muhâfaza eder, şeyhte
fâni olmak Allah'ta fâni olmanın mukaddimesidir. Allah'a giden yol, şeyhten
geçer. Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır. Şeyh keşif ve kerâmet sahibidir.
Allah'ın arz üzerindeki halifesidir. Allah adına hareket eder. Şeyh, Hz.
Peygamber'in nâibidir, Onun temsilcisidir. (s. 496-497)