Fecir | Konular | Kitaplar

4- Helâk Edilme

4

4- Helâk Edilme:

Tarihte helâk edilen pek çok toplumun ortak
özelliği yoldan çıkmış ‘fasıklar' olmalarıdır. Fısk sayılan tutum ve davranışlar
bir yönden toplumun dengesini bozup kötülükleri yaygınlaştırırken; diğer
taraftan bazı kişi ve toplumların helak edilmesine, mahvolmalarına sebep
olmaktadırlar. Kur'an yoldan çıkan fasıklardan başkasının helâk edilmeyeceğini
haber vermektedir.[1]

Örneğin, bazı toplumların servet sahibi
zenginler (mütref), mallarıyla kibirlenirler, Allah'ın âyetlerine kulak asmazlar
ve doğru yoldan çıkarak fasık olurlar. Allah (cc) böylelerini yeri geldikçe
helâk eder.[2]

Hz. Musa (as) İsrailoğullarına bir şehre
girmelerini emretti. Ancak onlar onu dinlemediler ve ‘Sen ve Rabbin gidin
savaşın, biz burada oturacağız' dediler. Bunun üzerine Allah (cc) onlara o şehri
kırk yıl haram kıldı ve çölde şaşkın şaşkın dolaşma cezası verdi. Kur'an onlara
yoldan çıkmış fasıklar demektedir. Maide: 5/20-26.

Fasıklığın boyutlarını ve sonuçlarını göstermesi
bakımından şu örnek dikkat çekmektedir:

"(Firavun) kavmini küçümsedi, fakat onlar ona
yine de itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış fasık bir topluluktu. Ne zaman
Bizi kızdırdılar, onlardan öç aldık ve hepsini suda boğduk. Onları sonradan
gelen (inkârcı)lara ibrek alınacak bir geçmiş kıldık."
(Zuhruf: 43/54-56)

Firavun yoldan çıkmış bir fasıktı. Yeryüzünde
haksız yere büyüklenmiş ve tuğyan etmişti (azıp sapmıştı). Rabblik iddia
ediyordu. Bunun yanında halkına zulmediyordu, onları küçük görüyor,
aşağılıyordu. Hatta halkı daha iyi güdebilmek ve saltanatını devam ettirebilmek
için onları gruplara bölüyor, bir kısmını öldürüyor, bir kısmını ise sağ
bırakıyordu. Buna rağmen halkı ona itaat etmekten, onun peşine gitmekten
vazgeçmiyordu. Hz. Musa (as) ona karşı koyup halkı onun zulmünden kurtarmak
istemesine rağmen; halkın bir kısmı ona destek olmaya, onun saltanatı önünde
boyun eğmeye devam ettiler. Allah (cc) da hem firavunu hem de onunla birlikte
fısk'a düşen halkını cezalandırdı.

Her devrin firavunları vardır ve bütün
firavunlar birbirine benzer. Allah (cc) firavunların fısk'larından ve firavun
zihniyetini bile bile destekleyenlerden razı değildir. Yeri ve zamanı gelince
firavunları, firavun düzenlerini ve onlara arka çıkan şuursuz toplulukları
cezalandırır.

Fasıklar Allah'a karşı sorumluluk duygusu
taşımazlar. Ilişkilerinde hakka uymak yerine çıkar düşüncesi esastır. Yalan
söylemekten, insanları aldatmaktan geri durmazlar. Toplumda fesat çıkarırlar,
bozgunculuk yaparlar, huzursuzluğa sebep olurlar. Onların ürettiği fısk olan
tutum ve davranışlar, toplumsal çöküş sürecini başlatır ve Allah'ın azabının
gelmesine sebep olur.

Onlar Rabbleriyle olan ahd'i (sözleşmeyi)
bozarlar, Rabblerine karşı mesuliyet duygusu taşımazlar, insanlar arası
ilişkilerde hakkaniyet ölçüsünü terkederler, yeryüzünde fesat çıkarırlar. Bundan
dolayı da zarara uğrarlar.[3]



[1]
Ahkâf: 46/35.

[2]
İsra: 17/16.

[3]
Bakara: 2/27; Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları:
200-201.