Allah'ın Elçisi Olarak Rasûl
Allah
Allah'ın
Elçisi Olarak Rasûl:
Allah'ın insanlar arasından seçtiği
elçiler de belli bir mesajı insanlara ulaştırmak, bazı şeyleri haber vermek ve
aldıkları vahiyle insanlara örnek olmak üzere görevlidirler.
Nebi ile rasûl yaklaşık aynı
anlamdadır. Kimileri der ki, nebi yalnızca haber getiren ve bir önceki
peygamberin şeriatini uygulayan elçidir. Rasûl ise, hem haber getiren hem
de kendisine ayrı bir şeriat ve kitap verilen elçidir. Bu açıdan rasûlun manası
nebiye göre biraz daha geniştir.
Farsça asıllı âpeygamber' kavramı ise
elçi demek olup ânebi' ve ârasûl' yerine kullanılır.
Rasûle aynı zamanda mürsel de
denilmektedir.
Risalet, bir anlamda nübüvvettir ve
Allah'ın insanlara haber ulastırma yoludur. İnsanları hidayete götürmenin,
onları dünya hayatında düzenli bir şekilde yaşatmanın, onları karanlıklardan
aydınlığa çıkarmanın, onları Ahiret hayatına hazırlamanın bir yoludur. Risalet
veya nübüvvet, insanlık için bir örneklik kurumudur. Rabbimiz ile insan
arasındaki haberleşmedir. Bu haberleşme Allah'tan insana vahiy yoluyla, insandan
Allah'a doğru ise ibadet ve dua yoluyla meydana gelir. Risalet, insanları
Allah'ın vahyi ile terbiye etmenin sistemidir. İnsanlık bu kurum sayesinde
Allah'a kulluğu ve fıtratındaki güzelliği keşfedebilir. Rasûller, aldıkları
vahiy ve yüklendikleri görevle; insan fïtratının derinliklerindeki güzellikleri,
iyilikleri ve Hakk'a bağlılığı pratik hayata çıkarırlar. İnsan hayatından
çirkinlik ve kötülükleri uzaklaştırmaya çalışırlar.
Risalet veya nübüvvet, Allah'ın insana
olan rahmetinin bir tecellisidir. Başıboş bırakılan insan tek başına, ne
hidayeti ne de güzel davranışları bulamaz. Tek başına ilâhí güzelliklere
ulaşamaz. Yaratılışı gereği bir rehbere, üstün nitelikli bir imama (öndere)
muhtaçtır. Peygamberler, bu manada insanların önderleridirler.
Peygamberler, yeryüzünde canlı
vahiylerdir. Allah'ın kullarından istediği insan tipinin somut örnekleridir.
Risalet (peygamberlik) görevi
çalışılarak, okuyarak elde edilebilecek bir makam değildir. Allah (cc) kulları
içerisinden üstün niteliklere sahip kimseleri elçi olarak seçer ve onlar
vasıtasıyla insanlara mesajını gönderir. Elçilerinin kullarını vahiyle terbiye
etmelerini ister.
[1]
[1]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 526-527.
Allah'ın
Elçisi Olarak Rasûl:
Allah'ın insanlar arasından seçtiği
elçiler de belli bir mesajı insanlara ulaştırmak, bazı şeyleri haber vermek ve
aldıkları vahiyle insanlara örnek olmak üzere görevlidirler.
Nebi ile rasûl yaklaşık aynı
anlamdadır. Kimileri der ki, nebi yalnızca haber getiren ve bir önceki
peygamberin şeriatini uygulayan elçidir. Rasûl ise, hem haber getiren hem
de kendisine ayrı bir şeriat ve kitap verilen elçidir. Bu açıdan rasûlun manası
nebiye göre biraz daha geniştir.
Farsça asıllı âpeygamber' kavramı ise
elçi demek olup ânebi' ve ârasûl' yerine kullanılır.
Rasûle aynı zamanda mürsel de
denilmektedir.
Risalet, bir anlamda nübüvvettir ve
Allah'ın insanlara haber ulastırma yoludur. İnsanları hidayete götürmenin,
onları dünya hayatında düzenli bir şekilde yaşatmanın, onları karanlıklardan
aydınlığa çıkarmanın, onları Ahiret hayatına hazırlamanın bir yoludur. Risalet
veya nübüvvet, insanlık için bir örneklik kurumudur. Rabbimiz ile insan
arasındaki haberleşmedir. Bu haberleşme Allah'tan insana vahiy yoluyla, insandan
Allah'a doğru ise ibadet ve dua yoluyla meydana gelir. Risalet, insanları
Allah'ın vahyi ile terbiye etmenin sistemidir. İnsanlık bu kurum sayesinde
Allah'a kulluğu ve fıtratındaki güzelliği keşfedebilir. Rasûller, aldıkları
vahiy ve yüklendikleri görevle; insan fïtratının derinliklerindeki güzellikleri,
iyilikleri ve Hakk'a bağlılığı pratik hayata çıkarırlar. İnsan hayatından
çirkinlik ve kötülükleri uzaklaştırmaya çalışırlar.
Risalet veya nübüvvet, Allah'ın insana
olan rahmetinin bir tecellisidir. Başıboş bırakılan insan tek başına, ne
hidayeti ne de güzel davranışları bulamaz. Tek başına ilâhí güzelliklere
ulaşamaz. Yaratılışı gereği bir rehbere, üstün nitelikli bir imama (öndere)
muhtaçtır. Peygamberler, bu manada insanların önderleridirler.
Peygamberler, yeryüzünde canlı
vahiylerdir. Allah'ın kullarından istediği insan tipinin somut örnekleridir.
Risalet (peygamberlik) görevi
çalışılarak, okuyarak elde edilebilecek bir makam değildir. Allah (cc) kulları
içerisinden üstün niteliklere sahip kimseleri elçi olarak seçer ve onlar
vasıtasıyla insanlara mesajını gönderir. Elçilerinin kullarını vahiyle terbiye
etmelerini ister.
[1]
[1]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 526-527.
NEBİ-RASUL
- NEBİ-ENBİYA.. Nebi Kelimesi
- Nebilerin (Enbiya'nın) Özellikleri
- RASÛL. Rasûl Kelimesinin Anlam Sahası
- Nebî ve Rasül; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'ân-ı Kerim'de Nebî ve Rasül Kavramı
- Allah'ın Elçisi Olarak Rasûl
- Rasûllerin Görevi
- Nebi ve Rasuller Arasında Ayırım Yapmamak Gerekir
- HÂTEMÜ'L-ENBİYÂ..
- HÂTEMÜ'L-MÜRSELÎN..
- Son Peygamber
- Mütenebbî/Sahte Peygamber
- Nebi İle Rasül Arasında Fark Var mıdır?. (Geleneğin Yanlışından Modern Küfre/Sahte Peygamberliğe)
- Nebi İle Rasül Arasındaki Fark.
- Kur'an'a Göre Nebî ile Rasül Arasında Fark Yoktur.
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar