Günümüzde Sığıra Tapma .
Günümüzde Sığıra Tapma
Günümüzde Sığıra Tapma
Günümüzde hâlâ
sığırlara tapıldığını, özellikle Hindistan'ın bazı bölgelerinde ineğin kutsal
kabul edilip dokunulmazlığı olduğunu biliyoruz. Bir Hintli'nin inek ve onun
ferci hakkında dört ciltlik bir kitap yazdığını söylersek, gerisini siz tahmin
edebilirsiniz. İnsan, ancak bu kadar aşağılara yuvarlanabilir.[1]
Kur'an, kalbi olduğu halde fıkhetmeyen, akletmeyen, kulakları olup da hakkı
duymayan, gözleri olduğu halde hakkı görmeyen, yani iman etmeyen kimselerin
hayvan gibi, hatta daha aşağı olduğunu haber verir.[2]
İnsanlık şerefini unutup hayvanlara (ineğe, inek fercine, fareye, bokböceğine
varıncaya kadar) tapan, dolayısıyla kendisini kutsallaştırdığı hayvanlardan daha
aşağıda kabul eden canlıların varlığı, heykellerin ve hayvanların kullarının
günümüzde bile bulunması, Kur'an'ı nasıl doğrulamakta, Kur'an'ın evrensel ve
çağlar üstü kitap olduğunu nasıl ispatlamaktadır? Kur'an'ın en uzun sûresi olan
Bakara sûresine bu adın verilmesine sebep olan bakara ve ıcl'e tapma olayının
tarihsel ve güncel ve de evrensel boyutları değerlendirildiğine, olayın sadece
Mısır civarında ve Hz. Mûsâ dönemine has tarihî bilgi olarak değil; her dönem ve
her coğrafyaya şâmil bir problemin vurgulanması olarak görüyor ve Kur'an'a
saygımızın bir kat daha arttığına inanıyoruz.
Hindistan'da,
câmiiye giren ineği kovalayan müslümanların, dokunulmaz tanrıya dokunup onun
rahatını bozdu diye öldürülmesine hâlâ devam edilmektedir. Tabii et ihtiyacı
veya kurban için bir sığır kesmeye görsün bir müslüman; tanrıya uzanan eller
kesilecektir. İneğin kutsallığı günümüzde de sürdürülür. İnek, ana yola
çıkmışsa, trafiği altüst edebilir. Tren yoluna yatınca, ineğin özgür isteğine
kimse müdâhale etmeden, seslenmeden insanlar, tanrılarının yoldan kalkmak için
keyfini bekleyecektir. İnek tanrı, trafiğe, günlük hayata müdâhele etmektedir;
gel de Hindistan'da laikliği uygula bakalım! Ama laikler Hindistan'daki ineğe
müdahale edilmesinin gerektiğini savunmazlar; onlara göre, ineğe ve inekliğe
müdâhale eden müslümanlara tavır alınmalıdır sadece.
Eski dönemlerde
sığıra tapılmasında temel espri, onun bereketi, bolca süt ve et verdiği için
rızkı/gıdayı temsil etmesidir. Günümüzde de sosyalistler emeği,
kapitalistler ekmeği, eskilerin ineği sembol kabul etmesi gibi
kutsallaştırırlar. Bu anlayışa göre dünya, sadece Allah'a kulluk için
yaratıldığımız, âhiretin tarlası bir sınav alanı değil; geçim dünyasıdır.
Ekmek parası için her yol mubahtır. Bu inanca göre elbette çalışmak
ibâdettir; namaz gibi başka ibâdetlere gerek yoktur veya geçim endişesinden
ona sıra gelmemektedir. İhtilâl paşası Evren, kendisini devlet başkanı
seçtirdikten sonra yaptığı halka karşı bir konuşmasında şu örneği veriyordu: Bir
rafta ekmek varsa, onu almak için boyu yetişmeyen bir kimse, başka bir şey yok
ve sadece Kur'an varsa, onun üzerine basar ve ekmeği alır; ama yukarıdaki
Kur'an'ı almak için ekmeğin üzerine ayağını basamaz. Çünkü ekmek, halkın da
anlayışına göre kutsaldır, hem de Kur'an'dan daha kutsal! Ekmek, günümüzde
rızkı, bereketi, maddî doyumu, materyalizmi simgelemektedir; eskiden sığırı
kutsal sayanların da gerekçeleri bunlar idi. Ekmek parası kazanacağım diyerek
her yolu mubah gören ekmeği/geçimi kutsallaştıran insanın durumu, ineği kutsal
gören insandan pek farklı değildir.
"Yuh olsun
size ve Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere! Hâlâ akıllanmaz mısınız?"
(Enbiyâ: 21/67)[3]
[1]
Tîn: 95/5.
[2]
A'râf: 7/79.
[3]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.
