c- Fesadın Anlam Sahası

c

c- Fesadın Anlam Sahası:


Tefsirciler
‘fesad' ve bunun türevlerinin bir kaç anlamda kullanıldığını söylüyorlar.
a-
Günah[1],

b-
Küfr, kafirlik[2],
c-
Helâk, bozulup gitme[3],
d-
Öldürme, katillik[4],
e-
Harap etme, bozup dağıtma[5].
‘Fesat',
muazzam bir düzene sahip olan alemin, toplumun ve ferdin yaratılıştan gelen ve
doğal olan dengesinin bozulmasını ifade etmektedir.
Bu kelime
toplumsal, hukukí ve diní boyutuyla değerlendirildiği zaman yine belli bir
düzenin ve dengenin bozulmasını, faydalı olmaktan çıkmasını anlatır.
Sebe' kraliçesi,
ülkesinin Hz. Süleyman tarafından ele geçirilmesiyle, ülkesine hakim olan sosyal
ve siyasí düzenin ‘fesad'a uğrayacağını düşünüyordu.[6]

Yine firavun
Hz. Musa'yı yerleşik diní ve siyasí düzeni için tehdit sayıyor ve onu ifsat
edici kabul ediyordu.[7]
Bu endişeden dolayı onun Hz. Musa'yı öldürmeyi tasarlaması da bir fesattı.[8]

Hz. Yusuf'un
kardeşleri hırsızlıkla itham edilince, kendilerinin o ülkeye fesat çıkarmak için
gelmediklerini söylemişlerdi.[9]

Kur'an, ‘fesat'
kavramını bazen küfr'ün yerine kullanmaktadır. Bu, küfre düşenlerin yaptıkları
işlerin adalete uygun olmaması, salih amel işlemekten uzak bulunmaları
sebebiyledir. Çünkü onlar, kişiyi, toplumu ve çevreyi sulh'a (en iyi hale)
götürmekten acizdir. Kendi hevalarına uygun hüküm verdikleri için kararları ve
işleri ‘fesad'ı önleyemez.[10]

İman etmemek,
Allah'ın yolundan alıkoymak, ya da ‘Allah'tan başka ilâh yoktur' davetinden yüz
çevirmek fesadın ta kendisidir.[11]

‘Fesat çıkarmak'
ile azgınlık (bağy) isyan ve israf (aşırılık) kavramları arasında bir bağlantı
vardır. Nitekim Kur'an firavuna asi ve fesat çıkarıcı demektedir.[12]
Salih (as) kavmine nasihat ederken, onlara müsriflerin (ölçüsüzce davrananların)
emrine uymamalarını, çünkü onların yeryüzünde fesat çıkardıklarını ama ıslah
etmediklerini söyler.[13]

‘Fesat çıkarmak'
üç şekilde olabilir:
1-
Allah'a karşı isyan etmek şeklinde. Buradaki fesat itaatın
karşılığıdır. Allah'ın hükümleri insanın ve toplumun düzenini sağlamak için
gönderildi. Herkes kendi aklına estiği gibi davranırsa huzur ve düzen bozulur.

2- Münafıkların kafirlerle
işbirliği yaparak müslümanların aleyhine çalışmaları şeklinde,
3-
Dinden yana görünerek dine karşı şüphe uyandırıcı, insanları
dinden uzaklaştırıcı tavır sergilemek şeklinde,
Öncelikli
olarak inkârcılar fesat ehlidir. Onlar, insanın, toplumun ıslahını sağlayacak
ilâhí hükümleri reddederler. Toplumun huzurunu bozmak, değerli olan şeyleri
değersiz hale getirmek, hakları ihlâl etmek, insanları İslâmí hükümlerden
uzaklaştırırak beden, aile, toplum ve sosyal hayat dengesini bozmak fesattır.
Haksız yere kan akıtılması, tahrip edici savaşların çıkması, bazı insanların
diğerlerinin yaptıkları yüzünden zarar görmesi, hatta çevre dengesinin
bozulması fesattır.

[14]










[1]
Bakara: 2/11.





[2] Hûd:
11/116.





[3]
Enbiya: 21/22.





[4] Kehf:
18/94; Ğafir: 40/26.





[5]
Bakara: 2/205; Neml: 27/34.





[6] Neml:
27/34.





[7] A'raf:
7/127.





[8] Ğafir:
40/26.





[9] Yusuf:
12/73.





[10]
Yunus: 10/40.





[11] Nahl:
16/88; Ali İmran: 3/62-63.





[12]
Yunus: 10/91.





[13] Şuara:
26/151-152.





[14]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 184-186.