LÂ İLÂHE İLLALLAH
LÂ İLÂHE İLLALLAH
Lâ İlâhe İllallah -Allah'tan
başka ilâh yoktur-, İslâm dininin temel rüknüdür. Yani uluhiyyeti, yaratıcılığı,
Rabliği, saltanatı ve hâkimiyeti sadece Allah'a tahsis etme kaidesi.
Lâ İlâhe İllallah, kelime-i
tevhid olarak da bilinir. Allah (c.c)'ın birlik davasını anlatmakta ve Muhammed
(s.a.s)'in O'nun rasûlü olduğunu açıklamaktadır.
"Lâ İlâhe", hiçbir ilâh yoktur
manâsını taşımaktadır. İlâhın ıstılâhî manası ise; tapılacak, rızık veren,
herşeyi bilen, yaratan, doğmayıp doğurmayan, yücelerin yücesi demektir.
"İllallah", sadece Allah
vardır, manâsını taşır. İçindeki "illâ" edatı, istisna edatlarındandır. Bu edat,
kendisinden sonra gelen kelimeyi müstesna kılar, yani öncekilerin dışında
bırakır. Yani "hiçbir ilâh yoktur sadece Allah vardır" manâsının ortaya
çıkmasını sağlar. Dolayısıyla "Lâ İlâhe İllallah", Allah'tan başka ilâh yoktur,
demektir.
İslâmiyet, tevhid dinidir.
Tevhid, iki ana temelden meydana gelir. Bunlar birbirini tamamlamaktadırlar.
İkisi de ayrı ayrı, yalnız başına düşünülemez. "Lâ İlâhe İllallah" kelime-i
tevhidini, "Muhammedün Rasûlullah" yani "Muhammed Allah'ın Resûlüdür" cümlesi
tamamlar. "Lâ İlâhe İllallah"ı kabul edip "Muhammedün Rasûlullah"ı reddetmek,
tevhidi ortadan kaldırır.
"Lâ İlâhe İllallah", bir
hareket tarzını gerektirir. Bu kelimenin yüklediği manâlar vardır. Tevhidi
kabullenen kimse, artık bu yükümlülüğün altına girmiştir. Allah katında o
yükümlülükleri yerine getirenler için büyük mükâfat, terkeden kimseler için de
büyük ceza vardır. Bu yüzden "Lâ İlâhe İllallah" şahadetiyle "Muhammedun
Rasûlullah" şehadeti kesinlikle birbirinden ayrılmazlar. İkisi beraber olduğu
müddetçe, ancak bir bütünlük arzederler.
Allahu Teâlâ'ya kul olma
ilkesi, her şeyden önce Rasûlullah (s.a.s)'ın rehberliğine dayanmaktadır.
Nitekim Allahu Teâlâ bu hususta
Kur'an-ı Kerim'de: "Rasûlullah size ne getirdiyse onu alınız, kabul ediniz.
Size neyi de yasaklıyorsa, onu yapmaktan vazgeçiniz" (el-Haşr, 59/7)
buyurmaktadır.
Allahu Teâlâ kullarına, Kur'an-ı
Kerim'de kullukları için gerekli olan her şeyi belirtmiş, Rasûlullah (s.a.s)'de
onları en güzel şekilde insanlara açıklamıştır. Rasûlullah (s.a.s), âyetle de
sabittir ki kendi hevâ ve hevesinden hiçbir şey söyleyemez, ancak kendine
vahyolunanı konuşur. Onun sünneti, Allah'ın koyduğu şerîatın bir bölümü, bir
parçası ve açıklayıcısı, canlı bir tatbikatı mahiyetini taşır. Çünkü Rasûlullah
(s.a.s)'a uymak, Allah'a uymak demektir. Kur'an-ı Kerim'in beyanına göre imanın
varlığı ve yokluğu Allah'ın dinine ve Rasûlullah'ın sünnetine tabi olmaya
bağlıdır.
Kelime-i Tevhid'in bize verdiği
mesajlar olarak zikrettiğimiz nitelikleri Allah (c.c) Kur'an-ı Kerim'in bazı
âyetlerinde şu şekilde beyan ediyor:
Allah'tan başka ilâh olmadığına
dair:
"Eğer yerle gökte Allah'tan
başka ilâh olsaydı, ikisi de bozulurdu. Arşın Rabbi olan Allah, onların
vasıflandırdıklarından münezzehtir" (el-Enbiya, 21/22).
"Allah çocuk edinmemiştir.
O'nun yanında hiçbir ilah yoktur. Olsaydı, her ilâh kendi yarattığı ile beraber
gider ve birbirinden üstün olmaya çalışırlardı. Allah, onların
vasıflandırdıklarından münezzehtir" (el-Mü'minun, 23/91).
"Allah, üçün üçüncüsüdür,
diyenler kâfir olmuşlardır. Tek ilâhtan başka hiç bir ilâh yoktur. Eğer
vazgeçmezlerse, aralarındaki kâfirler acı bir azaba çarptırılacaklardır"
(el-Maide, 5/73).
Lâ İlâhe İllallah, bir mü'minin
hareket noktasıdır; hayat nizamıdır; Allah'tan başka ilâhlık iddiasında
bulunanları veya ilâhlaştırılmış yaratıkları reddetmektir; Allah'tan başka hüküm
koyanları, koyulmuş hükümleri ve bu hükümlere uyanları reddetmektir. "Lâ İlâhe
İllallah, Muhammedun Rasûlullah" cümlesinde ortaya çıkan kelime, İslâm ümmetinin
bütün ayrıntılarıyla birlikte hayatının üzerine oturduğu temel kâide ve nizâmı
teşkil eder.
İslâm toplumunun özelliğini
belirleyen en büyük ayırıcı işaret şudur: İslâm toplumu her şeyden önce ve her
konuda yalnız Allah'a kulluk esasına dayanır. Ve bu kulluğun şekli, keyfiyeti
"Lâ İlâhe İllallah, Muhammedun Rasûlullah" cümlesinde ortaya çıkar. Ayrıca bu
kulluk ibadet şekillerinde ortaya çıktığı gibi, itikadi tasavvurda, hukukî ve
nizamla ilgili konularda da kendisini gösterir.
İslâm'ın ve İslâm toplumunun
üzerine oturduğu kâide "Lâ İlâhe İllallah, Muhammedun Rasûlullah"dır. İslâm
toplumu, ancak bir insan topluluğunun bütün manâsıyla yalnız başına Allah'a kul
olduğunu, Allah'dan başka hiç bir kimseye kullukla bağlanmadığını ilân ederek
belirtmesi ile ayakta durabilir. Bu topluluk, düşünce ve inançlarda Allah'tan
başkasına boyun eğmediği gibi, ibadet ve hareketlerinde de Allah'dan başkasına
kul olmamalıdır; prensip ve sistemlerde Allah'dan başkasının kulluğunu kabul
etmemelidir; sonra da fiilen hayati nizamlarının hepsini bu halisane kulluk
esasına dayandırmalıdır. Bu ümmet vicdanını İslâm karşıtı inanç artıklarından ve
pisliklerinden temizlemeli ve hareketlerini Allah'tan başkalarına ibâdet etme
felaketinden arıtmalı hayati prensiplerine Allah'tan başka kimseleri
karıştırmaktan uzak bulundurmalıdır. İşte bu andan itibaren "La İlahe
İllallah"ın ihtiva ettiği manâ, bütün şirk unsurlarından arınmış olarak ortaya
çıkacaktır.
Sadece "Lâ İlahe İllallah"
cümlesini tekrarlamak, yeterli değildir. Bunu söylemekle birlikte, onun taşıdığı
manâyı ve hakikati ifade ederek hayatın her şubesinde tatbik etmek gerekir. "Lâ
İlahe İllallah"ı sadece dil ile ikrar edip, pratikte onun gerektirdiğiyle
hükmetmeyenler, Allah'tan başka ilâh edinenler, O'nu yeryüzünün egemenliğinden,
toplumsal, ekonomik ve hukukî alanlardan uzaklaştırarak sadece göklerin ve
gaybın Rabbi kılmak isteyenler, apaçık delâlettedirler ve kıldıkları namaz,
tuttukları oruç ve diğer ibadetler, gerçekten kendilerine hiçbir fayda
sağlamayacaktır.
Nitekim Allahu Teâlâ bu konuda
Kur'ân-ı Kerim'de:
"O, gökte de, yerde de ilah
olandır" (ez-Zuhruf: 43/84).
"Egemenlik yalnız Allah'a
mahsustur. O, sırf kendisine kul olmayı emretti. Dosdoğru din ancak budur"
(Yusuf 12/40).
"Onlar hâlâ o Cahiliyye
devrinin hükmünü mü istiyorlar? Yakînen bilen bir toplum için Allah'tan daha iyi
hüküm veren kim vardır?" (el-Maide, 5/50) buyurmakta ve mü'minlere "Lâ İlâhe
İllallah"ın taşıdığı anlam ve gerçeği en açık bir şekilde göstermektedir.[1]
[1]
Şâmil İslam Ansiklopedisi: 4/5-7.
TEVHİD
- TEVHİD..
- Tevhid; Anlam ve Mâhiyeti
- Tevhid'in Amacı
- Tevhid'in Kapsamı
- Tevhid'in Kısımları
- 1- Zat'ta Tevhid
- 2- Sıfatta Tevhid
- 3- Fiilde Tevhid
- Allah'tan Başka İlâh/Ta ı Yoktur İfadesinin Anlamı
- Tevhidin Pratik Görüntüleri
- 1- Kâinattaki Tevhid
- 2- Siyasette Tevhid
- 3- Toplumda Tevhid
- 4- Kişide Tevhid
- 5- Yürekte ve Dilde Tevhid
- Tevhid
- Tevhid ve Ahlak
- Tevhid; Hayatın Anlamı
- 1) Rubûbiyet Tevhidi
- 2) Ulûhiyet Tevhidi
- İbâdet
- Tevhidin Yansımaları
- Evrendeki Tevhid.
- Tevhid ve Allah'ın Hâkimiyeti
- Tevhid ve Tâğutlarla Mücâdele.
- Tevhidi Bozan Durumlar
- Kur'ân-ı Kerim'de Tek İlâh/Tevhid Kavramı
- Kur'an'da Tevhidle İlgili Önemli Vurgular
- Kur'an Metodu
- Allah İnancının Fıtrî Oluşu
- Tevhidin Göstergesi; Kapsadığı Mânâ ve Sonuçları 1- Tevhid Bir Hayat Nizamıdır
- 2- Tevhid, Bir İnkılâp Projesidir
- 3- Tevhid, Kâinat Nizamıdır
- 4- Tevhid, Özel Bir Medenyet ve Kültür Oluşturur
- 5- Tevhide İnanmak, Gerçek üstünlüğü Doğurur
- 6- Tevhid, Bir Kurtuluş Reçetesidir
- Tevhid Penceresinden Günümüz ve İnsanımız.
- Amelde Tevhid.
- MUVAHHİD..
- KELİME. Kelime Nedir?
- Kelime'nin Kur'an'daki Anlamları
- KELİME-İ ŞEHÂDET..
- KELİME-İ TAYYİBE.
- KELİME-İ TEVHİD..
- LÂ İLÂHE İLLALLAH..
- LA İLAHE İLLALLAH'IN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
- La İlahe İllallah'ın Fazileti
- La İlahe İllallah'ın İ'rabı
- La İlahe İllallah'ın Rükûnleri
- La İlahe İllallah'ın Şartları
- La İlahe İllallah'ın Manası Ve Gereği
- La İlahe İllallah Sözü Ne Zaman Fayda Verir?.
- La İlahe İllallah'ın Fert Ve Toplum Üzerindeki Etkisi
- ULÛHİYET..
- % KAÇ MÜSLÜMANIM...
- % Kaç Müslümansınız?.
- Kelime-i Tevhidin Tarihçesi
- İnsanoğlu Kendi Kendine Yeterli Midir?.
- Niçin Peygamberlerin Kendi Kavimlerine Davet Ettiği İlk Kavram Kelime-i Tevhiddi?.
- Nuh (a.s.)
- Kelime-i Tevhide Olan Tepkiler
- Kavmin Kelime-i Tevhid Anlayışı
- Ve Sonuç
- Hud (a.s.) (Ad kavmine Gönderilmiştir)
- Kelime-i Tevhid Ve İlah Anlayışları
- Kelime-i Tevhide Tepkiler
- Ve Sonuç
- Semud Kavmi
- Kelime-i Tevhide Tepkiler
- Ve Sonuç;
- Sonuç.
- Lâ İlâhe İllâllah Derken Ne Tür İlahları Red Ediyoruz.
- İlah Olmanın Vasıfları
- Kelime-i Tevhidin Şartları
- Kelime-i Tevhidi Bozan Durumlar
- Peki Nasıl Kandırıldık?.
- Kelime-i Şahadet Üzerinde Oynanan Oyunlar
- Peki Ne Yapmalı?.
- % Kaç Müslümanız?.
- 1. Müslüman İtaatkârdır
- 2. Allah Rızası İçin Sever
- 3. Kardeşlerine Küsmez, Onları Terketmez.
