Mescid-i Nebevî
Mescid
Mescid-i Nebevî:
Rasûlullah (s.a.s.)'ın
Medine'ye hicretinden hemen sonra ashâbıyla birlikte binâ ettiği mescid. Bu
mescide, Mescid-i Nebî, Mescid-i Rasûl, Mescid-i Şerif, Mescid-i Saâdet de
denilir. Bilindiği gibi, devesiyle Medine'ye giren Rasûlullah: "Bırakın deve
serbestçe yürüsün" demiş, onun durduğu yerde ikamet edip mescid yapacağını
belirtmişti. Deve, iki yetim kardeşe ait boş bir arsaya çöktü. Rasûlullah'ın
devesinin çöktüğü bu arsa sahipleri olan Neccaroğullarından Sehl ve Süheyl hîbe
etmek için ısrar ettilerse de Hz. Peygamber bunu kabul etmedi ve on dinar
karşılığında burayı satın aldı. Etrafı çevrili olan bu arsanın hemen
bitişiğinde, câhiliyye insanlarının gömülü bulunduğu bir mezarlık vardı.
Rasûlullah bu mezarlığın kaldırılması istedi. Böylece mescidin inşâ edileceği
arsa genişletilmiş oldu. Ayrıca burada bulunan su birikintisi de yok edildi (Nesâî,
Mesâcid 12). Ensar ve muhâcirden gönüllü kimselerin katılımıyla inşâ edilen bu
mescid için Rasûlullah, organize etmek, planlarını yapmak, kıble duvarının
tesbit ve inşâsı ve bir işçi gibi taş ve kerpiç taşımak şeklinde bizzat
katılmıştır.
Mescidde namaz kılınan yerin
üzeri açıktı. Ancak, mescidin ortasında, hurma ağacından yapılan direkler
üzerinde, hurma dal ve yapraklarından bir gölgelik yapılmıştı. Mescidin doğu
tarafında duvara bitişik olarak Rusûlullah (s.a.s.)'ın hanımları için odalar
inşâ edilmişti. Yine bu mescide bitişik olarak, gündüzleri bir eğitim-öğretim
yeri, geceleri ise evsiz kimseler ve misafirlerin barınması için "Suffe" denilen
üzeri kapalı bir bölüm eklenmişti. Medine'de inşâ edilen bu mescid, aynı
zamanda, kurulan İslâm devletine ait bütün faâliyetlerin yürütüldüğü bir merkez
niteliğinde idi (Nesâî, Mesâcid 20). Birçok kez genişletilen mescid, bazen
yeniden inşâ edilmiş, minâreler eklenmiştir.
Mescid-i
Nebî'de kılınan namaz, diğer mescidlerde kılınan namazlardan çok daha
faziletlidir. Hadis rivâyetinde buradaki namaz, başka mescidlerde kılınan bin
rekât namazdan daha hayırlı ve faziletli (Ahmed Bin Hanbel, I/16, 184; Nesâî,
Mesâcid 4) olduğu ifade edilmiştir. Bunun içindir ki, hac farîzasını îfa etmek
için bu topraklara giden müslümanlar, bir müddet (bu müddet, genellikle 40 vakit
peşpeşe namaz kılmak için 8 tam gündür) Medine'de kalarak Peygamber Mescidinde
ibâdet etmenin güzelliklerinden faydalanmaya çalışırlar.
Mescid-i Nebevî:
Rasûlullah (s.a.s.)'ın
Medine'ye hicretinden hemen sonra ashâbıyla birlikte binâ ettiği mescid. Bu
mescide, Mescid-i Nebî, Mescid-i Rasûl, Mescid-i Şerif, Mescid-i Saâdet de
denilir. Bilindiği gibi, devesiyle Medine'ye giren Rasûlullah: "Bırakın deve
serbestçe yürüsün" demiş, onun durduğu yerde ikamet edip mescid yapacağını
belirtmişti. Deve, iki yetim kardeşe ait boş bir arsaya çöktü. Rasûlullah'ın
devesinin çöktüğü bu arsa sahipleri olan Neccaroğullarından Sehl ve Süheyl hîbe
etmek için ısrar ettilerse de Hz. Peygamber bunu kabul etmedi ve on dinar
karşılığında burayı satın aldı. Etrafı çevrili olan bu arsanın hemen
bitişiğinde, câhiliyye insanlarının gömülü bulunduğu bir mezarlık vardı.
