Fasık Emîre İtaatle Alakalı Bir Hâdise
Fasık Emîre İtaatle Alakalı Bir Hâdise
Fasık Emîre İtaatle Alakalı Bir Hâdise:
Bezdevî, fâsık veya zâlim olan
bir imama karşı isyanın câiz olmayıp itaat gerektiğini belirttikten sonra burada
kaydında fayda umduğumuz bir vak'ayı nakleder: "Anlatıldığına göre,
Samanoğulları'nın son zamanlarda Buhâra yöresinde Kaderiye ve Mu'tezile
fırkaları galebe çalarlar. Öyle ki, vezîr de onlara meyleder. Bu yüzden Ehl-i
Sünnet ve'l Cemâate mensûb olanlar onların elinde makhûr ve perişan olurlar.
Ancak emîrin imamı sünnîdir. İmam bir gün emîre der ki: "Şu kendilerinin Kaderî
olduğunu iddia edenler var ya, onlar senin emîr ve sultan olmadığına itikad
ediyorlar. Sâdece Ehl-i Sünnet âlimleri senin sultan olduğuna inanıyorlar."
Emîr:
Bu nasıl olur? der. Berikisi:
"Sabret, inşaallah yarın sana
göstereceğim" der.
Ertesi gün, Ehl-i Sünnet ve'l
Cemaatten olan imamları çağırtır ve hilâfet sarayına oturtur. Emîr de bir
perdenin gerisinde saklanır. Muallim dâvetlilere:
- Emir zina yapsa, işkence
etse, şarap içse, gılmanlara (şarkıcı oğlanlara) tâbi olsa ve bunları yapmanın
haram olduğuna da inansa acaba bu durumda emir azledilir mi? diye sorar, âlimler
hep bir ağızdan:
- "Hayır, ancak onun üzerine bu
yaptıklarına karşı tevbe etmesi gerekir" derler.
Muallim bunlara izin verir,
onlar da giderler. Arkadan Kaderî ve Mu'tezilî imamları çağırarak der ki
:- "Emirlerden biri, zulmen
halkın mallarını ellerinden alsa, zina yapsa, şarap içse, gılmana uysa, bunların
haram olduğunu bilerek, kabul ederek bunları yapsa, imam azledilir mi?" Onlar
hep birlikte cevap verirler:
- "Evet azledilir."
Bunlar azledileceğini
söylemekle kalmayıp, fikirlerinde ısrar da ederler. Muallim, çıkmaları için
onlara izin verir. Sonra Emîre:
- "Dediklerini işittin değil
mi?" der ve ilâve eder: "Gördün ya, onlar seni azledilmiş biliyorlar ve seni
imamlıktan çıkardılar. Zira sen bu fenalıkların bir kısmını yapıyorsun."
Emîr onların yakalanıp
hapsedilmelerini emreder ve köklerini kazır. Öyle ki, Buhârâ'da Hanefiler'den
başka kimse kalmaz. Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat âlimlerine değerli hil'atler
verir."[1]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/290-291.
Fasık Emîre İtaatle Alakalı Bir Hâdise:
Bezdevî, fâsık veya zâlim olan
bir imama karşı isyanın câiz olmayıp itaat gerektiğini belirttikten sonra burada
kaydında fayda umduğumuz bir vak'ayı nakleder: "Anlatıldığına göre,
Samanoğulları'nın son zamanlarda Buhâra yöresinde Kaderiye ve Mu'tezile
fırkaları galebe çalarlar. Öyle ki, vezîr de onlara meyleder. Bu yüzden Ehl-i
Sünnet ve'l Cemâate mensûb olanlar onların elinde makhûr ve perişan olurlar.
Ancak emîrin imamı sünnîdir. İmam bir gün emîre der ki: "Şu kendilerinin Kaderî
olduğunu iddia edenler var ya, onlar senin emîr ve sultan olmadığına itikad
ediyorlar. Sâdece Ehl-i Sünnet âlimleri senin sultan olduğuna inanıyorlar."
Emîr:
Bu nasıl olur? der. Berikisi:
"Sabret, inşaallah yarın sana
göstereceğim" der.
Ertesi gün, Ehl-i Sünnet ve'l
Cemaatten olan imamları çağırtır ve hilâfet sarayına oturtur. Emîr de bir
perdenin gerisinde saklanır. Muallim dâvetlilere:
- Emir zina yapsa, işkence
etse, şarap içse, gılmanlara (şarkıcı oğlanlara) tâbi olsa ve bunları yapmanın
haram olduğuna da inansa acaba bu durumda emir azledilir mi? diye sorar, âlimler
hep bir ağızdan:
- "Hayır, ancak onun üzerine bu
yaptıklarına karşı tevbe etmesi gerekir" derler.
Muallim bunlara izin verir,
onlar da giderler. Arkadan Kaderî ve Mu'tezilî imamları çağırarak der ki
:- "Emirlerden biri, zulmen
halkın mallarını ellerinden alsa, zina yapsa, şarap içse, gılmana uysa, bunların
haram olduğunu bilerek, kabul ederek bunları yapsa, imam azledilir mi?" Onlar
hep birlikte cevap verirler:
- "Evet azledilir."
Bunlar azledileceğini
söylemekle kalmayıp, fikirlerinde ısrar da ederler. Muallim, çıkmaları için
onlara izin verir. Sonra Emîre:
- "Dediklerini işittin değil
mi?" der ve ilâve eder: "Gördün ya, onlar seni azledilmiş biliyorlar ve seni
imamlıktan çıkardılar. Zira sen bu fenalıkların bir kısmını yapıyorsun."
Emîr onların yakalanıp
hapsedilmelerini emreder ve köklerini kazır. Öyle ki, Buhârâ'da Hanefiler'den
başka kimse kalmaz. Ehl-i Sünnet ve'l-Cemâat âlimlerine değerli hil'atler
verir."[1]
[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/290-291.
İMAM
- B- Bulunması Temenni Edilen Ve Fakat Fiiliyatta Her Zaman Bulunmayan İdeal Şartlar
- İMAM... İmam; Anlam ve Mâhiyeti
- İmama İtaatin Hududu
- İMAMET VE İTAAT MESELESİ
- Zâlim ve Fâsık İmama Karşı Kıyam Hakkı
- C- İhtilaflı Olan Ve Bâtıl Olan Şartlar
- Cemaat/Teşkilât İmamlığı
- Dinimizde İtaate Verilen Ehemmiyet
- Körü Körüne İtaat Yok
- Kur'ân-ı Kerim'de İmam Kavramı
- 1- Sağlam Bir İman ve İstikamet
- Hadis-i Şeriflerde İmam Kavramı
- İmama Ne Zaman İsyan?.
- İtaat Edilecek Üç makam
- Kureyşî Olması Meselesi
- 2- Zihnî Yetenek ve Kültür
- İmam-ı Muntazar
- İmamete En Liyakatli Olan Kim?.
- Makam Hususunda Nizâ
- Ululemr
- 3- Sosyal Kabiliyet
- Azli Gerektiren Tabiî Haller
- İmâmet-i Kübrâ.
- Liyakatsızın İmamlığı
- Ululemr Etrafında Birlik
- 4- İstişâre ve Adâlet
- Azledilen Tekrar Seçilemez
- Biat Şartı İtaat
- İmamet-i Kübra'da Aranan Şartlar
- Zorba İmam