10- Sîmâlar Delîli
10
10- Sîmâlar
Delîli:
Esasen bütün mâhlûkata teşmili
mümkün iken, mes'eleyi müşahhaslaştırmak açısından, sadece insanı ve her insan
ferdini diğerlerinden farklı kılan onun en bariz ayırıcı vasfı durumundaki
sîmâsını ele alarak mevzûya yaklaşmış olalım:
Herhangi bir insanın sîması, en
ince teferruatına kadar kendisinden evvel geçmiş milyarlarca insandan
hiçbirisine kat'iyen benzememektedir. Bu kâide, kendisinden sonra gelecekler
için de aynen geçerlidir. Bir cihette birbirinin aynı, diğer cihette birbirinden
ayrı milyarlarca resmi küçücük bir alanda çizip, sonra da kendileri gibi olması
mümkün milyarlarca resimden ayırmak ve herşeyi sonsuz ihtimal yolları içinde bir
yola ve bir şekle sokmak, elbette ve elbette yarattığı her varlığı, hem de hiç
kapalı bir yanı kalmamak üzere bilen ve o varlığa istediği şekli vermeye gücü ve
ilmi yeten Cenâb-ı Hakk'ı en sağır kulaklara dahi duyuracak kuvvette bir
ilândır. Evet, sîmâda yer alan uzuvları başka sîmâlardaki uzuvlardan ayrı
yaratmak ve her gözü, mutlak surette diğer gözlerden tefrik ettirici bir
özellikle techiz etmek, gözünde fer olmasa bile, sînesinde kalb bulunan her
vicdân sahibine, bütün bunları yaratıp sonsuz hikmetlerle donatan Zât (cc)'ı
gösterir ve tanıttırır..
10- Sîmâlar
Delîli:
Esasen bütün mâhlûkata teşmili
mümkün iken, mes'eleyi müşahhaslaştırmak açısından, sadece insanı ve her insan
ferdini diğerlerinden farklı kılan onun en bariz ayırıcı vasfı durumundaki
sîmâsını ele alarak mevzûya yaklaşmış olalım:
Herhangi bir insanın sîması, en
ince teferruatına kadar kendisinden evvel geçmiş milyarlarca insandan
hiçbirisine kat'iyen benzememektedir. Bu kâide, kendisinden sonra gelecekler
için de aynen geçerlidir. Bir cihette birbirinin aynı, diğer cihette birbirinden
ayrı milyarlarca resmi küçücük bir alanda çizip, sonra da kendileri gibi olması
mümkün milyarlarca resimden ayırmak ve herşeyi sonsuz ihtimal yolları içinde bir
yola ve bir şekle sokmak, elbette ve elbette yarattığı her varlığı, hem de hiç
kapalı bir yanı kalmamak üzere bilen ve o varlığa istediği şekli vermeye gücü ve
ilmi yeten Cenâb-ı Hakk'ı en sağır kulaklara dahi duyuracak kuvvette bir
ilândır. Evet, sîmâda yer alan uzuvları başka sîmâlardaki uzuvlardan ayrı
yaratmak ve her gözü, mutlak surette diğer gözlerden tefrik ettirici bir
özellikle techiz etmek, gözünde fer olmasa bile, sînesinde kalb bulunan her
vicdân sahibine, bütün bunları yaratıp sonsuz hikmetlerle donatan Zât (cc)'ı
gösterir ve tanıttırır..
ALLAH (C.C.)
- ALLAH (C.C.) Allah Lafzı; Anlam ve Mâhiyeti
- Varlıkların Türleri
- 1) Vâcibu'l-Vücûd
- 2) Mümkinu'l-Vücûd
- 3) Mümteniu'l-Vücûd
- A) Aklî Deliller 1) Hudûs (So adan Varolma) Delilleriyle Allah'ın Varlığını İspat.
- a) Cisimlerin So adan Yaratılması Esasına Dayanan Delil.
- b) İhtirâ (İcat Etme) Delîli.
- c) Terkip Delili.
- 2) İmkân Delîli
- 3) İbdâ' ve İllet-i Gâiyye Delîli
- B) Naklî Deliller
- Allah'ın Varlığına İcmâlî Birkaç Delil
- 1- İmkân Delîli
- 2- Hudûs Delîli
- 3- Hayat Delîli
- 4- İntizâm Delîli
- 5- San'at Delîli
- 6- Hikmet Ve Gâye Delîli
- 7- Şefkat-Merhamet Ve Rızık Delîli
- 8- Yardımlaşma Delîli
- 9- Temizlik Delîli
- 10- Sîmâlar Delîli
- 11- Sevk-i İlâhî Delîli
- 12- Rûh Ve Vicdân Delîli
- 13- Fıtrat Ve Tarih Delîli
- 14- Duygular Delîli
- 15- İttifak Delîli
- 16- Kur'ân Delîli
- 17- Peygamberler Delîli