SEVGİ VE ALLAH SEVGİSİ
SEVGİ VE ALLAH SEVGİSİ
SEVGİ VE ALLAH SEVGİSİ
Sevme duygusu, bir kimseye veya
birşeye muhabbet besleme hissi.
Sevgi, insanlarda doğuştan
bulunan bir duygudur. Sevgi, topluma huzuru ve kardeşliği getiren birleştirici
bir unsurdur. Kur'an, kalplerin sevgi ile birleşmesine önem verir. Mü'minin
gönlü sevgi ile doludur. Kin ve düşmanlık kâfirlerin özelliklerindendir. Allah
Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve
bağlılıkla güçlendirmiştir. Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
"Ve kalplerinin arasını sevgi
ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların
kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile
birleştirdi..." (el-Enfal, 8/63).
İnsan için en büyük mutluluk,
Allah sevgisine ulaşmaktır. Allah Teâlâ, zâlimleri, fesatçıları, kâfirleri,
israfçıları, haddi aşanları, kibirlenip böbürlenenleri sevmez. Buna karşılık
takvâ sahiplerini, tevbe edenleri, sabredenleri, ihsan sahiplerini, adâletle iş
görenleri, ibadetlerini yapanları, tevekkül edenleri sever.
Allah Teâlâ; (Rasûlüm) de ki
eğer siz Allah'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın" (Alû İmran, 3/31) buyurmuş ve Allah sevgisine ancak
O'nun emirlerine uymak, Peygamberi'nin yolundan gitmekle ulaşılabileceğini haber
vermiştir.
Müslümanın görevi, sevgisini
iyiye, güzele ve meşrû olana yöneltmektir. Sevdiğini Allah için sevmeli,
sevmediğini de yine Allah için sevmemelidir. Allah'ın sevdiklerini sırf Allah
rızası için sevmek, sevmediklerinden yine O'nun rızasını umarak kaçınmak
gerekir.
Peygamberimiz şöyle
buyurmuştur: Âllah Teâlâ kıyamet gününde "Benim için birbirlerini sevenler
nerede? Onları gölgemden başka gölge bulunmayan bir günde Arşın gölgesinde
gölgelendireceğim" buyurur (Müslim Birr ve Sıla, 161).
"Bir kimse din kardeşini
severse, sevdiğini o kişiye söylesin " (Riyazü's-Salihîn, I, 413).
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (r.a)
şöyle demiştir: "Allah için sev, Allah için buğzet, Allah için dost ol ve yine
O'nun için düşman ol. Çünkü Allah'ın dostluğuna ancak bu şekilde erişilir" (Y.
Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlık, III, 1123).
Şu halde müslüman, her şeye ve
herkese karşı, her türlü çıkar düşüncesinden uzak, sırf Allah rızası için,
samimi bir sevgi beslemelidir.
İnsan ruhunu olgunlaştıran
manevî gıdalardan biri olan sevgi, özellikle çocuklardan esirgenmez. Çocuk
ruhunda her türlü iyiliği filizlendirecek olan şey sevgidir. Sevgiden mahrum
olarak yetişen çocuklar katı yürekli ve zalim olmaya daha yatkındırlar. Bu
mahrumiyet onların ruhunu kesinlikle olumsuz yönde etkiler.
Şamil İA
SEVGİ VE ALLAH SEVGİSİ
Sevme duygusu, bir kimseye veya
birşeye muhabbet besleme hissi.
Sevgi, insanlarda doğuştan
bulunan bir duygudur. Sevgi, topluma huzuru ve kardeşliği getiren birleştirici
bir unsurdur. Kur'an, kalplerin sevgi ile birleşmesine önem verir. Mü'minin
gönlü sevgi ile doludur. Kin ve düşmanlık kâfirlerin özelliklerindendir. Allah
Teâlâ iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve
bağlılıkla güçlendirmiştir. Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
"Ve kalplerinin arasını sevgi
ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların
kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile
birleştirdi..." (el-Enfal, 8/63).
