1- Mâturîdîlere Göre
1
1- Mâturîdîlere Göre:
Teklif, makdur olana bağlıdır.
Ancak bu şekilde bir emrin ifadesi olur. Teklif yerine getirilirse mükâfatı,
yerine getirilmezse cezayı gerektirir. Ancak, bu tarzdaki bir teklifin meydana
gelmesi insanın irâde ve gücüyle olur (Beyâdî, İşarâtu'l-Meram, 250).
Mâturîdî anlayışına göre önemli
olan, teklifin insanın irâde ve gücüyle ilgili olmasıdır. Eğer insan, fizikî
olarak sakat ise, bu insanın fizik yönünden bir güce sahip olmadığı açıktır.
Dolayısıyla böyle insana teklif akıl hâricidir. Her yönden sağlam olan insanın
teklife muhâtap olması ve bu teklife göre fiillerini yapması insanın irâdesiyle
ilgilidir. Bu takdirde insan, fiillerinin nitelik kazanışında sorumlu olur ve
böylece teklif bir anlam taşımış olur (Bkz. Şerafettin Gölcük, Süleyman Toprak,
Kelâm, 220-23, Konya, 1988).
İmam Mâturîdî'ye göre, teklif-i
mâ lâ yutak, yani güç yetirilemeyen şeyin insana yüklenmesi câiz değildir; bu
kabul edilmez. Bu hususta "Allah bir kimseye ancak gücü yettiği adar teklif
eder" (2/Bakara, 286) âyetini delil olarak alır. Zira, Yüce Allah yaptığı
işleri bir hikmete göre yapar, hikmet ise, bunu gerektirir, yani güzellik ve
iyilik olanı beraberinde getirir.
Mâturîdî ekolünde bu meseleye,
insanın gücü ve bu gücün imkânlarının Allah'ın ezelî ve mutlak ilmince bilinmesi
açısından bakılmaktadır. İnsan, kendisine yüklenilen şeylerden birisini kendi
gücü, o yöne meyli ve kendi ihtiyarını kullanmak sûretiyle seçer. İnsanın bu tür
hareketini de Yüce Allah bilir. Öyleyse insana ancak kaldırabileceği kadar şey
yüklenmiş demektir. Teklifin ceza ve mükâfat haline gelmesi, insana ahlâkî
nitelikte bir fiil olması ve sonuçta insanın yaptığından sorumlu olması işte bu
şekilde meydana gelmektedir (Ş. Gölcük-S. Toprak, Kelâm, 222).
Yüce Allah'ın insanlara
yapmaları mümkün olmayan şeyleri teklif etmesi câiz ve mümkün değildir (Sâbûnî,
el-Bidâye, 118). Sonuç olarak şu söylenebilir; Mâturîdî anlayışına göre, güç
yetirilemeyen işi, Allah'ın insanlara teklif etmeyeceği ve insanın da, kendi
gücünü kullanarak bu teklifi kendisine sıfat yapacağı görüşü yaygın bir şekilde
kabul edilir.
1- Mâturîdîlere Göre:
Teklif, makdur olana bağlıdır.
Ancak bu şekilde bir emrin ifadesi olur. Teklif yerine getirilirse mükâfatı,
yerine getirilmezse cezayı gerektirir. Ancak, bu tarzdaki bir teklifin meydana
gelmesi insanın irâde ve gücüyle olur (Beyâdî, İşarâtu'l-Meram, 250).
Mâturîdî anlayışına göre önemli
olan, teklifin insanın irâde ve gücüyle ilgili olmasıdır. Eğer insan, fizikî
olarak sakat ise, bu insanın fizik yönünden bir güce sahip olmadığı açıktır.
