b) Muharref Dinler

b

b) Muharref Dinler:

[1]



Bu dinlere ait semâvî kitaplar (yukarıda da
açıklandığı üzere) çarpı­tıl­mış ve asıllarından farklı hale getirilmişlerdir.

[2]

Kur'ân-ı Kerim vaktiyle yaşayıp yok olmuş birçok
ümmetlerin ya­nında, halen büyük kitlelerden bağlıları bulunan iki semâvî dinden
haber vermek­tedir. Bu iki din hakkındaki bilgiler özetle şöyledir:

Bu dinlerin birincisi: Allah Teâlâ'nın, Hz.
Musa'ya indirdiği Tevrat adlı kitapla varlık gösteren dindir

[3]
ve literatüre Yahudilik adı al­tında geçmiş­tir.

Hz. Musa (as) ın, kendi kavminden olmayan Mısır
Firavunu'na da, Allah (cc) ın davet ve tekliflerini iletmesinden, evrensel
olduğu açıkça an­la­şılan bu din, İsrailoğulları tarafından daha sonraları her
bakımdan çarptırı­larak milli bir din haline getirilmiştir.

Yahudi milletinin kutsal kitabı olan "Ahd-i
Atıyk" yani Muharref Tevrat: Tekvin, Huruc, Levililer, Âdât, ve Tesniye
olmak üzere beş bö­lüm­den oluşur ve birbirine uymayan üç ayrı nüshası vardır.
Talmud ve Kabal adını taşıyan başlıca iki tane de tefsiri
bulunmaktadır. Tevrat'ın de­ğişikliğe uğratıldığı ve çarpıtıldığı kesindir.
Bunun en açık kanıtı içindeki çelişkiler­dir. Örneğin Tesniye'nin Bap: 34/5 te
aynen şöyle denilmektedir: "Ve Rabbin sözüne göre Rabbin Kulu Musa orada Moab
Diyarında öldü." Tevrat bizzat Hz. Musa'ya indiğine göre O'nun ölmüş olduğundan
nasıl söz edebi­lir ?!

Talmud, Yahudiler nezdinde Tevrat'ın önemli bir
tefsiridir. Miladi 200 yılından itibaren Tevrat'ın çeşitli açıklamaları olarak
yaklaşık iki asır bo­yunca yapılmış olan çalışmaları kapsar. M. 408 tarihinde
Taberiye'de tamam­lanmış olan bu kitaba Urişâlim Talmudu denir. Ayrıca
Babil Talmudu diye bir tefsir daha vardır ki hacmı 20 cildi geç­mektedir.
Talmud'un bir bö­lümünü oluşturan Mişna ise ilk çağ Yahudi hukuku­dur. İlk defa
M.1402 de Napoli'de basılmıştır. Mişna'nın da Gemara adı verilen bir tefsiri
vardır.

Kabala'ya gelince, bu kitabın konusu daha çok
metafiziktir. Yahudi ta­savvufunun sembollerini tefsir eder. Bu kitap
Hıristiyanlık henüz doğ­ma­dan önceki dönemde Yahudiler arasında dolaşan
egzoterik söy­lentiler­den oluştu.

Dünyada başka dinlerin bağlılarını en çirkin
şekilde aşağılayan Talmud gibi diğer bir din kitabı daha yoktur. Bu nedenledir
ki kendile­rin­den başka bütün insanlar Yahudilere göre köpek gibidirler. Yine
Yahudilere göre bü­tün insanlar: Juif ve Juim olmak üzere iki kısma ayrı­lırlar.
"Yahudiler Juif'tir, yani asildir; Diğer insanlar ise Juim'dir, yani re­zil,
aşağılık ve pislik­tirler." Onlara göre: "Yahudi ruhlarının kaynağı Allah'ın
Ruhu'dur; Diğer insanların ruhlarının ise kaynağı pis ruhlar­dır."

[4]

Evet, İslam'a göre de bütün müşrikler pis ve
aşağılıktırlar. Öyle ki müş­rik kişi peygamber çocuğu bile olsa bu hüküm
değişmez. Fakat İslam'daki bu hükmün gerekçesi, müşriklerin müslümanlarla soydaş
olmaması değil, onların Allah'a ortak koşmalarıdır. Halbuki yahudilere göre bu
ırkın çocuk­ları Allah'a karşı isyankar bile olsalar yine de soyludurlar ve
diğer milletle­rin çocuklarından üstündürler.

Yahudilikte birçok mezhep varsa da en eskileri
ve başlıcaları üçtür. Bunlar: Sadûkî, Essenî ve Ferîsî adları altında
bilinirler.

Muharref Dinlerin ikincisi ise:
Hıristiyanlıktır. (Kur'ân-ı Kerim'deki adıyla) "Nesrânîlik" tir. Bu din Hz. İsa
Mesih (as)'e Allah (cc) tarafın­dan in­dirilen İncil adlı kitapla varlık
göstermeye başlamıştır.

[5]
Ancak gerçek İncil o zamanın kargaşası içinde korunamamış, orijinal metni
kaybolup gitmiş­tir. İncil'in asıl metni hiç bir yerde bulunmamaktadır.

