Âyin
Âyin
Âyin:
Dinî merâsim, İbâdet. Âyin, Farsça bir kelime
olup, aslında âdet, gelenek, usûl ve kanun demektir. Dilimizde hıristiyanların
dinî tören ve İbâdetlerine denilir. Dinsel bir amaçla; günahlardan sıyrılmak,
sevap elde etmek, kötü güçleri kovmak, İlâhî güçleri yardıma çağırmak gibi
gâyelerle tek veya toplu şekilde yapılan tapınma, ritüel. Âyinler, dinî
geleneklerin temel özelliklerinden birisidir. Gelenekten geleneğe farklı âyin
şekilleri olabileceği gibi, birçok dinde görülebilen ortak âyinler de vardır.
Âyini-i rûhânî: Hıristiyanlarda dinî tören demektir. Bütün din
mensuplarının, mecûsîlerin, yahûdilerin ve özellikle hıristiyanların
İbâdethânelerde icrâ ettikleri toplu dinî törenler, İbâdetler için kullanılır.
Tasavvuf kültüründe ise; tarikat ehlinin kendi aralarında belli bir usûl
ve düzene göre topluca icrâ ettikleri zikir, dinî merâsim, semâ bu adla anılır.
Âyin-i Tarikat: veya Âyin-i Ehlullah: Evliyâ âyini; a) Şeyh veya halifesi
tarafından yönetilen, mürit ve dervişlerin iştirâki ile yapılan tarikat
âyinleri; b) Evliyânın sîreti, gidişâtı, harket ve İbâdet tarzı, meşrebi ve
zihniyeti. Bütün tarikatlerde belli âyinler ve dinî törenler, başka bir deyimle
vecd yolu ile Allah'a yaklaşmak için yapılan belli hareketler vardır. Bu âyine
Mevlevîler semâ veya mukabele, Kadirîler devrân, Rifâîler Zikr-i Kıyâm,
Nakşibendîler Hatm-i Hâcegân ismini verirler. Bu âyinler tekkelerde,
zâviyelerde, mescidlerde ve evlerde icrâ edilir. Birkaç tarikat hâriç, bütün
tarikat âyinlerinde besteli şiirler ve İlâhîler, bazı tarikatlerde ise buna
ilâve olarak tef, ney ve kudüm gibi çalgı âletlerini çalmak esastır. Âyin-i
Niyâz: Bektâşîlerin, Babaya gelip hayır ve himmet istemek için onun huzurunda
yüz ve gözlerini yerlere sürerek yalvarırlar, buna niyâz etme ve niyaz âyini adı
verilir. Bu âyin, Mevlevîlikte de vardır. Âyin-i Cem: Cem veya Cemşid âyini
demektir. Efsâneye göre şarabın mûcidi olan eski İran hükümdarlarından Cem veya
Cemşid adına yapılan törendir. Tasavvufta; Bektâşilerin ve Alevî zümrelerin
çeşitli vesilelerle düzenledikleri müzikli ve içkili toplantıya bu ad verilir.
Alevîlerde kadınlar da bu âyinlere katılır.
Âyin:
Dinî merâsim, İbâdet. Âyin, Farsça bir kelime
olup, aslında âdet, gelenek, usûl ve kanun demektir. Dilimizde hıristiyanların
dinî tören ve İbâdetlerine denilir. Dinsel bir amaçla; günahlardan sıyrılmak,
sevap elde etmek, kötü güçleri kovmak, İlâhî güçleri yardıma çağırmak gibi
gâyelerle tek veya toplu şekilde yapılan tapınma, ritüel. Âyinler, dinî
geleneklerin temel özelliklerinden birisidir. Gelenekten geleneğe farklı âyin
şekilleri olabileceği gibi, birçok dinde görülebilen ortak âyinler de vardır.
Âyini-i rûhânî: Hıristiyanlarda dinî tören demektir. Bütün din
mensuplarının, mecûsîlerin, yahûdilerin ve özellikle hıristiyanların
İbâdethânelerde icrâ ettikleri toplu dinî törenler, İbâdetler için kullanılır.
Tasavvuf kültüründe ise; tarikat ehlinin kendi aralarında belli bir usûl
ve düzene göre topluca icrâ ettikleri zikir, dinî merâsim, semâ bu adla anılır.
