Fecir | Konular | Kitaplar

Ölüm Ânında Sebat Göstermek

Ölüm Ânında Sebat Göstermek



Ölüm Ânında Sebat Göstermek:



 

Kâfirler ve fâcirler, en zor
anlarında sebattan mahrum bırakılırlar. Ölüm anında şehâdet getiremezler. Bu,
kötü sonun işaretlerindendir. Bir adama ölmek üzereyken "Lâ ilâhe illâllah de"
denilir. Başını sağa sola oynatarak söylemeyi reddeder. Başka biri ölüm anında
"Bu iyi bir parça. Bunun fiyatı ucuz" der. Bir diğeri satranç taşlarının
isimlerini sayar. Bir başkası da şarkı sözlerini veya melodisini mırıldanır.
Sevgilisinin adını tekrarlar. Çünkü bunlar, dünyada onu Allah'ı zikretmekten
alıkoymuştur. Böylelerinin, yüzünün karardığı veya kötü koktuğu görülür. Ruhları
çıkarken kıble yönünün tersine çevrilirler. Dışından belli olmayıp da içinde
hangi acı halleri yaşadığını ve ölürken nasıl bir ölümle öldüğünü bilemediğimiz
insanlar da işin ayrı bir yönü.

Sâlih insanlara gelince, Allah
onları ölüm anında sebat göstermeye muvaffak kılar. Kelime-i şehâdet getirirler.
Yüzlerinin parladığı ve güzel koku yaydıkları görülür. Ruhları çıkarken
kendilerine bir şekilde müjde verilir.

Ölüm sıkıntısında, Allah'ın sebat
etmeye muvaffak kıldığı insanlardan bir örnek... Ebû Zür'a er-Râzi, hadis
ehlinin imamlarından biri... Şu da hayat hikayesinden bir kesit:

Ebu Zür'a'nın yazıcısı Ebu Cafer
Muhammed b. Ali şöyle anlatır: "Meşheran'da (Rey
şehrinin köylerinden biri)
 Ebû Zür'a'nın yanına gittik. Ölüm
döşeğinde idi. Yanında Ebû Hatim, İbn Varrah, Münzir b. Şâzân ve başka insanlar
vardı. "Ölülerinize (ölmek üzere olanlarınıza) Lâ ilâhe illâllah'ı
söylemesini telkin edin" şeklindeki telkin hadisini zikrettiler. Kendisine
telkinde bulunma konusunda Ebu Zür'a'dan utandılar. ‘Gelin, hadisi zikredelim'
dediler. İbni Varrah şöyle dedi: "Ebû Âsım bize şöyle bildirdi: Abdulhamid b.
Cafer Salih'ten..." "İbnu Ebî" demeye başladı. Gerisini getiremedi. Bunun
üzerine, Ebu Hatim şöyle dedi: "Bündâr bize şunu bildirdi: ‘Ebû Asım, Abdulhamid
b. Cafer'den, o da Sâlih'ten şunu haber verdi.' O da gerisini söyleyemedi.
Diğerleri sustular. Ebu Zür'a ölüm döşeğinde, gözlerini açarak şöyle dedi: ‘Bize
Bündâr şunu bildirdi: Ebû Âsım, bize Abdülhamid b. Cafer'in Salih b. Ebi
Ureyb'den, onun da Kesir b. Murra'dan şöyle rivâyet ettiğini haber verdi: Muaz
b. Cebel şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.s.) buyurdu ki: "Son sözü Lâ ilâhe
illâllah olan cennete girer" Ve ruhu çıktı. Allah rahmet eylesin (Siyeru
A'lâmi'n-Nubelâ, 13/76-85). 

Onun gibiler hakkında Allah şöyle
buyurur: "Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda
yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size
vaadolunan cennetle sevinin!' derler."
(41/Fussilet, 30)

Allah'ım! Bizleri de onlardan
eyle. Allah'ım! İşlerimizde sebat ve doğruda kararlılık dileriz. (8)   

 

Mustafa Çağrı, TDV İslâm Ansiklopedisi, c. 4, s.
328-329

 Şâmil İslâm Ansiklopedisi, c. 6, s. 211

 Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, s.
708-711

 Ferid Aydın, İslâm İnanç Sistemi, 

 A.g.e.

 Tevekkül

 Şamil İslâm Ansiklopedisi, Sebat Maddesi

 Muhammed Salih el-Müneccid, Sebat, Tercüme:
İsmail Yaşa