Mısır'dan Çıkış
Mısır
Mısır'dan Çıkış:
Firavun'a ve yakın çevresine Hz. Mûsâ
vasıtasıyla sakınmaları gereken şeyler açıklanmış, Allah onları uyarmıştı. Buna
karşılık onlar isyan edip, peygamberi delilik ve yalancılıkla suçladılar. Allah
da onlar için alçaltıcı bir son hazırladı. Ve Hz. Mûsâ'ya olacakları vahyetti:
"Mûsâ'ya: 'Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz' diye
vahyettik. Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.
âGerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. Ve elbette bize karşı da
büyük bir öfke beslemektedirler. Biz ise uyanık bir toplumuz' (dedi). Böylelikle
biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık.
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. İşte böyle; bunlara İsrailoğullarını
mirasçı kıldık. Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye
koyuldular. İki topluluk birbirini gördükleri zaman Mûsâ'nın Adamları:
âGerçekten yakalandık' dediler." (26/Şuarâ, 52-61)
Tam böyle bir ortamda, İsrailoğulları
yakalandıklarını zannettikleri ve Firavun'un Adamları da onları
yakalayacaklarını sandıkları bir sırada Hz. Mûsâ Allah'ın yardımından asla ümit
kesmedi ve "Hayır, şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol
gösterecektir." (26/Şuarâ, 62) dedi. Allah da tam bu sırada denizi yararak
Hz. Mûsâ ve İsrailoğulları'nı kurtardı. Firavun ve adamları ise azgın suların
altında boğuldular: "Bunun üzerine Mûsâ'ya: "Asanla denize vur" diye
vahyettik. Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi
oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Mûsâ'yı ve onunla birlikte olanların
hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz, bunda bir âyet
vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin,
güçlü ve üstün olandır, merhametlidir." (26/Şuarâ, 63-68)
Hz. Mûsâ'nın asası mûcizevî özelliklere sahipti.
Allah Hz. Mûsâ'ya indirdiği ilk vahiyde onu bir yılana dönüştürmüş, sonra bu asa
Firavun'un büyücülerinin büyülerini yutmuştu. Şimdi de Hz. Mûsâ aynı asa ile
denizi yarıyordu. Bu, Hz. Mûsâ'ya verilen en büyük mûcizelerden biriydi.
Mısır'dan Çıkış:
Firavun'a ve yakın çevresine Hz. Mûsâ
vasıtasıyla sakınmaları gereken şeyler açıklanmış, Allah onları uyarmıştı. Buna
karşılık onlar isyan edip, peygamberi delilik ve yalancılıkla suçladılar. Allah
da onlar için alçaltıcı bir son hazırladı. Ve Hz. Mûsâ'ya olacakları vahyetti:
"Mûsâ'ya: 'Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz' diye
vahyettik. Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.
âGerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. Ve elbette bize karşı da
büyük bir öfke beslemektedirler. Biz ise uyanık bir toplumuz' (dedi). Böylelikle
biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık.
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. İşte böyle; bunlara İsrailoğullarını
mirasçı kıldık. Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye
koyuldular. İki topluluk birbirini gördükleri zaman Mûsâ'nın Adamları:
âGerçekten yakalandık' dediler." (26/Şuarâ, 52-61)
Tam böyle bir ortamda, İsrailoğulları
yakalandıklarını zannettikleri ve Firavun'un Adamları da onları
yakalayacaklarını sandıkları bir sırada Hz. Mûsâ Allah'ın yardımından asla ümit
kesmedi ve "Hayır, şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol
gösterecektir." (26/Şuarâ, 62) dedi. Allah da tam bu sırada denizi yararak
Hz. Mûsâ ve İsrailoğulları'nı kurtardı. Firavun ve adamları ise azgın suların
altında boğuldular: "Bunun üzerine Mûsâ'ya: "Asanla denize vur" diye
vahyettik. Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi
oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Mûsâ'yı ve onunla birlikte olanların
hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz, bunda bir âyet
vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin,
güçlü ve üstün olandır, merhametlidir." (26/Şuarâ, 63-68)
Hz. Mûsâ'nın asası mûcizevî özelliklere sahipti.
Allah Hz. Mûsâ'ya indirdiği ilk vahiyde onu bir yılana dönüştürmüş, sonra bu asa
Firavun'un büyücülerinin büyülerini yutmuştu. Şimdi de Hz. Mûsâ aynı asa ile
denizi yarıyordu. Bu, Hz. Mûsâ'ya verilen en büyük mûcizelerden biriydi.
HELÂK
- Âd Kavmi Nasıl Helâk Edildi?.
- Allah, Bazen Bir Zâlimi Diğer Bir Zâlimin Üzerine Musallat Ederek Cezâlandırır
- Hangi Toplumlar Helâk Edildi?.
- HELÂK..
- Hz. Süleyman'ın Sarayı
- Kavmin Hz. Nûh'u Yalanlaması
- Tûfân'ın Arkeolojik Delilleri
- Ashâb-ı Kehf
- Helâk; Anlam ve Mâhiyeti
- Helâkten So a
- Hz. Nûh'a Uyanların Küçük Görülmeleri
- Semûd Kavmi
- Tûfân'dan Söz Eden Din ve Kültürler
- Zâlimler Kurtulmazlar
- Allah'ın Hz. Nûh'a Üzülmemesini Hatırlatması
- Ashâb-ı Kehf Efes'te mi?
- Hz. Sâlih'in Tebliği
- Kâfir Toplumların İmtihanı
- Nice Kavim Kendi Zulümleriyle Helâk Olmuştur
- Tehlike (tehlüke)
- Tevrat'ta Nûh Tûfânı
- Ashâb-ı Kehf Tarsus'ta mı?.
- Helâk Sırasında Kâfirlerin "İman Ediyorum!" Demesi Fayda Vermez.
- Hz. Nûh'un Duâları
- İncil'de Nûh Tûfânı
- Semûd Kavmi Hakkındaki Arkeolojik Bulgular
- Toplumsal Helâkler
- Zâlim Toplumların Helâki İçin Belli Bir Ecel (Süre) Vardır
- Bir Devlet, Küfür İle Ayakta Durabilir Ama Zulümle Duramaz
- Geminin Yapılışı