Rasûlullah bu mezarlığın kaldırılması istedi. Böylece mescidin inşâ edileceği
arsa genişletilmiş oldu. Ayrıca burada bulunan su birikintisi de yok edildi (Nesâî,
Mesâcid 12). Ensar ve muhâcirden gönüllü kimselerin katılımıyla inşâ edilen bu
mescid için Rasûlullah, organize etmek, planlarını yapmak, kıble duvarının
tesbit ve inşâsı ve bir işçi gibi taş ve kerpiç taşımak şeklinde bizzat
katılmıştır.
Mescidde namaz kılınan yerin
üzeri açıktı. Ancak, mescidin ortasında, hurma ağacından yapılan direkler
üzerinde, hurma dal ve yapraklarından bir gölgelik yapılmıştı. Mescidin doğu
tarafında duvara bitişik olarak Rusûlullah (s.a.s.)'ın hanımları için odalar
inşâ edilmişti. Yine bu mescide bitişik olarak, gündüzleri bir eğitim-öğretim
yeri, geceleri ise evsiz kimseler ve misafirlerin barınması için "Suffe" denilen
üzeri kapalı bir bölüm eklenmişti. Medine'de inşâ edilen bu mescid, aynı
zamanda, kurulan İslâm devletine ait bütün faâliyetlerin yürütüldüğü bir merkez
niteliğinde idi (Nesâî, Mesâcid 20). Birçok kez genişletilen mescid, bazen
yeniden inşâ edilmiş, minâreler eklenmiştir.
Mescid-i
Nebî'de kılınan namaz, diğer mescidlerde kılınan namazlardan çok daha
faziletlidir. Hadis rivâyetinde buradaki namaz, başka mescidlerde kılınan bin
rekât namazdan daha hayırlı ve faziletli (Ahmed Bin Hanbel, I/16, 184; Nesâî,
Mesâcid 4) olduğu ifade edilmiştir. Bunun içindir ki, hac farîzasını îfa etmek
için bu topraklara giden müslümanlar, bir müddet (bu müddet, genellikle 40 vakit
peşpeşe namaz kılmak için 8 tam gündür) Medine'de kalarak Peygamber Mescidinde
ibâdet etmenin güzelliklerinden faydalanmaya çalışırlar.
MESCİD
- MESCİD..
- Mescid; Anlam ve Mâhiyeti
- Câmi
- İlk Mescidler
- Hicretten So a, Medine ve Civarında Yapılan Mescidler
- Medine'nin Civar Kabilelerindeki Mescidler
- Hulefâ-yı Râşidîn Döneminde Mescidler
- Mescidin Müslümanın Hayatındaki Yeri
- Kur'ân-ı Kerim'de Mescid Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Mescid Kavramı
- Mescid İnşâsı
- Mescidin Temiz Tutulması
- Tahıyyetü'l-Mescid
- En Faziletli Mescidler
- Cemaat
- İmamlık
- Mescidin/Câminin Fonksiyonları
- 1. Mâbed Olarak Mescid ve Mescidin Kudsiyeti
- 2. Eğitim-Öğretim ve Kültür Merkezi Olarak Mescid
- 3. Kütüphane
- 4. Câminin İslâm Devletinde Devlet Kurumu Olarak Hizmetleri a) Siyasetin Merkezi Olarak Câmi
- b) Kamu Yönetimi Açısından Câmi
- c) Câminin Adâlet Hizmetlerindeki Yeri
- d) Mescidin Askerî Amaçlar İçin Kullanılması
- 5. Mescidlerin Hastahane Olarak Kullanılması
- 6. Tutuk evi, Hapishane Olarak Kullanılması
- 7. Mescidler İrşâd Yeridir
- 8. Mescidler Buluşma ve Görüşme Yeridir
- 9. Mescidler İstirahat Yeridir
- 10. Mescidler, Nikâh ve Düğün Salonudur