Mürtedin Mirası
Mürtedin Mirası
Mürtedin Mirası:
İslâm'ı terkeden kimseye "mürted" denir. Mürted mânen ölmüş sayıldığı için, o ne
müslüman ve ne de kâfire mirasçı olamaz. Mürtedin mirasının başkalarına intikali
konusunda ise görüş ayrılıkları vardır. Ebû Hanife'ye göre, irtidattan önce
kazandığı mal varlığı müslüman varislerine gider..Sonra kazandıkları ise beytü'l-mâle
"fey" geliri kaydedilir. (bk. "Fey" ve "Ganîmet" maddeleri). Mürted kadınsa,
bütün mirası müslüman mirasçılarına intikal eder. İmam Ebû Yûsuf ve İmam
Muhammed'e göre, irtidattan önce ve sonra kazandığı malları müslüman varislerine
intikal eder. Bu iki müçtehid, erkek ve kadın mürted arasında miras bakımından
bir ayırım yapmaz.
Şâfiî, Mâliki ve Hanbelilere göre, aslî inkârcıda olduğu gibi mürted mirasçı
olamaz ve ona da başkası mirasçı olamaz. Bütün malı, beytü'l-mal için fey'
geliri kaydedilir. Çünkü o, irtidat etmekle, İslâm toplumuna karşı harp ilân
etmiş sayılır ve servetine de harbînin malına uygulanan hükümlerin uygulanması
gerekir. Ancak bu hükümler, mürted irtidadı üzere ölürse uygulanır. Hayatta
olduğu sürece malı bekletilir. İslâm'a dönerse, malı kendisine verilir (İbnü'l-Hümâm,
Fethu'l-Kadîr, Mısır 1315-/1317, IV, 390 vd.; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müçtehid,
Mısır, t.y., II, 322-329; ez-Zühaylî, a.g.e, VIII, 263-266).
Mürtedin Mirası:
İslâm'ı terkeden kimseye "mürted" denir. Mürted mânen ölmüş sayıldığı için, o ne
müslüman ve ne de kâfire mirasçı olamaz. Mürtedin mirasının başkalarına intikali
konusunda ise görüş ayrılıkları vardır. Ebû Hanife'ye göre, irtidattan önce
kazandığı mal varlığı müslüman varislerine gider..Sonra kazandıkları ise beytü'l-mâle
"fey" geliri kaydedilir. (bk. "Fey" ve "Ganîmet" maddeleri). Mürted kadınsa,
bütün mirası müslüman mirasçılarına intikal eder. İmam Ebû Yûsuf ve İmam
Muhammed'e göre, irtidattan önce ve sonra kazandığı malları müslüman varislerine
intikal eder. Bu iki müçtehid, erkek ve kadın mürted arasında miras bakımından
bir ayırım yapmaz.
Şâfiî, Mâliki ve Hanbelilere göre, aslî inkârcıda olduğu gibi mürted mirasçı
olamaz ve ona da başkası mirasçı olamaz. Bütün malı, beytü'l-mal için fey'
geliri kaydedilir. Çünkü o, irtidat etmekle, İslâm toplumuna karşı harp ilân
etmiş sayılır ve servetine de harbînin malına uygulanan hükümlerin uygulanması
gerekir. Ancak bu hükümler, mürted irtidadı üzere ölürse uygulanır. Hayatta
olduğu sürece malı bekletilir. İslâm'a dönerse, malı kendisine verilir (İbnü'l-Hümâm,
Fethu'l-Kadîr, Mısır 1315-/1317, IV, 390 vd.; İbn Rüşd, Bidâyetü'l-Müçtehid,
Mısır, t.y., II, 322-329; ez-Zühaylî, a.g.e, VIII, 263-266).
MÎRÂS
- MÎRÂS.
- Mîrâs; Anlam ve Mâhiyeti
- Mirasın Dayandığı Deliller
- 1. Kur'ân-ı Kerîm'den Deliller
- a) Çocuklar ve Ana-Babanın Mirası
- b) Karı-Kocanın Mirası
- c) Kardeşlerin Mirası
- d) Zevi'l-Erhâmın Mirası
- 2. Sünnet Delili
- 3. İcmâ Delili
- Mirasın Rükünleri
- Mirasçı Olmanın Sebepleri
- 1. Hısımlık
- 2. Evlilik
- 3. Velâ
- Mirasın Şartları
- 1. Mûrisin Ölmesi
- 2. Mirasçının Hayatta Olması
- 3. Miras Engeli Bulunmaması
- a) Öldürme
- Kasden Öldürme
- Kasda Benzer Şekilde Öldürme
- Hata Sayılan Öldürme
- Dolaylı Yoldan Ölüme Sebebiyet Verme (Tesebbüb)
- b) Din Farkı
- Mürtedin Mirası
- c) Tebealık Farkı (İhtilâfu'd-Dâreyn)
- d) Kölelik
- Vâris.
- Kur'ân-ı Kerim'de Miras Kavramı