Fecir | Konular | Kitaplar

Din Adamlarını Ta ı Edindiler

Din Adamlarını Tanrı Edindiler



Din Adamlarını Tanrı Edindiler:



 

"De ki: ‘Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda
müsâvi/anlamı eşit (ve âdil) bir kelimeye gelin, (şöyle diyerek): ‘Allah'tan
başkasına tapmayalım; O'na  hiçbir  şeyi  eş  tutmayalım  ve  Allah'ı  bırakıp 
da  kimimiz,  kimimizi  rabler edinip ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz
çevirirlerse işte o zaman deyin ki: ‘Şâhid olun, biz muhakkak müslümanlarız."
(3/Âl-i İmrân, 64)

Hıristiyan din adamları, bir şeyi helâl ve haram
kılar, hıristiyanların günahlarını günah çıkararak affederler, insanları cennete
koyacaklarını söylerler. Bu ve benzeri durumlar, din adamlarının kendilerini
tanrı yerine koymaları, bunları kabul edenlerin de onları tanrı kabul
etmeleridir: "Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini/hahamlarını, râhiplerini ve
Meryem oğlu Mesih'i (İsa'yı) rabler edindiler. Halbuki hepsine de  tek  ilâh'a 
ibâdet/kulluk   etmekten   başka hiçbir şey emrolunmadı. O'ndan başka hiçbir
ilâh/tanrı yoktur. O, bunların şirk/ortak koştukları şeylerden uzaktır,
yücedir." (9/Tevbe, 31)                         

Tanrı için kullanılan "baba" tâbiri, çok
alçaltıcıdır; zira insan toplumunda, kötü hâtıralar bırakan aile babaları
vardır; aynı zamanda baba terimi, cinsel ilişkileri  hatırlatır;  ölümü ve
kendisinden sonra bir vârisi düşündürür. Mecâzî ve temsilî manada bile olsa, hem
Eski Ahid ve hem Yeni Ahid'de İsa'dan başka insanlar için "Tanrı'nın oğlu"
tâbiri kullanılmıştır. Bu ise "biricik oğul" tâbiri ile tezat halindedir.
Luka'ya göre (Luka 3/38), Âdem (a.s.) Tanrı'nın oğludur. "Seigneur"
kelimesinden, İsa'nın Tanrı oğlu olduğu, yani ulûhiyete iştirak ettiği
anlaşılıyor ki, bu da Allah'ın birliğine zıt düşmektedir.

"Tanrı'nın oğlu" tâbirinin
kitabî manasından (mecaz olarak kullanılışından) söz etmiştik. Bunu açıklayalım:
Tek Tanrı'ya inananlar diye yahudilerden bahseden Beşinci Sifir (14/1) onları
şöyle tavsif eder: "Siz Tanrı'nız Ebedî'nin çocuklarısınız."  Hıristiyanlığa
gelince, bizzat İsa, birkaç kez Tanrı'ya inananların Tanrı'nın oğlu olduğunu
bugünkü İncillerde söyler, bunu açıklar, hatta tarif eder. Şöyle ki: "Barışı
elde edenlere ne mutlu! Zira onlar Tanrı'nın çocukları diye çağrılacaklar."
(Matta, 5/9). Bu arada çok ilginç olan şu hususu hatırlatalım: İncil'in bu
cümlesinde yer alan "pacificateur" yani, "uzlaştırıcı"  veya "barışı elde
edenler" tâbirleri, "müslüman" teriminin karşılığını ifade etmektedir. Bilindiği
gibi müslüman kelimesinin bir anlamı, "barış içinde ve selâmette olan"dır.
Meşhur bir hadis-i şerifte şöyle denmektedir: "Müslüman, müslümanların
elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir." (Buhâri, İman 4; Müslim, İman
64, 65, 66; Tirmizî, Kıyâme 52; Nesâi, İman 8)

Yine Luka şöyle demektedir: "Fakat
düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın ve bir şey ümid etmeden ödünç verin. Ve sizin
mükâfatınız büyük olacak ve siz Çok Ulu'nun oğulları olacaksınız, çünkü O,
nankör ve kötüler için de iyidir." (Luka, 6/35). Şayet "Tanrı'nın oğlu"
tâbirinin mânâsı bu ise, bundan çıkan her türlü karışıklık ve tutarsızlıklara
mâni olmak için, her şeyi açıkça söylemek lâzımdır.

Çok mânidardır ki, bu hıristiyan âmentüsü
metninin dışında -ki, bu metnin İncil veya Hz. İsa'nın sözü olmadığını
biliyoruz- Hz. İsa, Yeni Ahid (İnciller)'in hiçbir yerinde "ben Tanrı'yım"
demiyor; bilakis tam zıddını söylüyor: "İşte benim seçtiğim kulum..."
(Matta, 12/18). Tanrı'nın kendisi için bu sözünü söyleyerek, bunu kendisine
tatbik eden  Hz. İsa,  Tanrı'nın  kulu ve kölesi olmaktan gurur duymaktadır.
Yine Matta, 24/36 ve Markos, 13/32'ye göre, "dünyanın sonu ne zaman gelecek?"
sorusuna, İsa şöyle cevap verir: "Fakat o gün ve saat hakkında, ne göklerin
melekleri, ne de Oğul; yalnız Baba'dan başka kimse bir şey bilmez." Aynı şekilde
Yuhanna, 5/19'da şöyle demektedir: "Doğrusu ve doğrusu size derim: Baba'nın
yapmakta olduğunu gördüğü şeyden başka Oğul kendiliğinden bir şey yapamaz."
Görüldüğü gibi bugünkü İncillerde bile İsa, Tanrı olmadığını açıkça
söylemektedir.