Âyin-i Tarikat: veya Âyin-i Ehlullah: Evliyâ âyini; a) Şeyh veya halifesi
tarafından yönetilen, mürit ve dervişlerin iştirâki ile yapılan tarikat
âyinleri; b) Evliyânın sîreti, gidişâtı, harket ve İbâdet tarzı, meşrebi ve
zihniyeti. Bütün tarikatlerde belli âyinler ve dinî törenler, başka bir deyimle
vecd yolu ile Allah'a yaklaşmak için yapılan belli hareketler vardır. Bu âyine
Mevlevîler semâ veya mukabele, Kadirîler devrân, Rifâîler Zikr-i Kıyâm,
Nakşibendîler Hatm-i Hâcegân ismini verirler. Bu âyinler tekkelerde,
zâviyelerde, mescidlerde ve evlerde icrâ edilir. Birkaç tarikat hâriç, bütün
tarikat âyinlerinde besteli şiirler ve İlâhîler, bazı tarikatlerde ise buna
ilâve olarak tef, ney ve kudüm gibi çalgı âletlerini çalmak esastır. Âyin-i
Niyâz: Bektâşîlerin, Babaya gelip hayır ve himmet istemek için onun huzurunda
yüz ve gözlerini yerlere sürerek yalvarırlar, buna niyâz etme ve niyaz âyini adı
verilir. Bu âyin, Mevlevîlikte de vardır. Âyin-i Cem: Cem veya Cemşid âyini
demektir. Efsâneye göre şarabın mûcidi olan eski İran hükümdarlarından Cem veya
Cemşid adına yapılan törendir. Tasavvufta; Bektâşilerin ve Alevî zümrelerin
çeşitli vesilelerle düzenledikleri müzikli ve içkili toplantıya bu ad verilir.
Alevîlerde kadınlar da bu âyinlere katılır.
PUT VE PUTA TAPMA
- PUT VE PUTA TAPMA..
- Put; Anlam ve Mâhiyeti
- Putlara Tapınmanın Sebepleri
- Putperestlik
- Tarihten Günümüze Put ve Putlaştırma
- İlâh Nedir; Putlaştırıp İlâhlaştırma Nasıl Olmaktadır?.
- İlâh'ın Kur'an'daki Iki Mânâsı
- İlâh Düşüncesi
- Putlaştırılıp İlâh Haline Getirilen Bâtıl Ta ı Anlayışları
- Kur'ân-ı Kerim'de Put Kavramı ve Puta Tapma.
- Kur'ân-ı Kerim'de Her Çeşit Puta Tapma ve Şirk, Şu Şekillerde Tanımlanır
- Hadis-i Şeriflerde Put Kavramı ve Puta Tapma.
- Tevhid Penceresinden Günümüz ve İnsanımız.
- Tevhidin ve Putçuluğun Amelle İlişkisi
- Muvahhid; Tüm Putları Her Şekilde Reddeden Mü'min.
- Endâd; Bir Şeyi Allah'a Denk Tutma ve Putlaştırılan Sevgi
- Endâd Edinmenin İki Yansıması a- Endâdı (Bir Şeyi) Allah'ı Sever Gibi Sevmek
- b- Endâda Tâbi Olup Allah'a İtaat Eder Gibi İtaat Etmek
- Şirk; Putlaştırmanın Genel Adı
- Şirk ve Küfür İlişkisi
- Şirk En Büyük Zulümdür
- Şirk İnancının Bir Temeli Yoktur
- Allah (c.c.) şirk günahını affetmez
- Şirk koşmadan ölenlerin affedileceği umulur
- Şirkin ve Putperestliğin Çağdaş Yansımaları
- Güncel Câhilî Eğitimde Şirk
- Şirkin Sebepleri
- 1-) İnsanın Kendisini/Hevâsını (Basit Arzu ve Şehvetlerini) Ta ılaştırması
- 2-) Ataların Yolunu Körü Körüne Tâkip Etmek, Gelenekleri, Örf ve Âdetleri Yüceltmek, Irkçılık
- 3-) Aşırı Hürmet ve Saygı; Diğer Varlıkları Allah ve Rasûlünden Çok Sevmek