Düşmanın Silâhıyla Silâhlanmak
Düşmanın Silâhıyla Silâhlanmak
Düşmanın Silâhıyla
Silâhlanmak:
"Düşmanınızın silâhıyla
silâhlanın" sözü, bazılarınca hadis olarak ifade edilmekte ve İslâm dışı
çalışmaların, metod ve yöntemlerin delili olarak sunulmaktadır. Kütüb-i Sitte'de
ve benzeri hadis mecmualarında bulunmayan bu söz, kesinlikle hadis-i şerif
değildir; Kur'an'a da selim akla da aykırı, yanlış ve gayr-i meşrû bir tavsiye
ve yönlendirmedir. Düşmanlar, İslâm'ın cevaz vermediği araçları silâh olarak
kullanırsa müslüman ne yapacaktır? Sözgelimi, bazı düşmanlar, dâvâları için
kendi karılarını ve kızlarını bile fesat ögesi şeklinde silâh olarak
kullanabilmektedir. Ayrıca Kur'an, düşmanları korkutacak silâhlar hazırlamayı
emrediyor.
"Onlara (düşmanlara) karşı
gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın,
onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin
bilmediğiniz, Allah''n bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda
ne harcasanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız."
(8/Enfâl, 60).
Düşmanının silâhıyla silâhlanan
bir mü'minden, kendisinde de aynı ve belki daha gelişmişi olan düşman nasıl
korksun? İsrâil, kendisinin sahip olduğu cinsten benzer silâhlara sahip olduğu
halde yönetimi yahûdiyle dost olan ülkelerdeki müslüman askerlerden mi, yoksa
ölümden korkmayan, iman eri ve şehâdet adayı olan taştan başka silâhı olmayan
çocuk yaşlardaki fedâilerden mi korkmaktadır?
Hiç düşmanı olmamak da bir
kusurdur. Meziyetleri olanın, sosyal faâliyetlerde bulunan, kişiliği olan ve
izzet sahibi kişilerin mutlaka düşmanları da vardır. Düşmanı bulunmayan kimse,
ot gibi yaşayan kimsedir. Düşmanı olmamak fazilet olsaydı, peygamberlerin
düşmanı olmazdı. Halbuki onların, diğer insanlardan daha azılı ve daha çok
düşmanı vardı.
"Böylece Biz, her peygambere
insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık." (6/En'âm, 112)
"(Rasûlüm!) İşte Biz böylece
her peygamber için günahkârlardan düşman(lar) kılarız." (25/Furkan, 31)
İyilik ve erdem, düşmanı
olmamak değil; düşmanlarına haksızlık etmemek, haddi aşmamaktır. Onlara sövme ve
çirkin hakaret düşmana bile yapmamak, bu kötü tavırları silâh olarak
kullanmamaktır.
Düşmanların bazı faydaları da
vardır. Mikropların alyuvarların savaşçılığını, canlılığını arttırdığı gibi.
Düşmanlar, kişilere görevlerini hatırlatır, hızlarını ve derecelerini arttırır.
Düşman, kişiye boyunun ölçüsünün ne kadar olduğunu gösteren iyi bir ölçüttür.
Düşmanı, insanın kendi hatalarını görmesini sağlar. Cihad gibi, gazilik ve
şehitlik gibi, yiğitlik ve kahramanlık gibi faziletler, düşman sâyesinde elde
edilir.
Düşmanın Silâhıyla
Silâhlanmak:
"Düşmanınızın silâhıyla
silâhlanın" sözü, bazılarınca hadis olarak ifade edilmekte ve İslâm dışı
çalışmaların, metod ve yöntemlerin delili olarak sunulmaktadır. Kütüb-i Sitte'de
ve benzeri hadis mecmualarında bulunmayan bu söz, kesinlikle hadis-i şerif
değildir; Kur'an'a da selim akla da aykırı, yanlış ve gayr-i meşrû bir tavsiye
ve yönlendirmedir. Düşmanlar, İslâm'ın cevaz vermediği araçları silâh olarak
kullanırsa müslüman ne yapacaktır? Sözgelimi, bazı düşmanlar, dâvâları için
kendi karılarını ve kızlarını bile fesat ögesi şeklinde silâh olarak
kullanabilmektedir. Ayrıca Kur'an, düşmanları korkutacak silâhlar hazırlamayı
emrediyor.