Günümüzde Sığıra Tapma
Günümüzde hâlâ
sığırlara tapıldığını, özellikle Hindistan'ın bazı bölgelerinde ineğin kutsal
kabul edilip dokunulmazlığı olduğunu biliyoruz. Bir Hintli'nin inek ve onun
ferci hakkında dört ciltlik bir kitap yazdığını söylersek, gerisini siz tahmin
edebilirsiniz. İnsan, ancak bu kadar aşağılara yuvarlanabilir.[1]
Kur'an, kalbi olduğu halde fıkhetmeyen, akletmeyen, kulakları olup da hakkı
duymayan, gözleri olduğu halde hakkı görmeyen, yani iman etmeyen kimselerin
hayvan gibi, hatta daha aşağı olduğunu haber verir.[2]
İnsanlık şerefini unutup hayvanlara (ineğe, inek fercine, fareye, bokböceğine
varıncaya kadar) tapan, dolayısıyla kendisini kutsallaştırdığı hayvanlardan daha
aşağıda kabul eden canlıların varlığı, heykellerin ve hayvanların kullarının
günümüzde bile bulunması, Kur'an'ı nasıl doğrulamakta, Kur'an'ın evrensel ve
çağlar üstü kitap olduğunu nasıl ispatlamaktadır? Kur'an'ın en uzun sûresi olan
Bakara sûresine bu adın verilmesine sebep olan bakara ve ıcl'e tapma olayının
tarihsel ve güncel ve de evrensel boyutları değerlendirildiğine, olayın sadece
Mısır civarında ve Hz. Mûsâ dönemine has tarihî bilgi olarak değil; her dönem ve
her coğrafyaya şâmil bir problemin vurgulanması olarak görüyor ve Kur'an'a
saygımızın bir kat daha arttığına inanıyoruz.
Hindistan'da,
câmiiye giren ineği kovalayan müslümanların, dokunulmaz tanrıya dokunup onun
rahatını bozdu diye öldürülmesine hâlâ devam edilmektedir. Tabii et ihtiyacı
veya kurban için bir sığır kesmeye görsün bir müslüman; tanrıya uzanan eller
kesilecektir. İneğin kutsallığı günümüzde de sürdürülür. İnek, ana yola
çıkmışsa, trafiği altüst edebilir. Tren yoluna yatınca, ineğin özgür isteğine
kimse müdâhale etmeden, seslenmeden insanlar, tanrılarının yoldan kalkmak için
keyfini bekleyecektir. İnek tanrı, trafiğe, günlük hayata müdâhele etmektedir;
gel de Hindistan'da laikliği uygula bakalım! Ama laikler Hindistan'daki ineğe
müdahale edilmesinin gerektiğini savunmazlar; onlara göre, ineğe ve inekliğe
müdâhale eden müslümanlara tavır alınmalıdır sadece.
Eski dönemlerde
sığıra tapılmasında temel espri, onun bereketi, bolca süt ve et verdiği için
rızkı/gıdayı temsil etmesidir. Günümüzde de sosyalistler emeği,
kapitalistler ekmeği, eskilerin ineği sembol kabul etmesi gibi
kutsallaştırırlar. Bu anlayışa göre dünya, sadece Allah'a kulluk için
yaratıldığımız, âhiretin tarlası bir sınav alanı değil; geçim dünyasıdır.
Ekmek parası için her yol mubahtır. Bu inanca göre elbette çalışmak
ibâdettir; namaz gibi başka ibâdetlere gerek yoktur veya geçim endişesinden
ona sıra gelmemektedir. İhtilâl paşası Evren, kendisini devlet başkanı
seçtirdikten sonra yaptığı halka karşı bir konuşmasında şu örneği veriyordu: Bir
rafta ekmek varsa, onu almak için boyu yetişmeyen bir kimse, başka bir şey yok
ve sadece Kur'an varsa, onun üzerine basar ve ekmeği alır; ama yukarıdaki
Kur'an'ı almak için ekmeğin üzerine ayağını basamaz. Çünkü ekmek, halkın da
anlayışına göre kutsaldır, hem de Kur'an'dan daha kutsal! Ekmek, günümüzde
rızkı, bereketi, maddî doyumu, materyalizmi simgelemektedir; eskiden sığırı
kutsal sayanların da gerekçeleri bunlar idi. Ekmek parası kazanacağım diyerek
her yolu mubah gören ekmeği/geçimi kutsallaştıran insanın durumu, ineği kutsal
gören insandan pek farklı değildir.
"Yuh olsun
size ve Allah'ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere! Hâlâ akıllanmaz mısınız?"
(Enbiyâ: 21/67)[3]
[1]
Tîn: 95/5.
[2]
A'râf: 7/79.
[3]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.
BAKARA VE İCL (SIĞIR VE BUZAĞI)
- BAKARA VE İCL (SIĞIR VE BUZAĞI) Bakara ve Icl; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'ân-ı Kerim'de Bakara ve Icl
- Bakara Olayı
- "Icl"in/Buzağının Putlaştırılması
- Hayvanlara Tapmanın Menşei
- Sığırın Kutsallaştırılıp Ta ılaştırılması
- Boğa
- Öküz
- Apis Öküzü
- İnek
- Boynuz
- Aslan
- Yılan
- At
- Ayı
- Deve
- Kedi
- Maymun
- Kartal
- Çift Başlı Kartal
- Güvercin
- Köpek
- Kaplumbağa
- Eski Türkler'de Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Kurt
- At
- Arabistan Câhiliyesinde Hayvanlarla İlgili İnançlar
- Günümüzde Hayvanları Kutsallaştırma .
- Günümüzde Sığıra Tapma .
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar