Fecir | Konular | Kitaplar

b) Din Farkı

b



b) Din Farkı:

 

Mûrisle vârisin ayrı dinlerden oluşu bir miras engelidir. Bu konuda İslâm
hukukçularının görüş birliği vardır. Müslüman kâfire, kâfir de müslümana nesep
hısımlığı veya evlilik akdi bulunsa bile mirasçı olamaz. "Müslüman kâfire, kâfir
de müslümana mirasçı olamaz" (Buhâri, Hacc, 44; Meğâzî, 48, Ferâiz, 26; Müslim,
Ferâiz, l; Ebu Dâvud, Ferâiz, 10). "İki ayrı dine mensup olanlar, birbirine
mirasçı olamaz" (Ebû Dâvud, Ferâiz, 10; Tirmizi, Ferâiz, 16; İbn Mâce, Ferâiz,
6) hadisleri buna delildir. Bunun sebebi, müslümanla gayri müslim arasında
velâyet bağının kesik olmasıdır.
Bu
duruma göre, meselâ; müslüman bir erkekle gayri müslim olan karısı arasında
mirasçılık cereyan etmeyeceği gibi, bunlardan doğan çocuklar da babaya tabi
olarak müslüman sayılacaklarından onlarla gayri müslim olan anneleri arasında da
mirasçılık cereyan etmez. Ancak Muaz b. Cebel ve Muâviye ile Tâbiîlerden Mesrûk
b. el-Ecdâ', Saîd b. el-Müseyyeb, İbrâhim enNahâî ve diğer bazı bilginler aksi
görüştedir. Bunlara göre; Müslüman kâfire mirasçı olur. Fakat kâfir müslümana
mirasçı olamaz." Dayandıkları delil şu hadislerdeki genel anlamdır: "İslâm
yücedir, onun üzerine yücelinmez" (Buhârî, Cenâiz, 79) "İslâm arttırır,
eksiltmez" (Ebû Dâvud, Ferâiz, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 230, 236). Bu
konuda sahabe uygulaması da vardır. Bir yahudi vefat edince, biri yahudi diğeri
müslüman olan iki oğlu kalmıştı. Yahudi olan oğlu bütün mirası almak isteyince,
müslüman olan oğlu mahkemeye başvurdu ve hak istedi. Davaya bakan Muaz b. Cebel
(ö.18/639) müslümanı yahudiye mirasçı yapmıştır (el-Askalânî, Bülûgul-Merâm,
Terc. ve Şerh, A. Davudoğlu, İstanbul 1967; III, 206).

Çoğunluk İslâm hukukçuları, müslümanla kâfir arasında mirasın olamıyacağını
ifade eden hadisleri bu konuda ana delil kabul etmiş, azınlığın dayandığı
hadisleri doğrudan mirasla ilgili görmemiştir. Diğer yandan, gayri mûslimler
birbirine mirasçı olabilirler. Çünkü küfür ehli tek millet sayılır. "Ehl-i,
küfür birbirinin velisidir" (el-Enfâl, 8l73) âyetinin genel anlamı bütün gayri
müslimlerin hepsini kapsamına alır. "Hakkın dışında sapıklıktan başka ne vardır"
(Yûnus,10/32) âyeti de bunu ifade eder. Yalnız Mâlikîler, "İki ayrı dine mensup
olanlar birbirine varis olamaz" hadisinin, hristiyan ve yahudilerin kendi
aralarındaki mirasçılığını da kapsadığını söylerler.