Liânın Şartları üçtür
Liânın Şartları üçtür
Liânın Şartları üçtür:
1. Eşler arasında evliliğin devam etmekte olması
gerekir. Eşlerin daha önce cinsel temasta bulunmamış olması hükmü değiştirmez.
Evli olmayanlar arasında veya yabancı bir kadına zinâ isnadında bulunulması
halinde mulâane yoluna gidilemez. Bir erkek, yabancı bir kadına zinâ isnadında
bulunduktan sonra onunla evlense, kendisine yalnız kazif cezâsı gerekir, Liân
uygulanmaz.
2. Nikâh akdinin sahih olması gerekir. Meselâ,
şâhitsiz evlenen ve bu sebeple nikâhı fasit olan eşe mulâane uygulanmaz.
3. Kocanın şâhitlik yapma ehliyetine sahip
olması. Bu durum; eşlerin akıl, bâliğ ve müslüman olmasını ve kazif suçundan
dolayı had cezâsına çarptırılmamış bulunmasını gerektirir. Eşlerin âmâ veya
fâsık olması sonucu etkilemez (el-Kâsânî, a.g.e., III, 24; İbnü'l-Hümâm, a.g.e,
III, 259; el-Meydânî, a.g.e., III, 75,78; İbn Âbidîn, Reddül-Muhtâr, Mısır,
t.y., II, 805 vd.).
Çocuğun nesebini reddedebilmek için bazı
şartların bulunması gerekir:
1. Hâkimin eşler arasında tefrika (ayrılık)
kararı vermesi. Çünkü ayrılığa hüküm verilmeden önce, nesebi red gerekmez.
2. Nesebin, Ebû Hanîfe'ye göre, en geç bir hafta
içinde, Ebû Yusuf ve Muhammed'e göre nifas müddeti içinde reddedilmesi gerekir.
Çoğunluğa göre, neseb reddinin en kısa sürede (fevrî) yapılması gereklidir.
3. Nesebin kabulü anlamına gelen bir işlemin
yapılmaması gerekir.
4. Tefrik sırasında çocuğun hayâtta olması
şarttır (el-Kâsânî, a.g.e, III, 246-248; el-Meydânî, a.g.e; III, 79; İbn Âbidîn,
a.g.e, II, 811).
Mulâane sırasında yeminden kaçınma veya liândan
dönme halinde; Hanefîlere göre liândan kaçınan koca ise, yemin edinceye veya
yalan söylediğini itiraf edinceye kadar hapsedilir. Hapis cezâsının bir yarar
sağlamayacağı belli olursa, kazif cezâsı uygulanır. Yeminden kaçınan kadınsa,
mulâane yapması ve kocasını tasdik etmesi için hapsedilir. Kocasını doğrularsa
serbest bırakılır. "Yemin etmesi, kadından azâbı kaldırır" (24/Nûr, 8)
âyetinde belirtildiği gibi Hanefiler dışındaki çoğunluk İslâm hukukçularına
göre, liândan kaçınanlara zinâ cezâsı uygulanır. Çünkü liân, zinâ cezâsının
yerine geçmiştir.
Koca, hâkim önünde yapılan liân işleminden
sonra, yemininden dönerse kendisine kazif cezâsı verilir (el-Kâsânî, a.g.e., III,
238; el-Meydânî, a.g.e., II, 808; İbn Âbidin a.g.e., II, 808).
Liânın Şartları üçtür:
1. Eşler arasında evliliğin devam etmekte olması
gerekir. Eşlerin daha önce cinsel temasta bulunmamış olması hükmü değiştirmez.
Evli olmayanlar arasında veya yabancı bir kadına zinâ isnadında bulunulması
halinde mulâane yoluna gidilemez. Bir erkek, yabancı bir kadına zinâ isnadında
bulunduktan sonra onunla evlense, kendisine yalnız kazif cezâsı gerekir, Liân
uygulanmaz.
2. Nikâh akdinin sahih olması gerekir. Meselâ,
şâhitsiz evlenen ve bu sebeple nikâhı fasit olan eşe mulâane uygulanmaz.
3. Kocanın şâhitlik yapma ehliyetine sahip
olması. Bu durum; eşlerin akıl, bâliğ ve müslüman olmasını ve kazif suçundan
dolayı had cezâsına çarptırılmamış bulunmasını gerektirir. Eşlerin âmâ veya
fâsık olması sonucu etkilemez (el-Kâsânî, a.g.e., III, 24; İbnü'l-Hümâm, a.g.e,
III, 259; el-Meydânî, a.g.e., III, 75,78; İbn Âbidîn, Reddül-Muhtâr, Mısır,
t.y., II, 805 vd.).
Çocuğun nesebini reddedebilmek için bazı
şartların bulunması gerekir:
1. Hâkimin eşler arasında tefrika (ayrılık)
kararı vermesi. Çünkü ayrılığa hüküm verilmeden önce, nesebi red gerekmez.
2. Nesebin, Ebû Hanîfe'ye göre, en geç bir hafta
içinde, Ebû Yusuf ve Muhammed'e göre nifas müddeti içinde reddedilmesi gerekir.
Çoğunluğa göre, neseb reddinin en kısa sürede (fevrî) yapılması gereklidir.
3. Nesebin kabulü anlamına gelen bir işlemin
yapılmaması gerekir.
4. Tefrik sırasında çocuğun hayâtta olması
şarttır (el-Kâsânî, a.g.e, III, 246-248; el-Meydânî, a.g.e; III, 79; İbn Âbidîn,
a.g.e, II, 811).
Mulâane sırasında yeminden kaçınma veya liândan
dönme halinde; Hanefîlere göre liândan kaçınan koca ise, yemin edinceye veya
yalan söylediğini itiraf edinceye kadar hapsedilir. Hapis cezâsının bir yarar
sağlamayacağı belli olursa, kazif cezâsı uygulanır. Yeminden kaçınan kadınsa,
mulâane yapması ve kocasını tasdik etmesi için hapsedilir. Kocasını doğrularsa
serbest bırakılır. "Yemin etmesi, kadından azâbı kaldırır" (24/Nûr, 8)
âyetinde belirtildiği gibi Hanefiler dışındaki çoğunluk İslâm hukukçularına
göre, liândan kaçınanlara zinâ cezâsı uygulanır. Çünkü liân, zinâ cezâsının
yerine geçmiştir.
Koca, hâkim önünde yapılan liân işleminden
sonra, yemininden dönerse kendisine kazif cezâsı verilir (el-Kâsânî, a.g.e., III,
238; el-Meydânî, a.g.e., II, 808; İbn Âbidin a.g.e., II, 808).
FUHUŞ VE ZİNÂ
- 4) Hareketlerde ağırbaşlı olma
- FUHUŞ VE ZİNÂ..
- Genelevlerinde Yapılan İşin Haramlığı; Haramın Devlet Eliyle İşlenmesi
- Kazf Nâmuslu Bir Kimseye Zinâ İftirası
- Zinâ Suçunu Önleyici Tedbirler
- Ziynet
- Bazı Haramlara veya Dinî Emirlere Karşı Tavır
- Bazı müşterek görüşme âdâbı kaybolduğunda ne yapılmalıdır?.
- Fuhuş ve Zinânın Cezâsı Üzerine; Recm Tartışması
- Fuhuş; Anlam ve Mâhiyeti
- Lian Eşler Arası Güvensizliğin Bedeli ve İftiraya Set Çekme.
- Örtü ve Elbise
- d- Dokunmak
- Fuhuş
- Liânın Şartları üçtür
- Müslüman Kadının Toplumsal Hayâta Katılma Âdâbı
- Recm
- Zinâ; İlâhî Bir Yasaktır
- A- Kadın ve Erkek Arasındaki Müşterek Edepler Görüşme ortamının ciddî olması
- Câhiliyye Döneminde Fuhuş.
- e- Kadın-erkek beraber bulunması
- Gözün Zinâsı Harama Bakmaktır
- Liânın hükümleri
- Yüz Değnek Cezâsı
- 2) Gözü çevirme
- f- Cinsî Sapıklık; Homoseksüellik veya Sevicilik
- Livâta; Zinânın En İğrenç Biçimi
- Müslüman Toplumlar ve Fuhuş.
- Recm Cezâsı
- Sanat Anlayışı ve Fuhuş Sektörü.