İSTİKBÂR.. İstikbâr ve Türevleri
İSTİKBÂR
İSTİKBÂR
İstikbâr ve
Türevleri:
Kibir, kökünden türeyen bir kavramdır.
âIstikbar' sözlükte büyüklenme, kendini büyük görme, böbürlenme, insanları küçük
görme anlamlarına gelir. Kavram olarak istikbar; Allah'a karşı kendini yeterli
görerek isyan etme, insanlara karşı kibirlenmek ve onlar üzerinde zorla
egemenlik kurma anlayışıdır. Bir başka deyişle âistikbar'; kendini büyük görerek
inatçı bir şekilde hakk'ı kabul etmekten çekinmektir.
Kibir, tekebbür ve istikbar birbirine yakın
anlamlara sahiptir. âbüyük olma' anlamına gelen âkebüra' kökünden türemiştir.
Aynı kökten türeyen bütün kelimelerde büyüklük veya büyüklenme ile ilgili
anlamlar vardır.
Kebir, büyük,
Kebira, büyük şey, çoğulu âkebâir',
Ekber, daha büyük, en büyük,
Tekbir, Allah en büyüktür demektir.
Kibriya, büyüklük, yücelik, ululuk; ki yalnızca
Allah'tan başka hiç kimseye bu sıfat verilemez,
Tekebbür, büyüklenme, kibirlenme,
Müstekbir ise büyüklenen, kibirlenen, kendini
üstün gören demektir.
Mütekebbir, kendini halkın en efdali, en üstünü
sayan, kendinden başka hak tanımayan anlamındadır. Bu sıfat ta yalnızca Allaha
mahsustur. Çünkü bütün faziletler O'na aittir, bütün güç ve kuvvet O'nun
elindedir.
Ilk müstekbir,
yani ilk büyüklük taslayan İblistir. (Bakınız: Iblis) O, Allah'ın secde emri
karşısında kibirlendi ve secde etmekten yüz çevirdi. (2 Bekara/34)[1]
[1]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 440-441.
İSTİKBÂR
İstikbâr ve
Türevleri:
Kibir, kökünden türeyen bir kavramdır.
âIstikbar' sözlükte büyüklenme, kendini büyük görme, böbürlenme, insanları küçük
görme anlamlarına gelir. Kavram olarak istikbar; Allah'a karşı kendini yeterli
görerek isyan etme, insanlara karşı kibirlenmek ve onlar üzerinde zorla
egemenlik kurma anlayışıdır. Bir başka deyişle âistikbar'; kendini büyük görerek
inatçı bir şekilde hakk'ı kabul etmekten çekinmektir.
Kibir, tekebbür ve istikbar birbirine yakın
anlamlara sahiptir. âbüyük olma' anlamına gelen âkebüra' kökünden türemiştir.
Aynı kökten türeyen bütün kelimelerde büyüklük veya büyüklenme ile ilgili
anlamlar vardır.
Kebir, büyük,
Kebira, büyük şey, çoğulu âkebâir',
Ekber, daha büyük, en büyük,
Tekbir, Allah en büyüktür demektir.
Kibriya, büyüklük, yücelik, ululuk; ki yalnızca
Allah'tan başka hiç kimseye bu sıfat verilemez,
Tekebbür, büyüklenme, kibirlenme,
Müstekbir ise büyüklenen, kibirlenen, kendini
üstün gören demektir.
Mütekebbir, kendini halkın en efdali, en üstünü
sayan, kendinden başka hak tanımayan anlamındadır. Bu sıfat ta yalnızca Allaha
mahsustur. Çünkü bütün faziletler O'na aittir, bütün güç ve kuvvet O'nun
elindedir.
Ilk müstekbir,
yani ilk büyüklük taslayan İblistir. (Bakınız: Iblis) O, Allah'ın secde emri
karşısında kibirlendi ve secde etmekten yüz çevirdi. (2 Bekara/34)[1]
[1]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 440-441.
İSTİKBÂR-MÜSTEKBİR
- İSTİKBÂR.. İstikbâr ve Türevleri
- İstikbar Duygusu
- İstikbâr; Tanım ve Mâhiyeti
- Istikbar Duygusu.
- MÜSTEKBİR.. Müstekbirlerin Özellikleri
- İstikbar Mantığı
- Müstekbir Tipler
- Müstaz'af
- Müstekbir ve Müstez'af Ilişkisi
- Müstaz'af İnsan Grupları
- Müstekbirliğin Sonucu Dünyevî ve Uhrevî Azap.
- Uhrevî Azap ve Cehennnem
- İstikbârın Sembol Tipleri (Müstekbirlerin Duayenleri)
- İstikbâra Kapılmayanlar Melekler, İnsan Dışındaki Canlılar ve Mü'minler