C) Sulh yolu ile (savaşsız) İslâm ülkesine katılan topraklar.
C
C) Sulh yolu ile (savaşsız) İslâm ülkesine
katılan topraklar.
Diğer sahipsiz topraklar gibi bunlar da devlet
mülkiyetine geçer. Bu topraklar devlet namına işletilip geliri toplum yararına
harcanabileceği gibi, devletçe gerekli görülen özel şahıslara da, dağıtılabilir.
Nitekim Benî Nadir arâzî si (Fedek ve çevresi), servetlerini Mekke'de bırakıp
Medine'ye hicret eden yoksul sahabelerle, Medineli üç yoksul sahabeye taksim
edilmiştir. Devletin şahıslara tahsis edeceği bu topraklar prensip olarak arâzî
nin bulunduğu bölgeye göre öşür veya haraç vergisine tabi olur (Fahruddin
er-Râzı; et-Tefsîru'l-Kebîr, XXIX, 284-285; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, III,
288).
Sonuç olarak, savaşla veya savaşsız alınan
toprakların kuru mülkiyeti (raKâbesi) devlete tahsis edilerek, eski sahipleri
olan müslüman veya gayrimüslim kimseler kiracı kabilinden bu topraklardan
yararlanırlar. Tesbit edilen haracı da beytülmale ödemeye devam ederler. Kiracı
durumundaki bu kimselerin arâzî yi satma, hibe, rehin verme gibi tasarrufları,
ve mirasla intikal hükümleri kanunla düzenlenir.
[1]
[1]
H. Döndüren, Şâmil İslâm Ansiklopedisi, c. 2, s. 178-180
C) Sulh yolu ile (savaşsız) İslâm ülkesine
katılan topraklar.
Diğer sahipsiz topraklar gibi bunlar da devlet
mülkiyetine geçer. Bu topraklar devlet namına işletilip geliri toplum yararına
harcanabileceği gibi, devletçe gerekli görülen özel şahıslara da, dağıtılabilir.
Nitekim Benî Nadir arâzî si (Fedek ve çevresi), servetlerini Mekke'de bırakıp
Medine'ye hicret eden yoksul sahabelerle, Medineli üç yoksul sahabeye taksim
edilmiştir. Devletin şahıslara tahsis edeceği bu topraklar prensip olarak arâzî
nin bulunduğu bölgeye göre öşür veya haraç vergisine tabi olur (Fahruddin
er-Râzı; et-Tefsîru'l-Kebîr, XXIX, 284-285; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, III,
288).
Sonuç olarak, savaşla veya savaşsız alınan
toprakların kuru mülkiyeti (raKâbesi) devlete tahsis edilerek, eski sahipleri
olan müslüman veya gayrimüslim kimseler kiracı kabilinden bu topraklardan
yararlanırlar. Tesbit edilen haracı da beytülmale ödemeye devam ederler. Kiracı
durumundaki bu kimselerin arâzî yi satma, hibe, rehin verme gibi tasarrufları,
ve mirasla intikal hükümleri kanunla düzenlenir.
[1]
[1]
H. Döndüren, Şâmil İslâm Ansiklopedisi, c. 2, s. 178-180
FETİH
- 2- Görevleri
- a) Muvazzafa veya vazife harâcı.
- Bir Hayat Tarzı Olarak Fetih
- FETİH .
- Fetih, İşgal ve Terör
- Zimmî; Fethi Bekleyen Aday, En Azından Fethe Engel Ol(a)mayan Kişi
- b) Mukâseme hâracı.
- Fetih; Anlam, Mâhiyet ve Önemi
- Nedir Fetih? .
- Sınırsız ve Sınıfsız Fetih
- Zimmet anlaşmasının yapılma şekli
- Zimmîlerle İlgili Bazı Önemli Hükümler 1. Zimmî ile müslümanın evlenmesi
- 2- Zimmî ile müslüman arasında miras hukuku
- Bir Yürek Fâtihi Olarak Hz. Muhammed... İslâm Fetihlerinin Mantığı
- Kendisi ile Zimmet Akdi Yapılanda Aranan Şartlar
- Kimdir Fâtihler ve Fâtih Adayları? .
- Kur'ân-ı Kerim'de Fetih Kelimesinin Anlamları Kapalı Bilgilere Açıklık Kazandırma
- Tefsirlerden İktibaslar
- 3- Zimmîlerin İslâmî yasaklara saygı göstermesi
- Cizye Yükümlüsünde Bulunması Gereken Şartlar
- Nüzul Zamanı
- Öğretme ve Bilgilendirme
- Terör Silâh Olarak Kullanılan Kaypak Bir Kavram
- Yeniden Fetih Hareketi
- 4. Zimmîye nâfile sadaka vermek
- Cizye Akdinin Hükmü
- İslâm'ın Cihad Anlayışı
- İslâm'ın Yitik Çocukları
- Karar/Yargı Bildirme
- Tarihsel Arka-Plan