Rasûllerin Görevi
Rasûllerin Görevi
Rasûllerin Görevi:
İnsanlar arasından seçilmiş rasûllerin
görevleri, diğer elçilerden farklıdır. Şu âyet onların işlevini en güzel bir
sekilde açıklıyor:
"Nitekim, kendi içinizden size
âyetlerimizi okuyan, sizi tezkiye eden (temizleyen), size Kitabı ve hikmeti
öğreten ve size bilmediklerinizi öğreten rasûller gönderdik."
(Bakara: 2/151)
Rasûller, açık deliller ile gelirler.
Yanlarında ilâhí adaletin ölçüsü vardır. Kitabı ve onunla gelen gerçekleri
mü'minlere öğretirler. Gücün, kuvvetin ve malın nasıl kullanılacağını
bildirirler. Allah (cc), bu anlamda kimin peygambere yardım edeceğini, kimin
onun davetine kulak vereceğini imtihan etmektedir.[1]
Allah (cc) bazı rasûllere, nasıl
yaşayacaklarını, hangi prensiplere göre hareket edeceklerini ve ibadetlerini
nasıl yerine getireceklerini bildiren şeriatlar göndermiştir.[2]
Ama bütün rasûller insanlara yalnızca Allah'ın dini olan İslâmı anlatmakla
görevli idiler. Allah'ın rasûlleri arasında da bir ayrım yoktur. Hepsi de
seçilmiş şerefli elçilerdir.[3]
Mü'minler, rasûllerin tümüne iman
ederler. Rasûllere itaat etmek Allah'a itaat etmektir.[4]
Rasûller bir şeye hüküm verdikleri zaman mü'minler âişittik ve itaat ettik'
derler. Son Rasûle iman eden mü'minler O'nun her hangi bir konuda verdiği hükme
itirazda bulunmazlar ve O'nun verdiği hükümden razı olurlar.[5]
Mü'minler, Allah'ı sevdikleri için son
Rasûl'e uyarlar, onu takip ederler.[6]
Rasûller, insanlar için seçilmiş en güzel örneklerdir.[7]
Mü'minler, Rasûl'ün getirdiği her şeyi almak, yasakladığı her şeyden de kaçmak
zorundadırlar.[8]
Son peygamber olan Hz. Muhammed (sav),
mü'minleri sever, onların üzerine titrer, sıkıntıya düşmelerinden dolayı üzülür.[9]
O ve bütün Rasûller âlemlere rahmettir.[10]
Son Rasûl de diğer şerefli elçiler
gibi, yalnızca mektup getiren postacı benzeri, yani mesajı (vahyi) getirip
haber veren kimse değildir. O, vahyi getirip haber verir, onu tebliğ etmek için
çaba sarfeder ve o vahyi bizzat uygular. Daha doğrusu vahyin hedefini bizzat
yaşayarak gösterir. Mü'minler O'na bakarak müslümanlığı nasıl yaşayacaklarını ve
Allah'ın kendilerinden ne istediğini öğrenirler. Rasûl, Allah'ın mesajını
insanlara ulaştırırken her türlü eziyet ve sıkıntıya göğüs gerer. Gerekirse
vahyin düsmanları ile mücadele de eder.
Rasûller (rusül), insanlar arasında en
emin (güvenilen) insanlardır. Ahlâk ve davranış bakımından üstün özellikleri
vardır. Onlarda ne bir ahlâk düşüklüğü, ne çirkin bir davranış, ne de günah
işlemek yoktur.
Onlar Allah'ın vereceği mükâfâtın
müjdecisi, azgınlara vereceği cezanın da korkutucusudurlar.[11]
İnsanların sorunları ancak onların getirdiği ölçülerle çözülebilir. İnsanlık
ancak onların getirdiği mesaj ile gerçek huzura, insanlığa ve kurtuluşa
ulaşabilir.
[12]
[1] Hadid:
57/25.
[2] Şura:
42/13.
[3]
Bakara: 2/285.
[4] Nisa:
4/59, 64.
[5] Nur:
24/51; Ahzab: 33/36.
[6] Âli
İmran: 3/31.
[7] Ahzab:
33/21.
[8] Haşr:
59/7.
[9] Tevbe:
9/128.
[10]
Enbiya: 21/107.
[11]
En'am: 6/48.
[12]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 527-528.
Rasûllerin Görevi:
İnsanlar arasından seçilmiş rasûllerin
görevleri, diğer elçilerden farklıdır. Şu âyet onların işlevini en güzel bir
sekilde açıklıyor:
"Nitekim, kendi içinizden size
âyetlerimizi okuyan, sizi tezkiye eden (temizleyen), size Kitabı ve hikmeti
öğreten ve size bilmediklerinizi öğreten rasûller gönderdik."
(Bakara: 2/151)
Rasûller, açık deliller ile gelirler.
