Fecir | Konular | Kitaplar

Sihrin Kapasitesi

Sihrin Kapasitesi



Sihrin Kapasitesi:

 

Buraya kadar
kaydettiklerimiz, insan üzerinde tesir hâsıl edebilen sihir denen bir gücün
varlığını te'yid eder. Kurtubî'den iktibas edilen son parağraf, bu bahsin bir
başka meselesine işaret etmektedir: "Sihrin tesir gücü nedir? Sihirle ne gibi
tesirler hâsıl edilebilir? Söz gelimi bir eşyanın aynı değiştirilebilir, bir
varlık bir başka varlığa inkılâb ettirilebilir mi?"

Bu meseleyi İbnu
Hacer'in nakline göre âlimler şöyle cevaplar: "Sihir bir tahyil, bir
yanıltmadır, gözbağlamaktan ibarettir" diyenler için eşyanın mâhiyetini sihirle
değiştirmek mümkün değildir. "Sihrin bir hakikatı vardır" diyenler için mesele
ihtilaflıdır: Sihir sadece mizaca tesir ederek bir nevi hastalık mı hasıl eder,
yoksa mesela cansız bir cismin hayvan olması veya aksi nev'inden eşyanın
tabiatında tahavvüller hâsıl edebilir mi?

Bu meselede cumhurun
ittifak ettiği görüş, öncekidir. Yani sihirle, mizacta bir nevi hastalık hâsıl
edilebilir, başka değil. Ancak az sayıda bazı âlimler, ikinci görüşü
benimsemiştir. Gerçi Allah'ın kudreti nokta-i nazarında mesele açıktır, her şey
olabilir. Fakat fiilî durum nokta-i nazarından, bu münakaşa konusudur. Zîra bu
iddiada bulunanlar iddialarına delil getirememişlerdir. Hattâbî bazılarının,
sihri tamamen inkar ettiklerini nakleder. Ancak sihri inkar edenler daha ziyade
ehl-i bid'a mensuplarıdır.

Bazı âlimler sihirdeki
tesirin Kur'an'da Cenâb-ı Hakk'ın zikrettiğinin ötesine geçemeyeceğini
söylemiştir. Bu da, "Kadınla kocasının arasını açmaktır." Bu görüşte olanlar: "Zîra,
derler sihirle bundan daha ileri tesir elde edilmesi câiz olsaydı, Kur'ân onu da
zikrederdi, çünkü Kur'an, bu bahse, sihir mevzuunda mü'minleri ürkütüp caydırmak
için yer vermiştir."[1]

 





[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/91-92.