Ziyaretin Âdabı

Ziyaretin Âdabı

Ziyaretin Âdabı:



Ziyaretçi mezarlığa varınca yüzünü mezarlara
döndürerek Peygamberimizin dediği gibi şöyle selâm verir: "Ey müminler ve
müslümanlar diyarının ahalisi, sizlere selâm olsun. İnşaallah, biz de sizlere
katılacağız. Allah'tan bize ve size âfiyet dilerim."

[1]
Hz. Âîşe'nin rivayetinde anlam aynı olduğu halde ifade
biraz farklıdır. Tirmizi'nin İbn Abbâs'tan rivayetinde Rasulullah bir defasında
Medine mezarlığına uğradı ve onlardan tarafa dönerek şöyle dedi:

"Ey kabirler ahâlisi, size selâm olsun! Allah
bizi ve sizi mağfiret eylesin. Sizler, bizden önce gittiniz, biz de sizin
ardınızdan (geleceğiz)"[2]
Kişi, tanıdığı bir kimseye kabrinin
başından geçerken selâm verirse, ölü selâmını alır ve onu tanır. Tanımadığı bir
kimsenin kabrinin yanından geçerken selam verirse, ölü, selâmını alır.[3]

Kabir ziyareti sırasında mezarda namaz kılınmaz.
Kabirler asla mescid edinilmez. Kabre karşı da namaz kılmak mekruhtur. Kabirlere
mum dikmek ve yakmak caiz değildir.[4]

Boş yere para harcandığı için, ya da kabirlere
tazim için buralarda mum yakılmasını Hz. Peygamber yasaklamıştır. Kabrin üzerine
oturmak ve mezarları çiğnemek mekruhtur.[5]

Kabirde ziyaretle bağdaşmayan edep dışı ve boş
söz söylemekten, kibirlenip çalım satarak yürümekten sakınmak ve mütevâzi bir
durumda bulunmak gerekir.[6]
Kabirlere, küçük ve büyük abdest bozmaktan sakınmak gerekir.[7]
Kabristanın yaş ot ve ağaçlarını kesmek mekruhtur. Kabir yanında kurban kesmek
Allah için kesilse bile mekruhtur. Hele ölünün rızasını kazanmak ve yardımım
elde etmek için kesilmesi kesinlikle haramdır. Bunun şirk olduğunu söyleyenler
de vardır. Çünkü kurban kesmek ibadettir; ibadet ise yalnız Allah'a mahsustur.
Kabirler Kâbe tavaf edilir gibi dolaşılıp tavaf edilmez. Ölülerden yardım
istemek ve bunun için mezar taşlarına bez, mendil ve paçavra bağlamak kişiye
yarar sağlamaz. Bazı kabir ve türbelerin hastalıklara şifalı geldiğine inanmak
ve bunların taş, toprak ve ağaçlarını kutsal saymak İslam'ın tevhit inancı ile
bağdaşmaz.

Diri veya ölü olsun salih kimseleri Allah'tan
bir şey istemek için aracı kılmaya "tevessül" denilir. Kabirde kişinin başkasına
bizzat bir fayda vermeye veya bir zararı gidermeye gücü yetmez. ibn Teymiyye ve
taraftarlarına göre Allah'tan bir şey isterken peygamber bile oka salih kulları
aracı kılmak haram, hatta şirktir. Çoğunluk İslâm âlimlerine göre ise Allah'tan
bir şey isterken salih zatları aracı ve vesile kılmak ve bunun için onların
kabirlerini ziyaret etmek caizdir. Meselâ "Hz Muhammed hakkı için, onun
hürmetine, ya Rabbi onunla sana dua ediyorum, şu isteğimi yerine getir" demek
duaların kabulüne vesile olur. Hanefi ve Malikilere göre kabir ziyaretini cuma
ve bunun iki yanındaki perşembe ve cumartesi günleri yapmak daha faziletlidir.
Şafiîler, perşembe gününün ikindi vaktinden başlamak üzere cumartesi sabahına
kadar ziyaretin daha uygun olacağını söylemişlerdir. Hanbeliler, ziyaret için
belli bir gün tahsis etmenin doğru olmadığını belirtmişlerdir. Sonuç olarak cuma
günü ziyaret daha faziletli ise de diğer günlerde ziyaret de mümkün ve caizdir.[8]








[1]
Müslim, Cenâiz: 104; İbn Mâce, Cenâiz: 36.





[2]
Tirmizi, Cenâiz: 58, 59.





[3]
Gazzâli, İhyau Ulûmi'd-din: 4. cild. Ziyâretü'l-Kubur bahsi.





[4]
Müslim, Cenâiz: 98; Ebû Dâvud, Salât: 24; Tirmizî, Salât: 236.





[5]
Müslim, Cenâiz: 33; Tirmizi, Cenâiz: 56.





[6]
Nesâî, Cenaiz: 100; Tirmizî, Cenaiz: 46.





[7]
Nesaî, Cenâiz: 100; İbn Mâce, Cenâiz: 46.





[8]
Abdurrahman el-Ceziri, el-Fıkh ale'l-Mezâhibi'l-Erbea: 1/540. Muhiddin
Bağçeci, Mefail Hızlı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/257-258.