b- Olumlu Anlamıyla Fitne
b
b- Olumlu Anlamıyla Fitne:
âFitne'
kelimesinin sözlük anlamından anlaşıldığı kadarıyla o, iyiyi köyüden, arı olanı
kirli olandan, doğruyu yalancıdan ayıran bir metodtur. İnsanlar arasında suç,
kötülük, kirlilik arttıkça onların karşılaşacağı fitne de çok olacaktır. Fitne
bu anlamda toplumun kirlerini arıtan, temizleyen bir temizleyici gibidir.
Nitekim içinde zorlukları, sıkıntı ve meşekkatleri barındıran savaş da bir
fitnedir. Savaş bazen, insanların hatalarını, pisliklerini kendi önlerine koyar.
İnanç uğruna
belâ ve sıkıntılara uğrama anlamındaki fitne, olumsuz bir anlam taşımamaktadır.
Bu gibi sıkıntılar inanan kişiyi kararlı kılar, iradesini güçlendirir, ahlâkını
arındırır. Böyle bir fitne kişiyi ve toplumu diní yönden geliştirir, onların
hatalarını gösterdiği gibi, din uğruna sabırlarını da ortaya koyar. Böylece
Allah'ın vereceği karşılığı almalarına zemin hazırlar.
Kur'an,
insanların sürekli olarak âfitne' ile denendiklerini açıklıyor:
"İnsanlar, (yalnızca) âİman ettik' diyerek, fitneye uğratılmadan (denenmeden)
bırakılacaklarını mı sandılar? Andolsun, onlardan öncekileri sınamadan geçirdik
(fitneye uğrattık); Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten
yalancıları da bilmektedir." (Ankebût: 29/2-3)
Bu bağlamda
âfitne' ile âbelâ', aynı anlamdadır. Ne ki âfitne'nin kapsamı biraz daha
geniştir. âBelâ' yalnızca Allah'tan geldiği halde, âfitne' hem Allah'tan hem de
kullardan gelebilir, insan kendisini olduğu kadar başkalarını da fitneye
uğratabilir. âFitne' kelimesinde azap, zorluk ve kötülük yönü daha fazladır.
âFitne'
öncelikli olarak bir sınav yolu olduğuna göre, hem ni'met sebebiyle, hem de
zahmet ve perişanlıktan dolayı olabilir. İnsan, karşılaştığı bütün değerlerle
imtihana tabi tutulabilir. Nitekim Kur'an şöyle diyor:
"Biz sizi
bir imtihan olarak hayır fitnesiyle de şer fitnesiyle de deniyoruz. Ve eninde
sonunda Bize döneceksiniz." (Enbiya: 21/35)
Demek ki
âfitne' imtihanı bir hikmete bağlı olarak bazen Allah'tan gelir, bazen de
kulların bir hatası sebebiyle meydana gelir. Böyle olunca da âfitne', bizzat o
fitneyi meydana getiren için bir uyarı, bir düzelme veya aklını başına alma
imkanıdır.
[1]
[1]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 207.
b- Olumlu Anlamıyla Fitne:
âFitne'
kelimesinin sözlük anlamından anlaşıldığı kadarıyla o, iyiyi köyüden, arı olanı
kirli olandan, doğruyu yalancıdan ayıran bir metodtur. İnsanlar arasında suç,
kötülük, kirlilik arttıkça onların karşılaşacağı fitne de çok olacaktır. Fitne
bu anlamda toplumun kirlerini arıtan, temizleyen bir temizleyici gibidir.
Nitekim içinde zorlukları, sıkıntı ve meşekkatleri barındıran savaş da bir
fitnedir. Savaş bazen, insanların hatalarını, pisliklerini kendi önlerine koyar.
İnanç uğruna
belâ ve sıkıntılara uğrama anlamındaki fitne, olumsuz bir anlam taşımamaktadır.
Bu gibi sıkıntılar inanan kişiyi kararlı kılar, iradesini güçlendirir, ahlâkını
arındırır. Böyle bir fitne kişiyi ve toplumu diní yönden geliştirir, onların
hatalarını gösterdiği gibi, din uğruna sabırlarını da ortaya koyar. Böylece
Allah'ın vereceği karşılığı almalarına zemin hazırlar.
Kur'an,
insanların sürekli olarak âfitne' ile denendiklerini açıklıyor:
"İnsanlar, (yalnızca) âİman ettik' diyerek, fitneye uğratılmadan (denenmeden)
bırakılacaklarını mı sandılar? Andolsun, onlardan öncekileri sınamadan geçirdik
(fitneye uğrattık); Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten
yalancıları da bilmektedir." (Ankebût: 29/2-3)
Bu bağlamda
âfitne' ile âbelâ', aynı anlamdadır. Ne ki âfitne'nin kapsamı biraz daha
geniştir. âBelâ' yalnızca Allah'tan geldiği halde, âfitne' hem Allah'tan hem de
kullardan gelebilir, insan kendisini olduğu kadar başkalarını da fitneye
uğratabilir. âFitne' kelimesinde azap, zorluk ve kötülük yönü daha fazladır.
âFitne'
öncelikli olarak bir sınav yolu olduğuna göre, hem ni'met sebebiyle, hem de
zahmet ve perişanlıktan dolayı olabilir. İnsan, karşılaştığı bütün değerlerle
imtihana tabi tutulabilir. Nitekim Kur'an şöyle diyor:
"Biz sizi
bir imtihan olarak hayır fitnesiyle de şer fitnesiyle de deniyoruz. Ve eninde
sonunda Bize döneceksiniz." (Enbiya: 21/35)
Demek ki
âfitne' imtihanı bir hikmete bağlı olarak bazen Allah'tan gelir, bazen de
kulların bir hatası sebebiyle meydana gelir. Böyle olunca da âfitne', bizzat o
fitneyi meydana getiren için bir uyarı, bir düzelme veya aklını başına alma
imkanıdır.
[1]
[1]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 207.
FİTNE
- 15- Cimrilik Artar
- 4- Öldürmektense Ölmeyi Tercih Etmek
- b- Sosyal ve Ahlâkí Fitne 1- İşkence ve Zulüm;
- FİTNE-FİTEN ..
- Modern Fitne Odakları
- Zulüm, İşkence ve Azap
- * Fitnede Mudafa-i Nefis
- 16- Asiller Öldürülür, Meydan Adilere Kalır
- 2- Belâ ve Sınama
- Fitne; Anlam ve Mâhiyeti
- FİTNE. a- Fitne Kelimesinin Anlam Sahası
- FİTNENİN VASIFLARI
- 1- Fitne Yavaş Gelişir
- 17- Fitnede Gençler Rol Oynar
- 3- Karışıklık ve Kargaşa
- 5- Dilini Tutmak
- b- Olumlu Anlamıyla Fitne
- Olumlu Anlamıyla Fitne
- 18- Katl (Öldürme) Vakaları Artar
- 2- Fitne Bir Kere Çıktı Mı Sonu Gelmez.
- 4- Dünya Ni'metleri;
- 6- Kalben Kerahet
- c- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
- Kur'an-ı Kerim'de Fitne Kavramı
- 19- Teşkilatlar Adına Öldürme.
- 3- Giren Çıkamaz.
- 5- Mal ve Çocuk;
- 7- Mal Ve Evlatça Hiffet
- A- Allah'a Nisbetle Fitne
- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları