5- Ehl-i kitap, kendi kitaplarını tatbik etmemiş, tahrif etmişlerdir.

5

5- Ehl-i kitap,
kendi kitaplarını tatbik etmemiş, tahrif etmişlerdir.



Ehl-i kitap, işlerine geldiği zaman kitaplarına
uymuşlar, basit çıkarlarına ters düşünce kitaplarını kendilerine uydurmuş, onu
tahrif etmişler, ya da bir kenara atıp tatbik etmemişlerdir (5/Mâide, 47, 68).
"Eğer onlar Tevrat'ı ve İncil'i ve kendilerine indirileni (Kur'an'ı)
gereğince uygulasalardı, muhakkak ki hem üstlerinden hem ayaklarının altlarından
(nimetler) yiyeceklerdi..." (5/Mâide, 66) Bu âyetten, ehl-i kitabın önceleri
hem kendilerine indirilen Tevrat ve İncil'i tatbikle görevli olduklarını, hem de
Kur'an indirildikten itibaren kendilerine indirilen Kur'an'ı tatbik etmekle
görevli olduklarını anlıyoruz. Bu âyette "kendilerine indirilen"
ifadesiyle ehl-i kitaba da indirildiği ve Kur'an'la mükellef oldukları
anlaşılmaktadır (5/Mâide, 8). Yani ehl-i kitabın müslüman olmaları
istenmektedir. Kitap ehli, İslâm devrinde aralarında Allah'ın kitabıyla hüküm
verilmesine râzı olmamışlardır (3/Âl- İmrân, 23). Yani iman edip müslüman
olurlarsa aralarında Kur'an'la; iman etmezlerse İslâm idaresinde bir zimmî
olarak kendi kitaplarıyla aralarında hüküm verilecektir. Kitap ehli, aynı
zamanda Kitapta olmayan şeye "kitaptandır" demişlerdir (3/Âl-i İmrân, 78). Onlar
âyet uydururlar, Allah'a yalan isnad ederler (2/Bakara, 75, 79). Kitabın
kelimelerini yerlerinden değiştirir (5/Mâide, 13) ve kitaplarını tahrif ederler
(4Nisâ, 46).
EHL-İ KİTAP