Buna karşın "Ahd-i Cedîd" olarak bilinen dört
muharref incil, "Rasullerin İşleri" adı altındaki başka bir metin ile yirmiiki
mektuptan oluşan bölüm, Tevrat'la birlikte Hıristiyanlarca "Kitâb-ı Mukaddes"
ola­rak adlandırılmakta ve gerçek İncil diye benimsenmektedir. Konunun as­lına
bakılacak olursa dört muharref İncil'den: Matta, Markos ve Luka'nın yaz­dıkları
metinler sinsi bir yahudi olan Tarsus'lu Aziz Pavlos'un düz­mecele­rinden
ibarettir. Yuhanna tarafından yazılan İncil'de de Hz. İsa (as) nın, (haşa !)
"Allah'ın oğlu" olduğu ileri sürül­mektedir. Bu nedenle Yuhanna İncili'nin de
muharref olduğu açıktır. Zâten Hıristiyan otorite­leri de bu ki­tapların, belli
şahıslar tarafından ka­leme alınmış Hz. İsa'nın hayat hikayesi olduğunu ifade
etmektedirler.

Esasen hıristiyanlığı oyuncak haline getirerek
onu bugünkü du­ruma düşürenler yahudilerdir. Kendi milletlerinin bir ferdi
olmasına rağmen Hz. İsa (as) yı, yeni bir ilâhî mesajla geldiği için, dinlerine
iha­net ettiği dü­şünce­sine kapılarak O'na ve dinine karşı derin bir düşman­lık
beslediler. Onların bu kinleri hiç bir zaman sönmemiştir. Hıristiyanlığı her
çağda bi­raz daha değiştirme plan ve komploları de­vam etmektedir. Çeşitli
dö­nem­lerde or­taya çıkan Cizvitler, Maronîler, Russel Tarikatı, Yahova
Şahitleri ve benzeri çeşitli örgütler, mezhep ve tarikatlar, Hıristiyanlığı son
derece farklı yorum­larla sunmakta, ona yeni yeni içerikler
kazandır­maktadırlar. Bundan da anlaşıldığı üzere kavgalı ve karışık bir tarihe
sa­hip olan hıris­tiyanlıkta inanış­lar, tarih boyunca değişe değişe üç farklı
mezhebin görüş­leri olarak ayrışmış­tır. Daha ne kadar değişeceği belli ol­mayan
hıristiyan­lıktaki bu üç inanç gru­bunun adları:

*
Katolik Mezhebi,

*
Ortodoks Mezhebi ve

*
Protestanlıktır.

[6]

Muharref dinler, tahrif edilmiş, bozulmuş dinler
demektir. Allah'ın gönderdiği
İslam Dini'nin atmalar ve katmalarla değiştirilmiş şeklidir. Yahudilik ve
Hıristiyanlık muharref dinlerdir.

Dinleri bozmanın amacı: İnsanlar
zamanla Allah'ın yolundan sapmış, tatmin olmak bilmeyen arzu ve isteklerini
gerçekleştirmek isteyince de, Allah'ın insanlar arasında dengeyi ve huzuru
sağlamak için gönderdiği din, kendilerine mani olmuştur. Bu engeli ortadan
kaldırmak için de iki seçenek vardır:

a)
Allah düşüncesini ve inancını reddederek, Allah'a dayalı bir dini de ortadan
kaldırmak.

b)
Allah'ın gönderdiği dinin, kendi arzu ve istekleriyle çelişen, kendi çıkarlarına
müsaade etmeyen kurallarını değiştirmek.

Din düşüncesinin reddedilmesi işlerine
gelmeyen veya toptan reddetmenin mümkün olmadığını görenler, dinin işlerine
gelmeyen yönlerini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmişlerdir. Böylece hem
cahil ve gafil dindarların tepkisinden kurtulmuşlar, hem de değiştirdikleri bu
dinleri kendi sömürü düzenlerine koltuk değneği yapmışlardır. Bu tip insanlar,
zaman zaman dinî merasim ve törenlere katılıp kendilerinin de dindar
olduklarını, dine karşı olmadıklarını söyleyerek dindar ama cahil kesimin
desteğini almaya çalışmışlardır. Kısaca, Allah'ın gönderdiği Hak Din'in bazıları
tarafından kendi çıkarları doğrultusunda değiştirilip Allah'ın dini imiş gibi
sunulduğu dinlere muharref dinler denir.

[7]







[1]
Muharref dinlere bağlı olan (yahudi ve hıristiyan) lar, gerek
Kur'ân-ı Kerim'de, ge­rekse İslam Hukuku'nda "Ehl-i Kitap" yani ki­taplılar
diye geçerler. "Zimmet söz­leş­mesi", yani bunların İslam ülke­sinde
vatandaş olması ve müslümanların bu kitleden ka­dınlarla ev­lenmeleri
hakkında kitaplılar, müşriklerden farklı bir statüye sahiptir­ler.





[2]
Bakara: 2/75




[3]
Bakara: 2/53 , 2/87, Nisa: 4/164 , En'am: 6/154, Hud: 11/110, İsra: 17/2 ,
Enbiya: 21/48, Mü'minun: 23/49, Furkan: 25/35, Kasas: 28/43, Secde: 32/23,
Mü'min: 40/53, Fussilet: 41/45; Ayrıca bk. Kitaplara İman.




[4]
Fuad b. Seyyid Abdurrahman er-Rifâi, Hakika't-ül-Yehûd S.16-17. Kuveyt



[5]
Maide: 5/46.




[6]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 49-52.



[7]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi 45.