Ululemr
Ululemr
Ululemr:
Halkımızın diline ululemr
olarak, Kur'ân'daki şekliyle girmiş olan bu tâbire bâzan "emir sâhibi", bâzan "veliyyülemr"
şeklinde rastlarız. Aynı mânada olmak üzere sultan, imam gibi başka tâbirlerin
kullanıldığına da şâhit oluruz.
Sahâbe ve Tabiî'nden bu yana
ululemrden kastedilen kimseler hakkında değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bir
kısmı bununla "ulemâ"nın kastedildiğini söylerken diğer bir kısmı "ümerâ"nın
kastedildiğini ileri sürmüştür.
Nevevî daha pratik bir târif
kaydeder: "Ululemr, ümerâ ve vâlilerden, itaat edilmesi Allah tarafından vâcib
kılınmış olan herkestir. "Ve bu târifin, halef ve selef -müfessir, fakih vs. her
çeşit- âlim zümrelerinin ortak görüşü olduğunu belirtir.
Ömer Nasûhî Bilmen, fıkıh
ıstılâhı olarak ululemr'i şöyle târif eder: "Ya İslâm cemâatinin intihâbiyle
veya kendisinin kuvvet ve nüfûzuyla hâkimiyet makâmını ihraz edip, Müslümanların
bir emniyet ve selâmet dâiresinde yaşamalarını te'mîne muvaffak olan herhangi
bir müslim zattır."
Burada görüldüğü gibi,
umumiyetle devlet reisi kastedilmekle birlikte, yerine göre, bugünkü tabirle
"otorite" denilen devleti temsil durumundaki herkes için ululemr tabiri ıtlak
olunabilir ve olunmaktadır. Şu hâlde imam, halife, emir, âmil, me'mûr, âmir,
sultan vs. gibi kelimelerin her biri ululemr mefhumunu ifade eder.[1]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/278.
Ululemr:
Halkımızın diline ululemr
olarak, Kur'ân'daki şekliyle girmiş olan bu tâbire bâzan "emir sâhibi", bâzan "veliyyülemr"
şeklinde rastlarız. Aynı mânada olmak üzere sultan, imam gibi başka tâbirlerin
kullanıldığına da şâhit oluruz.
Sahâbe ve Tabiî'nden bu yana
ululemrden kastedilen kimseler hakkında değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bir
kısmı bununla "ulemâ"nın kastedildiğini söylerken diğer bir kısmı "ümerâ"nın
kastedildiğini ileri sürmüştür.
Nevevî daha pratik bir târif
kaydeder: "Ululemr, ümerâ ve vâlilerden, itaat edilmesi Allah tarafından vâcib
kılınmış olan herkestir. "Ve bu târifin, halef ve selef -müfessir, fakih vs. her
çeşit- âlim zümrelerinin ortak görüşü olduğunu belirtir.
Ömer Nasûhî Bilmen, fıkıh
ıstılâhı olarak ululemr'i şöyle târif eder: "Ya İslâm cemâatinin intihâbiyle
veya kendisinin kuvvet ve nüfûzuyla hâkimiyet makâmını ihraz edip, Müslümanların
bir emniyet ve selâmet dâiresinde yaşamalarını te'mîne muvaffak olan herhangi
bir müslim zattır."
Burada görüldüğü gibi,
umumiyetle devlet reisi kastedilmekle birlikte, yerine göre, bugünkü tabirle
"otorite" denilen devleti temsil durumundaki herkes için ululemr tabiri ıtlak
olunabilir ve olunmaktadır. Şu hâlde imam, halife, emir, âmil, me'mûr, âmir,
sultan vs. gibi kelimelerin her biri ululemr mefhumunu ifade eder.[1]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/278.
İMAM
- B- Bulunması Temenni Edilen Ve Fakat Fiiliyatta Her Zaman Bulunmayan İdeal Şartlar
- İMAM... İmam; Anlam ve Mâhiyeti
- İmama İtaatin Hududu
- İMAMET VE İTAAT MESELESİ
- Zâlim ve Fâsık İmama Karşı Kıyam Hakkı
- C- İhtilaflı Olan Ve Bâtıl Olan Şartlar
- Cemaat/Teşkilât İmamlığı
- Dinimizde İtaate Verilen Ehemmiyet
- Körü Körüne İtaat Yok
- Kur'ân-ı Kerim'de İmam Kavramı
- 1- Sağlam Bir İman ve İstikamet
- Hadis-i Şeriflerde İmam Kavramı
- İmama Ne Zaman İsyan?.
- İtaat Edilecek Üç makam
- Kureyşî Olması Meselesi
- 2- Zihnî Yetenek ve Kültür
- İmam-ı Muntazar
- İmamete En Liyakatli Olan Kim?.
- Makam Hususunda Nizâ
- Ululemr
- 3- Sosyal Kabiliyet
- Azli Gerektiren Tabiî Haller
- İmâmet-i Kübrâ.
- Liyakatsızın İmamlığı
- Ululemr Etrafında Birlik
- 4- İstişâre ve Adâlet
- Azledilen Tekrar Seçilemez
- Biat Şartı İtaat
- İmamet-i Kübra'da Aranan Şartlar
- Zorba İmam