Fecir | Konular | Kitaplar

Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması

Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması

Nefsin
Ruh Anlamında Kullanılması:

"Nefs" ile "ruh"un aslında
aynıdır; terbiye edilmemiş rûha "nefs", terbiye edilmiş nefse de ruh denilir.
Nefsin, başka bir deyişle rûhun bizzat "insan rûhu"nu ifâde eder mâhiyette pek
çok yerde kullanıldığını görüyoruz. Hatta Kur'an'da "nefs"in en çok "ruh"
anlamında kullanıldığını söyleyebiliriz.
Önce "nefs"in farklı
özellikleriyle ilgili âyetlere göz atalım: Nefs-i levvâme: "Hayır! Devamlı
kendini kınayan nefse yemin ederim." (75/Kıyâmet, 2). Nefs-i mülheme ile
ilgili olarak: "Nefse ve onu şekillendirene; ona fücûrunu
(bozukluğunu/isyânını) ve takvâsını (korunmasını/itaatini) ilham edene yemin
olsun." (91/Şems, 7-8) buyurulur. Nefs-i mutmainne ile ilgili olarak ise:
"Ey mutmain (huzura eren nefis!" (89/Fecr, 27) diye "nefs"e hitap
edilmektedir. Bu âyetteki "nefs" sözcüğünü, âlimlerin çoğunluğu "zât" mânâsına,
bir bölümü de "ruh" mânâsına almışlardır. Nefs-i mutmainne; "huzura ermiş nefis"
veya "huzura ermiş ruh" demek olur (Elmalılı).
Râdıye ve Mardıyye nefse işaret
eden âyette: "Râzı olmuş ve kendisinden râzı olunmuş olarak Rabbine dön!"
(89/Fecr, 28) buyurulmaktadır. Nefs-i kâmileye işaret eden âyet-i kerîmede ise:
"Nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir. Onu kirletip örten ziyâna
uğramıştır." (91/Şems, 9-10) buyuruluyor.
Nefsin farklı özellikleriyle
ilgili olarak zikrettiğimiz tüm bu âyetler hep "ruh" anlamındadır. Bunun dışında
"ruh" anlamına gelen diğer âyet-i kerîmelere de birkaç örnek vermek yerinde
olacaktır: "O zâlimler ölüm dalgaları içinde, melekler de ellerini uzatmış:
'Haydi, nefislerinizi çıkarın!' (derken) onların halini bir görsen." (6/En'âm,
93); "Allah, öldükleri sırada nefisleri (canları, ruhları) alır, ölmeyenleri
de uykularında (bedenlerinden alıp kendilerinden geçirir); sonra ölümüne
hükmettiğini yanında tutar, ötekileri de belli bir süreye kadar (bedenlerine)
geri gönderir." (39/Zümer, 42)