- 4. Hoşgörülü ve Affedicidir
- 5. Güler yüzlüdür
- 6. Nasihat Eder
- 7. İyilik ve Vefakârlık Müslümanın Tabii Halidir
- 8. Kardeşlerine Karşı Yumuşaktır
- 9. Gıybet Etmez, Kardeşlerini Çekiştirmez.
- 10. Haset Etmez.
- 11. Münakaşa ve Rahatsız Edici Şakalardan Çekinir, Sözünde Durur
- 12. Doğrudur, Hile Yapmaz,Aldatmaz, İhanet Etmez.
- 13. Cömerttir
- 14. Kardeşlerine Dua Eder
- 15. Merhametlidir
- 16. Hayâlıdır, Ayıpları Örter
- 17. Fedakârdır
- Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar
- ŞÜPHELERİ YOKEDEN TEVHİD GERÇEĞİ
- ÖNSÖZ..
- Besmele'nin Şerhi
- İlim ve İdrak.
- Rahmet ve Mağfiret
- Tevhid'in Çeşitleri
- Dinin Maksadı
- İlk Rasul
- Dinde Aşırılık.
- Salih Zat
- Son Rasul ve İsa.
- Rasûlullah'ın Kendilerine Gönderildiği Kafirler
- Müşrikler Rububiyyeti Kabul Ediyorlardı
- Müşriklerin Meleklere, Salihlere ve İsa'ya İbadeti
- İhlâs.
- Dua ve Türleri
- Kurban Keserek İbadet
- Adak.
- İstiğase (Yardım Dileği
- Rububiyyeti Kabul Yetmez.
- Tevhid "Lâ İlâhe İllallah" Sözünün Anlamıdır
- Aslolan Şehadet Kelimesinin Anlamıdır
- Kafirlerin En Cahilleri Bile "Lâ İlâhe İllallah"ın Manasını Kavrıyorlardı
- Allah Şirk'i Bağışlamaz.
- Mazeret Olmayan Cehalet
- Mazeret Olan Cehalet
- Aksine Delil Olmadıkça Kişinin Müslümanlığı Devam Eder
- Tekfir'e Mani Olan Şeyler
- Peygamberlerin Düşmanları
- Tevhid Düşmanları'nın Şüpheleri
- Muvahhid Olan Kimse Galiptir
- Kur'an-ı Kerim'in Batılı Yokedişi
- Batıl Ehline Cevap.
- "Biz Allah'a Ortak Koşmuyoruz, Salihleri Aracı Kılıyoruz..." Şüphesi
- "Onların Yalvardıkları da Rablerine Yakın Olmak İçin Yol Ararlar".
- "...Ben, Şefaat Edecekleri Ümidi İle Onlara Yöneliyorum..." Şüphesi
- "Salihlere Sığınmak Onlara Dua Etmek İbadet Değildir!?" Şüphesi
- Rasûlullah'ın Şefaati
- Salihlere Sığınmak Şirktir
- Şirki; Putlara Tapınmaktan İbaret Zannetmenin Yanlışlığı
- Eskilerin Şirki Şimdikilerden Hafifti
- Biz Allah'a, Rasûlullah'a ve Ahiret'e İnanıyoruz Diyerek Müşriklikten Sıyrılmak İsteyenlerin Şüphesi
- "Bize Bir İlah Yap Diyenler Kafir Olmadıklarına Göre..." Şüphesi
- "Kıyamet Gününde Rasullerden Yardım Dilenecek" Şüphesi
- Dua Talebi ve Selef-i Salih'in Tavrı
- Cebrail'in, İbrahim'e Bir İhtiyacın Var mı? Diye Sorması
- Tevhid Hususunda Önemli Bir Açıklama.
- ALTI ESASIN AÇIKLANMASI
- Birinci Esas Dini Allah'a Halis Kılmak ve Zıttı Allah'a Ortak Koşmak.
- İkinci Esas Dinin Etrafında Birleşmek ve Zıttı Dinde Ayrılığa Düşmek.
- Üçüncü Esas Yöneticilere İtaat
- Dördüncü Esas İlim ve Alimler, Fıkıh ve Fakihler
- İlmin Faziletleri
- Beşinci Esas Yüce Allah'ın Gerçek Dostları ve Onlara Benzemeye Çalışan Allah Düşmanları
- Altıncı Esas Kur'ân ve Sünnetin Terkedilip, Değişik Hevâ ve Görüşlere Uymaya Dair Şüphe