Fecir | Konular | Kitaplar

Selâm-Müslim Bağlantısı

Selâm



Selâm-Müslim Bağlantısı:
        
İslâm, bir anlamda evrendeki
bütün varlıkların ister istemez, insanlardan bir kısmının ise kendi istekleriyle
(iradeleriyle) uydukları hayatın ve nizamın adıdır. Bütün varlıkların hayatı
‘İslâm'dır, yani Allah'a teslim olayıdır. İnsan da hayatını İslâmlaştırarak
‘selâm'a, selâmete (kurtuluş) ve huzura kavuşabilir.
Bu anlamdaki müslimlerin
yaşadığı toplum bir ‘selâm' toplumu, ‘daru's Selâm' olmalıdır. İnsanların
yaşadığı toplumlar veya üzerinde yaşadıkları bölgeler bütünüyle selâm yurdu
olamaz. Bu açıdan Allah (cc) mü'minlerin varacağı Cennet'e ‘selâm yurdu'
demektedir.[1]

Müslimler, birbirlerine ‘selam'
verirler. Böylece hem onlara; ‘selâmette olun, huzur içinde olan, benden güven
içinde olun' derler, hem de onlara ‘selâm yurduna kavuşun' diye dua ederler.
Gerçekten iman edip, İslâma
teslim olan kişilerin kalpleri ‘selím' kalptir. Gerçek kurtuluşa ermek için de
‘selím kalp' sahibi olmak gerekir.
Allah (cc) insanları müslüman
olmaya davet ediyor. Çünkü yaratılışın amacı Allah'a kulluktur, yalnızca  O'na
ibadet etmektir. Bu kulluğu gerçekleşebilmesinin yolu, Allah'ın din olarak uygun
gördüğü; yani boyun eğilmesi, itaat edilmesi, inanç ve hayat haline getirilmesi
için seçtiği yaşama biçimi, İslâm'dır. İnsanlar, İslâmın ilkelerine itaat edip
teslim olurlarsa müslim-müslüman olabilirler.
Allah'a iman eden bir mü'min,
emanetin gereğini yapabilmek için; bunun yerine getirebilmenin yolunu ve
kurallarını bildiren İslâm'a itaat eder. İşte bu itaata ibadet denir. Bütün
peygamberler insanları Allah'a ibadet etmeye, dolaysıyla müslüman olmaya davet
etmişlerdir. İbadet;  imanın yaşanmış, pratize edimiş halidir.

[2]
 

 



[1]
Yunus: 10/25.



[2]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan yayınları: 462-463.