Zimmî; Fethi Bekleyen Aday, En Azından Fethe Engel Ol(a)mayan Kişi

Zimmî

Zimmî; Fethi Bekleyen Aday, En Azından Fethe
Engel Ol(a)mayan Kişi



Zimmî; Mal, can, ırz ve dini için İslâm devleti
tarafından güvence verilmiş olan ehl-i kitaba denir. Zimmet ehlinden bir kişi
demektir. Zimmet; söz, güvence, kefâlet, hak, saygı, kendileriyle anlaşma
yapılan topluluk anlamlarına gelir. Ehl-i zimmet ise; hristiyan, yahudi ve
başkaları gibi ehl-i kitaptan İslâm yurdunda oturanlardan kendileriyle anlaşma
yapılanlar demektir. Zimmetin çoğulu "zimem"dir. Bir fıkıh terimi olarak zimmet;
gayri müslimlerin cizye verip itaat etmelerine karşılık İslâm topraklarında
yerleşmelerine izin verilmesi; mal, can, ırz ve inançlarının korunması ve dış
saldırılara karşı İslâm Devleti tarafından savunulmaları demektir. Gayr-i
müslimlerle zimmet anlaşmasını ancak İslâm devlet başkanı veya yetki verdiği
kimse yapabilir. Çünkü ehl-i kitapla zimmet anlaşması yapılması görüş ve takdir
hakkı kullanılması gerektiren önemli bir konudur. Diğer yandan Mâlikîlere göre,
zimmet akdini İslâm devlet başkanından başkası yaparsa yine onlara emân verilir,
öldürülmez ve esir edilmezler. Ancak bu durumda devlet başkanı bu akdi geçerli
sayma ya da onları güvencede olacakları bir yere kadar geri çevirme yetkisine
sahiptir (İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, 1. baskı, Mısır 1316/1898, IV, 368; eş-Şirbinî,
Muğnî'l-Muhtâr, Mısır t.y., IV, 243; ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh,
2. baskı, Dimaşk, 1405/1985, VI, 442).