Dindarlık Ve Takvâ .
Dindarlık Ve Takvâ
Dindarlık Ve Takvâ
"Dindarlık" deyimi, eskiden kullanılan
"mütedeyyin" nitelemesinin türkçedeki yeni karşılığıdır. Yaşamında İslamın
rûhânî yönüne daha çok yer veren, -başka bir ifadeyle- ibadetlerini ihmal
etmeyen kimselere dindar gözüyle bakılmaktadır. Halk arasında belli bir kesim
tarafından bu kimselere övgü anlamında "dinine bağlı" ve "namazlı,
niyazlı" denilmektedir.
Dindarlık kavramının, gerek bu kelimenin kalıbı
içinde ortaya koyduğu sözlük anlam, gerekse bu anlam çerçevesinde verdiği imaj,
islamın ruhuyla bağdaşmamaktadır. Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde geçen
"takvâ" sözcügünün karşılığı da değildir. Bilakis çağımızın yozlaşmış din
anlayışıyla yaratılan tek taraflı, mistik ruhlu, sırf ruhâniyetçi,
ruhbâniyetçi ve gelenekçi sofu tipinin niteliğidir.
"Takvâ" ise çok orijinal Kur'ânî bir kavramdır;
Dinin genel çerçevesi içinde gerek rûhânî, gerekse seküler yaşam alanlarında
mümin kişinin tüm kurallara uymada gösterdiği titizliktir. Öyle ise mümin kişi
aslında dindar değil, fakat muttakıydir, ehl-i takvadır; Rabbânîdir.
Dolayısıyla "muttakıy" ya da "takvâ sahibi" kişi, yalnız rûhânî
planda değil, bununla birlikte hayatın har alanında Allah'a karşı sorumluluk
duygusu içinde kuralların tümüne birden uymaya çalışan ve bu konuda azami
duyarlılık gösteren mümindir.
Din kavramı kapsamında "takva" ile "dindarlık"
arasındaki fark işte budur.
[1]
[1]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 32-33.
Dindarlık Ve Takvâ
"Dindarlık" deyimi, eskiden kullanılan
"mütedeyyin" nitelemesinin türkçedeki yeni karşılığıdır. Yaşamında İslamın
rûhânî yönüne daha çok yer veren, -başka bir ifadeyle- ibadetlerini ihmal
etmeyen kimselere dindar gözüyle bakılmaktadır. Halk arasında belli bir kesim
tarafından bu kimselere övgü anlamında "dinine bağlı" ve "namazlı,
niyazlı" denilmektedir.
Dindarlık kavramının, gerek bu kelimenin kalıbı
içinde ortaya koyduğu sözlük anlam, gerekse bu anlam çerçevesinde verdiği imaj,
islamın ruhuyla bağdaşmamaktadır. Kur'ân-ı Kerim'in birçok yerinde geçen
"takvâ" sözcügünün karşılığı da değildir. Bilakis çağımızın yozlaşmış din
anlayışıyla yaratılan tek taraflı, mistik ruhlu, sırf ruhâniyetçi,
ruhbâniyetçi ve gelenekçi sofu tipinin niteliğidir.
"Takvâ" ise çok orijinal Kur'ânî bir kavramdır;
Dinin genel çerçevesi içinde gerek rûhânî, gerekse seküler yaşam alanlarında
mümin kişinin tüm kurallara uymada gösterdiği titizliktir. Öyle ise mümin kişi
aslında dindar değil, fakat muttakıydir, ehl-i takvadır; Rabbânîdir.
Dolayısıyla "muttakıy" ya da "takvâ sahibi" kişi, yalnız rûhânî
planda değil, bununla birlikte hayatın har alanında Allah'a karşı sorumluluk
duygusu içinde kuralların tümüne birden uymaya çalışan ve bu konuda azami
duyarlılık gösteren mümindir.
Din kavramı kapsamında "takva" ile "dindarlık"
arasındaki fark işte budur.
[1]
[1]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 32-33.
DİN
- DİN ..
- DİN ..
- Din; Anlam ve Mâhiyeti
- Sözlük Anlamı
- Din Kelimesinin Türevleri
- Terim Olarak Din
- Kur'ân-ı Kerim'de Din Kavramı
- "Din"in Kur'an'daki Anlamları
- Din Kelimesindeki Unsurlar
- Hadis-i Şeriflerde Din Kavramı
- Din Anlayışları ve Diğer İnançlarda Din .
- İslam'a Göre Din Gerçeği
- Dinde Aşırılık
- Karşı Din; Allah'a Din Öğretmeye Kalkmak
- Dinin Kaynağı
- Din Duygusunun Menşei
- Dinin Gerekliliği
- Din ve Bilim ..
- Dinlerin Tasnifi
- Hak Din .
- Muharref Dinler
- Bâtıl Dinler (Uydurma Dinler)
- Bâtıl Dinleri de Tanımanın Gerekliliği
- Yozlaştırılan Din; Halkın Dini ve Hakkın Dini
- Bu Din Benim Dinim Değil!
- Liselerde Din Dersi Eğitimi ve Ders Kitapları
- Kemalizm; Resmî Din mi? Atatürk'e Ta ı veya Peygamber Diyenler
- Yönlendirilen Din; Devlet Dini ve Diyânet
- Diyanetin Hutbelerinden Küçük Birer Kesit
- DİN .. Dinin Tanımı