Kabristan
Kabristan
Kabristan:
Ölülerin toprağa verildiği ve "mezarlık"
da denen saha.
İslâm dini, hayatında olduğu gibi
ölümünde de insana gereken değeri vermiş ve saygıyı göstermiş, öldüğü andan
itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir.
Toprağa defnedilen insanın en uzun süre bulunacağı yer
kabristandır. Bu sebeple İslâm dini, kabristanın düzenli ve tertipli
yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan
insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Buna rağmen dinimiz
öncelikle ölünün cesedine değil hatırasına değer verir. Bu konuda Hz. Peygamber
"Ölülerinizi hayırla yâd ediniz." buyurur.[1]
Müslümanlara ait kabristan son derece sade, tabiî ve
mütevâzi olmalı; mezar yapımında da basit ve ucuz malzeme kullanılmalıdır.
Camide Allah'ın huzurunda-kariyer ve sosyal durumları ne olursa olsun-aynı safı
paylaşan müslümanların mezarlarının da görünüş itibariyle birbirine yakın olması
İslâm'ın ruhuna daha uygundur.
Kabristana cenaze ile birlikte veya daha sonra
ölüyü yâdetmek için çelenk getirerek kabrin üzerine konulması, bid'at olup,
gayri müslimlere benzemek amacıyla yapıldığı takdirde ilgilileri manevî
sorumlulukla karşı karşıya getireceği açıktır.
[2]
[1]
Tirmizi, Cenâiz: 34.
[2]
Muhiddin Bağçeci, Mefail Hızlı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/256.
Kabristan:
Ölülerin toprağa verildiği ve "mezarlık"
da denen saha.
İslâm dini, hayatında olduğu gibi
ölümünde de insana gereken değeri vermiş ve saygıyı göstermiş, öldüğü andan
itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir.
Toprağa defnedilen insanın en uzun süre bulunacağı yer
kabristandır. Bu sebeple İslâm dini, kabristanın düzenli ve tertipli
yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan
insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Buna rağmen dinimiz
öncelikle ölünün cesedine değil hatırasına değer verir. Bu konuda Hz. Peygamber
"Ölülerinizi hayırla yâd ediniz." buyurur.[1]
Müslümanlara ait kabristan son derece sade, tabiî ve
mütevâzi olmalı; mezar yapımında da basit ve ucuz malzeme kullanılmalıdır.
Camide Allah'ın huzurunda-kariyer ve sosyal durumları ne olursa olsun-aynı safı
paylaşan müslümanların mezarlarının da görünüş itibariyle birbirine yakın olması
İslâm'ın ruhuna daha uygundur.
Kabristana cenaze ile birlikte veya daha sonra
ölüyü yâdetmek için çelenk getirerek kabrin üzerine konulması, bid'at olup,
gayri müslimlere benzemek amacıyla yapıldığı takdirde ilgilileri manevî
sorumlulukla karşı karşıya getireceği açıktır.
[2]
[1]
Tirmizi, Cenâiz: 34.
[2]
Muhiddin Bağçeci, Mefail Hızlı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/256.
ÂHİRETE İMAN
- ÂHİRETE İMAN ..
- Ahiretin Gerekliliği ve Ahirete İnanmanın Faydaları
- Neden Âhirete İnanmalıyız? .
- Ahiret, Bilimsel Açıdan da Ölümün Çağrıştırdığı Bir Gerçektir.
- Kur'an'da Âhiret
- Cennet ve Cehennem ..
- Âhiret; Anlam ve Mâhiyeti
- Ahiretin Diğer İsimleri
- Ahiret Gerçeği
- Yakînî Bilgi, Kesin İnanç .
- Âhirete İmanın İnsan Hayatındaki Yeri
- Âhiret Şuuru .
- Yaratılışa İnanan, Yeniden Yaratılmaya da İman Eder
- Âhiret Anlayışı Bizi Dirilişe Ulaştırır/Ulaştırmalıdır
- Gündüz Yaşıyor, Gece Ölüyor, Sabah Diriliyoruz .
- Her Kış Bir Ölüm, Her Bahar Bir Diriliştir
- Ölüm; Gurbetten Vuslata Hicret
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
- HESAP GÜNÜ ..
- KABİR ..
- Kabirlerin Hazırlanışı
- Kabir Hayatı
- Kabir Azabı
- Kabristan
- Nakl-i kubûr
- Kabir Ziyareti
- Kabir Ziyaretinin Faydaları
- Ziyaretin Ölüye Faydası
- Ziyaretin Âdabı
- Kabirlerden Kalkış