Fecir | Konular | Kitaplar

11- Sevk-i İlâhî Delîli

11



11- Sevk-i İlâhî
Delîli:

 
Yavru ördek, yumurtadan çıktığı
anda yüzmesini becerebiliyor. Kozadan çıkan karıncalar, hemen dehliz kazmaya
başlıyorlar. Arı, çok kısa zamanda san'at hârikası olan peteği; örümcek ise,
gergef inceliğindeki ağını örebiliyor. Bütün bunlardan anlıyoruz ki, bunlar ve
bunlar gibi olanlar başka bir âlemde kendilerine öğretilen mâlumatla ve
yaratılıştan gelen bir kâbiliyetle iş görüyorlar. Halbuki insan, her şeyi bu
dünyada öğrenmek mecburiyetindedir; hem de varlıklar arasında istidatça en
mükemmel yaratık olduğu halde. Demek oluyor ki, diğerlerine bu husûsiyetleri
veren bizzat kendileri değil, her yaptığını hikmetle yapan bir Zât'tır ki,
onlara böyle ihsanda bulunmuş...
Kilometrelerce ötede
yumurtalarını bırakıp dönen yılan balıklarının yavruları, yumurtadan çıkar
çıkmaz yola koyulur ve annelerini sanki elleriyle koymuş gibi bulurlar. Bunu
İlâhî bir sevkten başka ne ile izah edebiliriz? Hayvanlarda gördüğümüz bu
hârikulâdelik, ancak ve ancak Allah (cc)'ın bir vergisi olarak açıklanırsa, işte
o zaman buna aklî ve mantikî bir açıklama nazarıyla bakılabilir. Yoksa, başka
her yorum, sadece bir safsatadan ibaret kalır..