HALKA VE İP TAKMAK..
HALKA VE İP TAKMAK
HALKA VE İP TAKMAK
Tevhid, Allah'ın kâinatta koyduğu kanunlar
çerçevesinde sebeplere sarılmaya asla karşı çıkmaz; bilakis teşvik eder. Elbette
ki açlığı gidermek için yemek, susuzluğu gidermek için su, tedavi için ilaç,
savunma için silah gereklidir. Insan hastalandığı zaman doktora gidecektir.
Bütün bunlar ve benzerleri İslam'da meşrûdur. Ne var ki, meydana gelen veya
meydana geleceği sanılan tehlikeleri defetmek için, birtakım bilinmeyen ve gizli
olan sebeplere sarılarak esrarengiz yollara başvurmak, asla meşrû sayılmaz. Bazı
toplumlarda görülen madenî halkalar takmak, kollara ip bağlamak, bu türdendir.
Bir keresinde Hz. Peygamber, zayıflıktan kurtulmak için koluna demir takan
sahabiye bunu çıkarttırmıştır. Yine Hz. Peygamber, sıtmayı önlediğine inanıldığı
için koluna ip takan hastanın kolundan da aynı şekilde bunun çıkarılmasını
istemiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: "Onların çoğu, şirk koşmadan
Allah'a inanmazlar." (Yunus: 10/106)
Görüldüğü gibi, Rasülüllah'ın bunların üzerinde
durmasının yegâne sebebi, şirkten ve şirke giden yollardan insanları
uzaklaştırmaktır. Burada hatırımıza şöyle bir soru gelebilir: Acaba deneysel
bilim, birtakım araştırmalar yaparak, kola takılan bu madenlerin fizikî
faydasını ispat etse, yine yasak olur mu? Şüphesiz hayır! Çünkü bunun
yasaklanmasının sebebi, bu gibi şeylere, birtakım bilinmeyen güçler atfedilerek
sığınılmasıdır. Mesela, bakır bilezik cinsinden bazı halkaların romatizmanın
tedavisindeki faydası bilimsel olarak da ortaya çıktığı için, ilaç kullanılır
gibi kola veya ayağa takılmasında hiçbir sakınca yoktur.
[1]
[1] Ahmed
Kalkan, İslam Akaidi: 213-214.
HALKA VE İP TAKMAK
Tevhid, Allah'ın kâinatta koyduğu kanunlar
çerçevesinde sebeplere sarılmaya asla karşı çıkmaz; bilakis teşvik eder. Elbette
ki açlığı gidermek için yemek, susuzluğu gidermek için su, tedavi için ilaç,
savunma için silah gereklidir. Insan hastalandığı zaman doktora gidecektir.
Bütün bunlar ve benzerleri İslam'da meşrûdur. Ne var ki, meydana gelen veya
meydana geleceği sanılan tehlikeleri defetmek için, birtakım bilinmeyen ve gizli
olan sebeplere sarılarak esrarengiz yollara başvurmak, asla meşrû sayılmaz. Bazı
toplumlarda görülen madenî halkalar takmak, kollara ip bağlamak, bu türdendir.
Bir keresinde Hz. Peygamber, zayıflıktan kurtulmak için koluna demir takan
sahabiye bunu çıkarttırmıştır. Yine Hz. Peygamber, sıtmayı önlediğine inanıldığı
için koluna ip takan hastanın kolundan da aynı şekilde bunun çıkarılmasını
istemiş ve arkasından şu ayeti okumuştur: "Onların çoğu, şirk koşmadan
Allah'a inanmazlar." (Yunus: 10/106)
Görüldüğü gibi, Rasülüllah'ın bunların üzerinde
durmasının yegâne sebebi, şirkten ve şirke giden yollardan insanları
uzaklaştırmaktır. Burada hatırımıza şöyle bir soru gelebilir: Acaba deneysel
bilim, birtakım araştırmalar yaparak, kola takılan bu madenlerin fizikî
faydasını ispat etse, yine yasak olur mu? Şüphesiz hayır! Çünkü bunun
yasaklanmasının sebebi, bu gibi şeylere, birtakım bilinmeyen güçler atfedilerek
sığınılmasıdır. Mesela, bakır bilezik cinsinden bazı halkaların romatizmanın
tedavisindeki faydası bilimsel olarak da ortaya çıktığı için, ilaç kullanılır
gibi kola veya ayağa takılmasında hiçbir sakınca yoktur.
[1]
[1] Ahmed
Kalkan, İslam Akaidi: 213-214.
SİHİR-BÜYÜ
- SİHİR-BÜYÜ..
- Büyünün İçyüzü.
- Sözlük ve Şer'i Tanımı
- Sihir Harikulade midir?.
- Büyü Çeşitleri
- Geçmiş Toplumlarda Büyü
- Yahudilikte Büyü
- Batı Dünyasında Büyü
- İslam'da Büyü
- Sihir; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'an-ı Kerim'de Sihir Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Sihir
- Sihrin Tarihçesi
- a- Eski Yunan ve Romalılarda Büyü
- b- Bâbillilerde Büyü
- c- Eski Mısır'da Sihir
- d- Hz. Süleyman Döneminde Sihir
- e- Hz. Peygamber Döneminde Büyü
- f- Eski Türklerde Büyü
- Şimdiki Türklerde
- Amacı ve Hedefleri Açısından Büyü Çeşitleri 1- Ak Büyü (Koruyucu Büyü)
- 2- Kara Büyü
- 3- Aktif Büyü
- 4- Pasif Büyü
- 5- Temas Büyüsü
- 6- Taklit Büyüsü
- Hangi Yollarla Sihir Ortaya Konulur?.
- Büyünün Etkisi Var mıdır?.
- Eski ve Modern Büyünün Etkisi İçin Bir Örnek Karı-Koca Arasını Ayırmak
- Hârut ve Mârut Hârut ve Mârut'un Öğrettikleri Neydi?.