İnsan için en büyük mutluluk,
Allah sevgisine ulaşmaktır. Allah Teâlâ, zâlimleri, fesatçıları, kâfirleri,
israfçıları, haddi aşanları, kibirlenip böbürlenenleri sevmez. Buna karşılık
takvâ sahiplerini, tevbe edenleri, sabredenleri, ihsan sahiplerini, adâletle iş
görenleri, ibadetlerini yapanları, tevekkül edenleri sever.
Allah Teâlâ; (Rasûlüm) de ki
eğer siz Allah'ı seviyorsanız hemen bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlasın" (Alû İmran, 3/31) buyurmuş ve Allah sevgisine ancak
O'nun emirlerine uymak, Peygamberi'nin yolundan gitmekle ulaşılabileceğini haber
vermiştir.
Müslümanın görevi, sevgisini
iyiye, güzele ve meşrû olana yöneltmektir. Sevdiğini Allah için sevmeli,
sevmediğini de yine Allah için sevmemelidir. Allah'ın sevdiklerini sırf Allah
rızası için sevmek, sevmediklerinden yine O'nun rızasını umarak kaçınmak
gerekir.
Peygamberimiz şöyle
buyurmuştur: Âllah Teâlâ kıyamet gününde "Benim için birbirlerini sevenler
nerede? Onları gölgemden başka gölge bulunmayan bir günde Arşın gölgesinde
gölgelendireceğim" buyurur (Müslim Birr ve Sıla, 161).
"Bir kimse din kardeşini
severse, sevdiğini o kişiye söylesin " (Riyazü's-Salihîn, I, 413).
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah (r.a)
şöyle demiştir: "Allah için sev, Allah için buğzet, Allah için dost ol ve yine
O'nun için düşman ol. Çünkü Allah'ın dostluğuna ancak bu şekilde erişilir" (Y.
Kandehlevî, Hadislerle Müslümanlık, III, 1123).
Şu halde müslüman, her şeye ve
herkese karşı, her türlü çıkar düşüncesinden uzak, sırf Allah rızası için,
samimi bir sevgi beslemelidir.
İnsan ruhunu olgunlaştıran
manevî gıdalardan biri olan sevgi, özellikle çocuklardan esirgenmez. Çocuk
ruhunda her türlü iyiliği filizlendirecek olan şey sevgidir. Sevgiden mahrum
olarak yetişen çocuklar katı yürekli ve zalim olmaya daha yatkındırlar. Bu
mahrumiyet onların ruhunu kesinlikle olumsuz yönde etkiler.
Şamil İA
SEVGİ
- SEVGİ VE ALLAH SEVGİSİ
- Sevgi; Anlam ve Mâhiyeti
- Allah Sevgisi
- Sevginin Dereceleri
- Allah'ın Kulu Sevmesi
- Allah'ın Kulu, Kulun Allah'ı Sevmesinin Belirtileri
- Sevginin Esası ve Sebepleri
- 1) Nefsi Koruma
- 2) İyilik Görme
- 3) Güzellik
- 4) Sevenle Sevilen Arasındaki Gizli İlişki
- Allah Sevgisi İçin "Aşk" Kavramının Kullanılması Doğru mudur?.
- Aşk Güzel Bir Duygu mudur?.
- Sevgi İmanın Göstergesidir
- Mü'minler Arası Sevgi
- Kur'ân-ı Kerim'de Sevgi Kavramı
- Allah Kimleri Sever?. İhsan Sahibi Muhsinleri (Güzellik Sergileyen, Allah'ı Görür Gibi O'na Kulluk Yapanları)
- Tevbe Edenleri ve Temizlenenleri
- Rasûlullah'a Tâbi Olup Uyanı
- Takvâ Sahibi Muttakîleri, Sakınanları
- Sabredenleri
- Tevekkül Sahiplerini, Kendisine Dayanıp Güvenenleri
- Âdil Olanları
- Kendi Yolunda, Kenetlenmiş Gibi Saf Bağlayarak Savaşanları
- Allah Kimleri Sevmez?. Aşırı Gidenleri
- Fesâdı/Bozgunculuğu
- Fâsidleri/Bozguncuları
- Günahlarda Israr Eden Nankörleri, Fâizle Uğraşanları
- Kâfirleri, Allah'a ve Rasûlüne İtaat Etmeyenleri
- Zâlimleri