Fecir | Konular | Kitaplar

Dâru'l-Harb veya Dâru'l-Küfür Olan Bir Ülkede Bir Müslümanın, Gayr-ı Müslimden veya Bankalarından Fâiz Alması

Dâru



 

Dâru'l-Harb veya
Dâru'l-Küfür Olan Bir Ülkede Bir Müslümanın, Gayr-ı Müslimden veya Bankalarından
Fâiz Alması



 

İmam Âzam ile İmam Muhammed'e göre müslüman
olmayan bir memlekette bulunan bir müslümanın müslümanları aldatıp mallarını
çalması veya gasb etmesi câiz olmadığı gibi, gayr-i müslimlerin mallarını da
çalması veya zâyi etmesi câiz değildir. Çünkü İslâm dini müsâmaha ve fazilet
dini olduğu için hiyâneti, aldatmayı, gayri ahlakî ve çirkin şeyleri her yerde
yasaklamaktadır. Ancak küfür diyarında yaşayan bir müslümanın gayr-i müslimden
faiz almasında beis yoktur. Çünkü onlara göre faiz almak hiyânet sayılmaz,
normaldir (el-Fıkhu ale'l-Mezâhibil Erba'a).

Şâfii ile Ebû Yusuf'a göre faiz her yerde
yasaktır. İslâm diyarında da küfür diyarında da onu almak câiz değildir. Alış
verişte, ölçüde, tartıda müslümanlara gösterilen muâmeleyi gayr-i müslimlere de
göstermek icap eder (el-Fetva'l-Kübrâ). Hatta bir kimse meselâ Avrupa'ya
giderse, orada devlete veya şahsa ait bir şey bulursa onu sahibine vermeye
mecburdur (Hidâye).

Küfür diyarında gayr-i müslimlerden faiz almak
câizdir, diyen İmam Âzam ile Muhammed'in sözü daha râcıhdir. (!) Çünkü bir
müslüman parasını meselâ bir Alman bankasına yatırsa (ki yatırması doğru
değildir) onlar, parasını çalıştırıp bol bol kazanacaklar, para sahibi faizini
almadığı takdirde cebine hiç bir şey girmeyecek, üstelik de gayr-i müslimlerin
istihzâlarına mâruz kalacaktır.