Tasavvufta Nefis
Tasavvufta Nefis
Tasavvufta Nefis:
Kuşeyrî'ye göre nefis, kulun
sıfatlarının, huylarının, davranışlarının kötülerine verilen isimdir (Kuşeyri,
Risâle, I/305). Nefis, tasavvufta bütünüyle yok edilmesi gereken bir şeydir.
Nefis, tümüyle olumsuzdur ve öldürülmelidir. Tasavvufta nefsin ölümlü ve
iğretiden ölümsüze doğru yükselişi şeklinde yorumlanan yedi aşama vardır. Nefsin
merteberini mutasavvıflar şöyle sıralarlar: 1- Emmâre: Yabancılarla dolu
karanlıklar mekânı, 2- Levvâme: Nurlar makamı, 3- Mülhime: Sırlara mazhariyet
makamı, 4- Mutmainne: Kemal, olgunluk makamı, 5- Râdıye: Visal, Mevlâ'ya ulaşma
makamı, 6- Mardıyye: Mevlâ'nın fiillerinin tecellî makamı, 7- Kâmile: Mevlâ'nın
makam, isim ve sıfatlarının tecellî makamı (Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetnâme,
Âlem Tic. Y. İst. 1996, s. 556).
Tasavvufçular bu kavramlardan
beşini Kur'an'dan almış, ikisini ise kendileri eklemişlerdir. Mülhime ve kâmile
kavramları Kur'an'da geçmemektedir. Mülhime ile velâyet vahyi almayı kast ederek
yalancı peygamberliğe dâvetiye çıkarmışlar, kâmile ile ise, fenâ fillâhı kast
ederek Allah'da yok olmayı, Allah gibi olmayı hedeflemişlerdir. Diğer beşini de,
diledikleri gibi anlamlandırmışlardır. İmam Gazâlî, İhyâ'sında nefs-i Müsevvile
diye bir kişilikten daha söz etmektedir. Ona göre nefs-i müsevvile günah
işleyen, tevbe eden, tevbesinde bir müddet durduktan sonra yine günahlara dönen,
keşke yapmasaydım diyen, ama tekrar tekrar isyana bulaşan kimselerdir (Gazâlî,
İhyâ, Bedir Y. İst, 1975, c. 4, s. 81).
Tasavvufta Nefis:
Kuşeyrî'ye göre nefis, kulun
sıfatlarının, huylarının, davranışlarının kötülerine verilen isimdir (Kuşeyri,
Risâle, I/305). Nefis, tasavvufta bütünüyle yok edilmesi gereken bir şeydir.
Nefis, tümüyle olumsuzdur ve öldürülmelidir. Tasavvufta nefsin ölümlü ve
iğretiden ölümsüze doğru yükselişi şeklinde yorumlanan yedi aşama vardır. Nefsin
merteberini mutasavvıflar şöyle sıralarlar: 1- Emmâre: Yabancılarla dolu
karanlıklar mekânı, 2- Levvâme: Nurlar makamı, 3- Mülhime: Sırlara mazhariyet
makamı, 4- Mutmainne: Kemal, olgunluk makamı, 5- Râdıye: Visal, Mevlâ'ya ulaşma
makamı, 6- Mardıyye: Mevlâ'nın fiillerinin tecellî makamı, 7- Kâmile: Mevlâ'nın
makam, isim ve sıfatlarının tecellî makamı (Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetnâme,
Âlem Tic. Y. İst. 1996, s. 556).
Tasavvufçular bu kavramlardan
beşini Kur'an'dan almış, ikisini ise kendileri eklemişlerdir. Mülhime ve kâmile
kavramları Kur'an'da geçmemektedir. Mülhime ile velâyet vahyi almayı kast ederek
yalancı peygamberliğe dâvetiye çıkarmışlar, kâmile ile ise, fenâ fillâhı kast
ederek Allah'da yok olmayı, Allah gibi olmayı hedeflemişlerdir. Diğer beşini de,
diledikleri gibi anlamlandırmışlardır. İmam Gazâlî, İhyâ'sında nefs-i Müsevvile
diye bir kişilikten daha söz etmektedir. Ona göre nefs-i müsevvile günah
işleyen, tevbe eden, tevbesinde bir müddet durduktan sonra yine günahlara dönen,
keşke yapmasaydım diyen, ama tekrar tekrar isyana bulaşan kimselerdir (Gazâlî,
İhyâ, Bedir Y. İst, 1975, c. 4, s. 81).
NEFS
- NEFS.
- Nefs; Anlam ve Mâhiyeti
- Nefsin İşlevi
- Nefsin Farklı Özellikleri
- Nefs-i Emmâre
- Nefs-i Levvâme
- Nefs-i Mutmainne
- Nefs-i Râdıye
- Kur'ân-ı Kerim'de Nefs Kavramı
- "Nefs"in Allah Hakkında Kullanılması
- Nefsin Diğer İlâhlar Hakkında Kullanılması
- Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması
- Nefsin "Kalp, Gönül, İçdünya" vb. Anlamlarında Kullanılması
- Nefsin "İnsan Bedeni" Anlamında Kullanılması
- "Nefs"in "Bedenle Birlikte Ruh" Anlamında Kullanılması
- Nefsin "Kötülüğü Emredici" Anlamında Kullanılması
- Nefsin "İnsan, Cin, Melek, Hayvan veya Bitki İçin Zât (Kişi, Kimse, Kendi, Şahıs vb.)" Anlamında Kullanılması
- Nefsin, "Cins, Tür" Anlamında Kullanılması
- Nefsin Diğer Kullanılış Biçimleri
- Kur'ân-ı Kerim'de Nefsin Olumsuz Yönü Anlamındaki Hevâ Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Nefs Kavramı
- Nefsle İlgili Uydurma Hadisler
- Müslüman Nefse Hakaret Edilebilir mi?.
- Nefs Kavramı Çerçevesinde Kur'an'da Kişiliğin Tekâmül Aşamaları
- Nefis ve Ruh
- Kur'an'da Nefsin (Kişiliğin) Tekâmül Aşamaları
- 1- Nefs-i Emmâre
- 2- Nefs-i Levvâme
- 3- Nefs-i Mutmainne
- 4- Nefs-i Râdıye ve Mardıyye