Arafat'ta Vakfenin Zamanı
Arafat
Arafat'ta Vakfenin Zamanı:
Hanefî, Mâlikî ve Hanbelîlere göre, Arafat'ta
gece ile gündüzün arasını birleştirmek için güneş batıncaya kadar kalmak
vâciptir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) böyle yapmış ve "Hac ile ilgili
ibâdetlerinizi benden alın"[1]
buyurmuştur. Bu yüzden, güneşin batışından önce Arafat'tan ayrılana kurban
cezası gerekir. Şâfiîler gurûba kadar kalışı sünnet kabul ederler.
[2]
Arefe günü, yani zilhiccenin dokuzuncu günü
güneşin zevalinden, Kurban bayramı günü, ikinci fecrinin doğuşuna kadar vakfe
yapılmalıdır. Arefe günü güneş batımına kadar Arafat'ta kalmak vaciptir, güneş
batımından önce ayrılan kimseye kurban gerekir, haccı ise vakfe yaptığından
dolayı sahih olur. Ya'mur b. Abdurrahman ed-Deyli diyor ki:
"Arafat'ta peygamber (a.s.)'ın yanına geldim, o
sırada bir grup Necid'li gelerek:
"Ey Allah'ın Nebisi! Hac nasıl bir şeydir?" diye
sordular. Allah'ın Nebisi şöyle cevap verdi:
"Hac Arafat'tır, Cem gecesi[3]
sabah namazından önce gelen bir kimsenin haccı tamamdır."[4]
Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in zamanından beri
cahiliye devrindeki bütün araplar hacca niyet ederlerdi, zilhiccenin dokuzuncu
günü Arafat'a, güneş batımından sonra da Müzdelife'ye ve oradan da Minaya
geçerlerdi. Daha sonraları Kureyş kabilesi kibirlerinden dolayı diğer Arap
kabileleriyle aynı zamanda vakfe yapmayarak konumlarının diğer kabilelerden
farklı olduğunu ortaya koymaya çalıştılar. İslam geldikten sonra Kur'an,
Kureyşlilerin bu davranışlarını hoş karşılamadı ve onları ihtar etti. Kur'an
sahih bir haccın nasıl olacağı ile ilgili esasları belirleyerek, Hz. İbrahim'in
yaptığı hac ibadetine aykırı olan eski adetlerin tümünü kaldırdı. Hac yapanlara
Allah ve Resulünün emirlerine uymaları, makbul bir hac için de tevbe ve
istiğfarda bulunmaları emredildi.[5]
Cumhura göre; Arafat'ta ikindi namazını, öğle
namazıyla birleştirerek cem (birleştirmek) ve kasr (kısaltma) yapmak vaciptir.
Şafiilere göre ise sünnettir.[6]
Arafat'ta güneş batımına kadar durmak ve oradan ayrılmamak vaciptir. Çünkü Hz.
Peygamberin güneşin batımından sonra, Arafat'tan ayrıldığı rivayet edilmiştir.[7]
Arafat'ın her hangi bir yerinde, bir an bile
durmanın vakfe sayılacağı hususunda alimler ittifak etmişlerdir.
[8]
[1]
Ahmed bin Hanbel, III/318, 366.
[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.
[3]
Cem gecesi, Müzdelifede geçirilen geceye denir.
[4]
Ebu Davud, Sünen, Kitabu'l-Menasik, Hadis no: 1949 Kahire,
1988, II/203
[5]
Mevdudi, Tefhimi'l-Kur'an, I/162
[6]
İbn Rüşd, Bidaye, I/254
[7]
Zuhayli, a.g.e, IV/53
[8]
Mehmet Peker, Hacc Nedir?
Arafat'ta Vakfenin Zamanı:
Hanefî, Mâlikî ve Hanbelîlere göre, Arafat'ta
gece ile gündüzün arasını birleştirmek için güneş batıncaya kadar kalmak
vâciptir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s.) böyle yapmış ve "Hac ile ilgili
ibâdetlerinizi benden alın"[1]
buyurmuştur. Bu yüzden, güneşin batışından önce Arafat'tan ayrılana kurban
cezası gerekir. Şâfiîler gurûba kadar kalışı sünnet kabul ederler.
[2]
Arefe günü, yani zilhiccenin dokuzuncu günü
güneşin zevalinden, Kurban bayramı günü, ikinci fecrinin doğuşuna kadar vakfe
yapılmalıdır. Arefe günü güneş batımına kadar Arafat'ta kalmak vaciptir, güneş
batımından önce ayrılan kimseye kurban gerekir, haccı ise vakfe yaptığından
dolayı sahih olur. Ya'mur b. Abdurrahman ed-Deyli diyor ki:
"Arafat'ta peygamber (a.s.)'ın yanına geldim, o
sırada bir grup Necid'li gelerek:
"Ey Allah'ın Nebisi! Hac nasıl bir şeydir?" diye
sordular. Allah'ın Nebisi şöyle cevap verdi:
"Hac Arafat'tır, Cem gecesi[3]
sabah namazından önce gelen bir kimsenin haccı tamamdır."[4]
Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in zamanından beri
cahiliye devrindeki bütün araplar hacca niyet ederlerdi, zilhiccenin dokuzuncu
günü Arafat'a, güneş batımından sonra da Müzdelife'ye ve oradan da Minaya
geçerlerdi. Daha sonraları Kureyş kabilesi kibirlerinden dolayı diğer Arap
kabileleriyle aynı zamanda vakfe yapmayarak konumlarının diğer kabilelerden
farklı olduğunu ortaya koymaya çalıştılar. İslam geldikten sonra Kur'an,
Kureyşlilerin bu davranışlarını hoş karşılamadı ve onları ihtar etti. Kur'an
sahih bir haccın nasıl olacağı ile ilgili esasları belirleyerek, Hz. İbrahim'in
yaptığı hac ibadetine aykırı olan eski adetlerin tümünü kaldırdı. Hac yapanlara
Allah ve Resulünün emirlerine uymaları, makbul bir hac için de tevbe ve
istiğfarda bulunmaları emredildi.[5]
Cumhura göre; Arafat'ta ikindi namazını, öğle
namazıyla birleştirerek cem (birleştirmek) ve kasr (kısaltma) yapmak vaciptir.
Şafiilere göre ise sünnettir.[6]
Arafat'ta güneş batımına kadar durmak ve oradan ayrılmamak vaciptir. Çünkü Hz.
Peygamberin güneşin batımından sonra, Arafat'tan ayrıldığı rivayet edilmiştir.[7]
Arafat'ın her hangi bir yerinde, bir an bile
durmanın vakfe sayılacağı hususunda alimler ittifak etmişlerdir.
[8]
[1]
Ahmed bin Hanbel, III/318, 366.
[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.
[3]
Cem gecesi, Müzdelifede geçirilen geceye denir.
[4]
Ebu Davud, Sünen, Kitabu'l-Menasik, Hadis no: 1949 Kahire,
1988, II/203
[5]
Mevdudi, Tefhimi'l-Kur'an, I/162
[6]
İbn Rüşd, Bidaye, I/254
[7]
Zuhayli, a.g.e, IV/53
[8]
Mehmet Peker, Hacc Nedir?
HAC
- Haccın Faydaları
- Haccın Vâcipleri
- Hayız ve Nifaslı Kadının Durumu
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
- Niyet ve Hazırlık
- ÖNSÖZ..
- Say' Yapmak.
- Şeytan Taşlama Eylemi;
- 1) Dış Engel
- BİBLİYOGRAFYA.. Ana Kaynaklar
- GİRİŞ.
- Hac Nasıl Yapılır? (Hacla İlgili Uygulama Özeti)
- Haccın Diğer İbadetlerden Farklı Özellikleri
- Haccın Engelleri
- Hedy (Kurbanlık)
- Safa İle Merve Arasında Sa'yin Önemi
- 2) İç Engel
- Arafat'ta Vakfe.
- Diğer Kaynaklar
- HACC.. Haccın Sözlük Anlamı
- Haccın Sıhhatinin Şartları
- Haccın Sosyal Yönü.
- İslama Göre Hedy'nin Çeşitleri 1- Vacip olan Hedy (Kurban)
- Mekke'ye Varış.
- 2- Nafile Olan Hedy;
- Arafat İsmi Nereden Gelmektedir?.
- Hac İbadetine Yolculuk. Bu Yolculuğa Kişinin İstekli Olması ve Ona Hazırlanması Gerekir
- Haccın Istılahi Anlamı
- Ka'be Tarihi
- Kimler Haccetmelidir