Yanlarında ilâhí adaletin ölçüsü vardır. Kitabı ve onunla gelen gerçekleri
mü'minlere öğretirler. Gücün, kuvvetin ve malın nasıl kullanılacağını
bildirirler. Allah (cc), bu anlamda kimin peygambere yardım edeceğini, kimin
onun davetine kulak vereceğini imtihan etmektedir.[1]
Allah (cc) bazı rasûllere, nasıl
yaşayacaklarını, hangi prensiplere göre hareket edeceklerini ve ibadetlerini
nasıl yerine getireceklerini bildiren şeriatlar göndermiştir.[2]
Ama bütün rasûller insanlara yalnızca Allah'ın dini olan İslâmı anlatmakla
görevli idiler. Allah'ın rasûlleri arasında da bir ayrım yoktur. Hepsi de
seçilmiş şerefli elçilerdir.[3]
Mü'minler, rasûllerin tümüne iman
ederler. Rasûllere itaat etmek Allah'a itaat etmektir.[4]
Rasûller bir şeye hüküm verdikleri zaman mü'minler âişittik ve itaat ettik'
derler. Son Rasûle iman eden mü'minler O'nun her hangi bir konuda verdiği hükme
itirazda bulunmazlar ve O'nun verdiği hükümden razı olurlar.[5]
Mü'minler, Allah'ı sevdikleri için son
Rasûl'e uyarlar, onu takip ederler.[6]
Rasûller, insanlar için seçilmiş en güzel örneklerdir.[7]
Mü'minler, Rasûl'ün getirdiği her şeyi almak, yasakladığı her şeyden de kaçmak
zorundadırlar.[8]
Son peygamber olan Hz. Muhammed (sav),
mü'minleri sever, onların üzerine titrer, sıkıntıya düşmelerinden dolayı üzülür.[9]
O ve bütün Rasûller âlemlere rahmettir.[10]
Son Rasûl de diğer şerefli elçiler
gibi, yalnızca mektup getiren postacı benzeri, yani mesajı (vahyi) getirip
haber veren kimse değildir. O, vahyi getirip haber verir, onu tebliğ etmek için
çaba sarfeder ve o vahyi bizzat uygular. Daha doğrusu vahyin hedefini bizzat
yaşayarak gösterir. Mü'minler O'na bakarak müslümanlığı nasıl yaşayacaklarını ve
Allah'ın kendilerinden ne istediğini öğrenirler. Rasûl, Allah'ın mesajını
insanlara ulaştırırken her türlü eziyet ve sıkıntıya göğüs gerer. Gerekirse
vahyin düsmanları ile mücadele de eder.
Rasûller (rusül), insanlar arasında en
emin (güvenilen) insanlardır. Ahlâk ve davranış bakımından üstün özellikleri
vardır. Onlarda ne bir ahlâk düşüklüğü, ne çirkin bir davranış, ne de günah
işlemek yoktur.
Onlar Allah'ın vereceği mükâfâtın
müjdecisi, azgınlara vereceği cezanın da korkutucusudurlar.[11]
İnsanların sorunları ancak onların getirdiği ölçülerle çözülebilir. İnsanlık
ancak onların getirdiği mesaj ile gerçek huzura, insanlığa ve kurtuluşa
ulaşabilir.
[12]
[1] Hadid:
57/25.
[2] Şura:
42/13.
[3]
Bakara: 2/285.
[4] Nisa:
4/59, 64.
[5] Nur:
24/51; Ahzab: 33/36.
[6] Âli
İmran: 3/31.
[7] Ahzab:
33/21.
[8] Haşr:
59/7.
[9] Tevbe:
9/128.
[10]
Enbiya: 21/107.
[11]
En'am: 6/48.
[12]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 527-528.
NEBİ-RASUL
- NEBİ-ENBİYA.. Nebi Kelimesi
- Nebilerin (Enbiya'nın) Özellikleri
- RASÛL. Rasûl Kelimesinin Anlam Sahası
- Nebî ve Rasül; Anlam ve Mâhiyeti
- Kur'ân-ı Kerim'de Nebî ve Rasül Kavramı
- Allah'ın Elçisi Olarak Rasûl
- Rasûllerin Görevi
- Nebi ve Rasuller Arasında Ayırım Yapmamak Gerekir
- HÂTEMÜ'L-ENBİYÂ..
- HÂTEMÜ'L-MÜRSELÎN..
- Son Peygamber
- Mütenebbî/Sahte Peygamber
- Nebi İle Rasül Arasında Fark Var mıdır?. (Geleneğin Yanlışından Modern Küfre/Sahte Peygamberliğe)
- Nebi İle Rasül Arasındaki Fark.
- Kur'an'a Göre Nebî ile Rasül Arasında Fark Yoktur.
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar