4. Zimmîye nâfile sadaka vermek

4

4. Zimmîye nâfile sadaka vermek:



Zekât yalnız müslüman olan yedi sınıfa verilir:
"Zekât, Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, yoksullara, zekâtı
toplayan memurlara, kalbleri İslâm'a ısındırılmak istenenlere, kölelere,
borçlulara, Allah yolunda cihad edenlere ve yolda kalanlara verilir" (9/Tvbe,
60).

Nâfile sadakalar ise yahudi, hristiyan veya
mecûsîlerden fasık ya da kâfir olanlara verilebilir. Bunların zimmî veya harbî
olması da hükmü değiştirmez. Delil şu âyettir: "Onlar, yemeğe ihtiyaç ve
istekleri olduğu halde, onu yoksula, yetime ve esire yedirirler"
(el-İnsân,76/8). Âyetteki "esir" harbî statüsünde bir kişidir. Hz. Peygamber'in,
susuz köpeği sulayan kimse hakkında şöyle buyurduğu nakledilmiştir: "Her ciğeri
yaş olan hayvana yardımda ecir vardır" (Buhârî, Mezâlim, 23, Edeb, 37, Müsâkât,
9; Müslim, Selâm,153; Ebû Dâvud, Cihâd, 44; Mâlik, Muvatta', Sıfatü'n-Nebî, 23).
Başka bir hadiste şöyle buyurulur: "Senin yemeğini Allah'tan sakınandan
başkası yemesin" (Tirmizî, Zühd 56; Ebû Dâvud, Edeb 16; Ahmed bin Hanbel,
III/38). Burada daha fazîletli olan sadaka verme kastedilmiştir.

Diğer yandan Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed'e göre
zimmîlere keffaret ve adaktan da verilmesi câizdir. Yemin kefâretini bildiren
âyette şöyle buyurulmuştur: "Bozulan yeminin keffâreti, ailenize yetirdiğinizin
ortalamasından on yoksulu yedirmek veya giydirmek yahut bir köle azat etmektir.
Verecek bir şey bulamayan kimse için de üç gün oruç tutmaktır" (el-Mâide, 5/89).
Bu âyette mü'minle kâfir arasında bir ayırım yapılmamıştır.

[1]






[1]
Hamdi Döndüren, Şâmil İslâm Ansiklopedisi, c. 6, s. 472-477