Dolayısıyla böyle insana teklif akıl hâricidir. Her yönden sağlam olan insanın
teklife muhâtap olması ve bu teklife göre fiillerini yapması insanın irâdesiyle
ilgilidir. Bu takdirde insan, fiillerinin nitelik kazanışında sorumlu olur ve
böylece teklif bir anlam taşımış olur (Bkz. Şerafettin Gölcük, Süleyman Toprak,
Kelâm, 220-23, Konya, 1988).
İmam Mâturîdî'ye göre, teklif-i
mâ lâ yutak, yani güç yetirilemeyen şeyin insana yüklenmesi câiz değildir; bu
kabul edilmez. Bu hususta "Allah bir kimseye ancak gücü yettiği adar teklif
eder" (2/Bakara, 286) âyetini delil olarak alır. Zira, Yüce Allah yaptığı
işleri bir hikmete göre yapar, hikmet ise, bunu gerektirir, yani güzellik ve
iyilik olanı beraberinde getirir.
Mâturîdî ekolünde bu meseleye,
insanın gücü ve bu gücün imkânlarının Allah'ın ezelî ve mutlak ilmince bilinmesi
açısından bakılmaktadır. İnsan, kendisine yüklenilen şeylerden birisini kendi
gücü, o yöne meyli ve kendi ihtiyarını kullanmak sûretiyle seçer. İnsanın bu tür
hareketini de Yüce Allah bilir. Öyleyse insana ancak kaldırabileceği kadar şey
yüklenmiş demektir. Teklifin ceza ve mükâfat haline gelmesi, insana ahlâkî
nitelikte bir fiil olması ve sonuçta insanın yaptığından sorumlu olması işte bu
şekilde meydana gelmektedir (Ş. Gölcük-S. Toprak, Kelâm, 222).
Yüce Allah'ın insanlara
yapmaları mümkün olmayan şeyleri teklif etmesi câiz ve mümkün değildir (Sâbûnî,
el-Bidâye, 118). Sonuç olarak şu söylenebilir; Mâturîdî anlayışına göre, güç
yetirilemeyen işi, Allah'ın insanlara teklif etmeyeceği ve insanın da, kendi
gücünü kullanarak bu teklifi kendisine sıfat yapacağı görüşü yaygın bir şekilde
kabul edilir.
HESAP
- b. Tam Vücub Ehliyeti
- HESAP VE ALLAH'IN HESABA ÇEKMESİ Hesap; Anlam ve Mâhiyeti
- Mü'minlerin İmanı
- 2. Edâ Ehliyeti
- Hesap Günü ve Allah'ın Hesaba Çekmesi Hesap Günü
- Mü'minlerin Duâsı ve Sûrenin Sonu
- a. Eksik Edâ Ehliyeti
- Esmâü'l-Hüsnâ'dan Hasîb; Allah Hesaba Çekendir Hasîb
- İnsan Bu Mes'ûl...
- b. Tam Edâ Ehliyeti
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
- Sorumluluk.
- Dünya ve Âhiret Sorumluluğu
- Güç-Tâkat (ve Kolaylık)
- Dinde Kolaylık Esastır
- Kişisel ve Toplumsal Sorumluluk
- Mes'ûliyet
- Müslümanca Yaşayış Güzel ve Kolay; Gayri İslâmî Hayat Çirkin ve Zor Bir Yaşamdır
- İslâm'ı Yaşamayanlara Cezâ Hayatın Zorlaşması
- Teklif
- Hata ve Hataların Örtülmesi
- Teklîf-i Mâ Lâ Yutak/Güç Yetirilemeyecek Emir ve Yasaklar
- a- Ehl-i Sünnet Anlayışına Göre Teklif
- Hata Türleri
- 1- Mâturîdîlere Göre
- Hataları Örtmek
- 2. Eş'arîlere Göre
- Kur'ân-ı Kerim'de Hesap, Allah'ın Hesaba Çekmesi ve Sorumluluk.
- b- Mu'tezile Anlayışına Göre Teklif
- Hadis-i Şeriflerde Allah'ın Hesaba Çekmesi ve Sorumluluk.