"Onlara (düşmanlara) karşı
gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın,
onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin
bilmediğiniz, Allah''n bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda
ne harcasanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız."
(8/Enfâl, 60).
Düşmanının silâhıyla silâhlanan
bir mü'minden, kendisinde de aynı ve belki daha gelişmişi olan düşman nasıl
korksun? İsrâil, kendisinin sahip olduğu cinsten benzer silâhlara sahip olduğu
halde yönetimi yahûdiyle dost olan ülkelerdeki müslüman askerlerden mi, yoksa
ölümden korkmayan, iman eri ve şehâdet adayı olan taştan başka silâhı olmayan
çocuk yaşlardaki fedâilerden mi korkmaktadır?
Hiç düşmanı olmamak da bir
kusurdur. Meziyetleri olanın, sosyal faâliyetlerde bulunan, kişiliği olan ve
izzet sahibi kişilerin mutlaka düşmanları da vardır. Düşmanı bulunmayan kimse,
ot gibi yaşayan kimsedir. Düşmanı olmamak fazilet olsaydı, peygamberlerin
düşmanı olmazdı. Halbuki onların, diğer insanlardan daha azılı ve daha çok
düşmanı vardı.
"Böylece Biz, her peygambere
insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık." (6/En'âm, 112)
"(Rasûlüm!) İşte Biz böylece
her peygamber için günahkârlardan düşman(lar) kılarız." (25/Furkan, 31)
İyilik ve erdem, düşmanı
olmamak değil; düşmanlarına haksızlık etmemek, haddi aşmamaktır. Onlara sövme ve
çirkin hakaret düşmana bile yapmamak, bu kötü tavırları silâh olarak
kullanmamaktır.
Düşmanların bazı faydaları da
vardır. Mikropların alyuvarların savaşçılığını, canlılığını arttırdığı gibi.
Düşmanlar, kişilere görevlerini hatırlatır, hızlarını ve derecelerini arttırır.
Düşman, kişiye boyunun ölçüsünün ne kadar olduğunu gösteren iyi bir ölçüttür.
Düşmanı, insanın kendi hatalarını görmesini sağlar. Cihad gibi, gazilik ve
şehitlik gibi, yiğitlik ve kahramanlık gibi faziletler, düşman sâyesinde elde
edilir.
KITÂL-SAVAŞ
- KITÂL/SAVAŞ. Kıtâl/Savaş; Anlam ve Mâhiyeti
- Barış ve Savaş. Barış; İslâm'ın Temel Hedefi ve İnsanlararası İlişkilerin Temeli
- 1- Haksızlığa Uğramak
- 2- Fitneyi Önlemek, Tevhîdi/Allah'ın Birliğini Ortaya Koymak
- Hangi Kâfirlerle Savaşmadan İyi Geçinilebilir?.
- Kur'ân-ı Kerim'de Savaş Kavramı
- Tefsirlerden İktibaslar
- Hadis-i Şeriflerde Savaş.
- İslâm'da Savaşın Sebebi ve Amacı İslâm'da Kıtâlin Sebebi; Kurtarıcı Merhamet
- Yeryüzündeki Savaşların Sebebi
- Bir Savaşçı, Bir Komutan Olarak Rasûlullah.
- Düşmanlık ve Dostluk; Tevhidin Gereğidir, İmanın Dışa Yansımasıdır
- Her Din ve İdeolojinin Dostluk ve Düşmanlık Anlayışı Kendine Hastır
- Düşmanın Silâhıyla Silâhlanmak
- Cihad ve Mücâhede.
- Cihad Saldırı mıdır?.
- Cihadın Amacı ve Kapsamı
- Cihadın Fazileti
- Neye Karşı Cihad?
- Mücâhede
- Mücâhid
- Mücâhidlerin Özellikleri
- Gazve ve Seriyye.
- Seriyye
- Kıyâm..
- Nefr (Seferberlik)
- Ribat ve Murâbıt Ribat
- Murâbıt
- Râbıta
- Hadis-i Şeriflerde Murâbıtların Fazileti