İslâm'a Göre Hâkimiyet
İslâm
İslâm'a Göre
Hâkimiyet:
İslâm'a göre hâkimiyet ve sınırlandırılamaz
egemenlik yalnızca Allah'ındır. Bu konuda bütün gerçek müslümanlar arasında tam
bir fikir birliği vardır. Hüküm koymak Allah'a has bir yetkidir. Başkalarının bu
konuda herhangi bir ortaklığı yoktur. Hiçbir kimsenin Allah ile birlikte hüküm
koyması sözkonusu değildir. O, hükmüne hiçbir kimseyi asla ortak etmez (18/Kehf,
26). İslâm'da gerçeğin ölçüsü ve yegâne hak, Allah'ın Kitabı ve
Rasûlü'nün sünneti olduğundan, herkesin bu hükümleri kabul etmesi gerekir. Kim
kendiliğinden birtakım sözler ortaya koyar ve kendi anlayışına göre bazı
kurallar ortaya atarsa ve bunu kendi anlayışı, hatta dini yorumlayışı sonucunda
ileri sürerse, bu söylenenler Rasûlün getirdiklerine arz olununcaya kadar
ümmetin ona uyması ve anlaşmazlıklarında onun hükmüne başvurması gerekmez. Eğer
Rasûlün getirdikleri ile çatışmaz ve uygun düşerse, doğrulukları belgelenirse
ancak o zaman kabul edilir; fakat Rasûl'ün getirdiklerine aykırı olursa o zaman
bunların reddedilmesi gerekir (İbn Kayyım el-Cevziyye, Zâdu'l-Meâd, 1/38). Çünkü
Yüce Rabbimiz mü'minlerin geçerli bir imana sahip olmaları için aralarındaki
anlaşmazlıklarda Rasûl'ün hükmüne başvurmayı şart koşmakla kalmamış; içlerinde
herhangi bir sıkıntı duymaksızın ve tam bir teslimiyetle, verdiği hükme teslim
olmayı öngörmüş bulunuyor (4/Nisâ, 65).
Kısacası, Allah ve Rasûlü herhangi bir konuda
hüküm vermiş ise, hiçbir mü'minin o konuda istediklerini tercih etme yetkisi
yoktur (33/Ahzâb, 36). "Allah'ın, Rasûlü Muhammed'e indirdiğinden başkası ile
hüküm vermek helâl değildir; çünkü hak yalnız odur. Onun dışında kalan bütün
hükümler ise zulüm ve haksızlıktır. Bu zulüm ve haksızlıkla hükmetmek helâl
değildir. Herhangi bir hâkim (yönetici veya kadı), bu helâl olmayan hükümle
hükmedecek olursa verdiği bu hüküm ebediyyen geçersiz kılınır, onunla amel
edilmez" diyen İbn Hazm (el-Muhallâ, 9/362), buna delil olarak da Kur'ân-ı
Kerim'deki: "Ve onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet..." (5/Mâide,
49) âyetini göstermiştir.
Yüce Rabbimizin hâkimiyetinin boyutlarını ya da
İslâm'ın hâkimiyet yorumunu daha iyi anlayabilmek; diğer taraftan Allah'ın beşer
üzerindeki hâkimiyetinin gerekçelerini kavrayabilmek için "Allah'ın
hâkimiyeti"nin çeşitli yönlerine dikkat çekmek gerekir.
İslâm'a Göre
Hâkimiyet:
İslâm'a göre hâkimiyet ve sınırlandırılamaz
egemenlik yalnızca Allah'ındır. Bu konuda bütün gerçek müslümanlar arasında tam
bir fikir birliği vardır. Hüküm koymak Allah'a has bir yetkidir. Başkalarının bu
konuda herhangi bir ortaklığı yoktur. Hiçbir kimsenin Allah ile birlikte hüküm
koyması sözkonusu değildir. O, hükmüne hiçbir kimseyi asla ortak etmez (18/Kehf,
26). İslâm'da gerçeğin ölçüsü ve yegâne hak, Allah'ın Kitabı ve
Rasûlü'nün sünneti olduğundan, herkesin bu hükümleri kabul etmesi gerekir. Kim
kendiliğinden birtakım sözler ortaya koyar ve kendi anlayışına göre bazı
kurallar ortaya atarsa ve bunu kendi anlayışı, hatta dini yorumlayışı sonucunda
ileri sürerse, bu söylenenler Rasûlün getirdiklerine arz olununcaya kadar
ümmetin ona uyması ve anlaşmazlıklarında onun hükmüne başvurması gerekmez. Eğer
Rasûlün getirdikleri ile çatışmaz ve uygun düşerse, doğrulukları belgelenirse
ancak o zaman kabul edilir; fakat Rasûl'ün getirdiklerine aykırı olursa o zaman
bunların reddedilmesi gerekir (İbn Kayyım el-Cevziyye, Zâdu'l-Meâd, 1/38). Çünkü
Yüce Rabbimiz mü'minlerin geçerli bir imana sahip olmaları için aralarındaki
anlaşmazlıklarda Rasûl'ün hükmüne başvurmayı şart koşmakla kalmamış; içlerinde
herhangi bir sıkıntı duymaksızın ve tam bir teslimiyetle, verdiği hükme teslim
olmayı öngörmüş bulunuyor (4/Nisâ, 65).
Kısacası, Allah ve Rasûlü herhangi bir konuda
hüküm vermiş ise, hiçbir mü'minin o konuda istediklerini tercih etme yetkisi
yoktur (33/Ahzâb, 36). "Allah'ın, Rasûlü Muhammed'e indirdiğinden başkası ile
hüküm vermek helâl değildir; çünkü hak yalnız odur. Onun dışında kalan bütün
hükümler ise zulüm ve haksızlıktır. Bu zulüm ve haksızlıkla hükmetmek helâl
değildir. Herhangi bir hâkim (yönetici veya kadı), bu helâl olmayan hükümle
hükmedecek olursa verdiği bu hüküm ebediyyen geçersiz kılınır, onunla amel
edilmez" diyen İbn Hazm (el-Muhallâ, 9/362), buna delil olarak da Kur'ân-ı
Kerim'deki: "Ve onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet..." (5/Mâide,
49) âyetini göstermiştir.
Yüce Rabbimizin hâkimiyetinin boyutlarını ya da
İslâm'ın hâkimiyet yorumunu daha iyi anlayabilmek; diğer taraftan Allah'ın beşer
üzerindeki hâkimiyetinin gerekçelerini kavrayabilmek için "Allah'ın
hâkimiyeti"nin çeşitli yönlerine dikkat çekmek gerekir.
ŞERİAT
- ŞERİAT
- Şeriat; Anlam ve Mâhiyeti
- İslâm Şeratının Kaynakları
- Kavram Olarak Şeriat
- Kur'an'daki Kullanımı
- Dinin Eşanlamlısı Olarak Şeriat
- Din'in Bölümleri
- Şeriat Kavramı ve Bazı Yanlış Değerlendirmeler
- İslâm Şeriatının Özellikleri
- Şer'î Hüküm..
- 1- Teklifî hüküm
- 2- Vaz'î hüküm
- Kur'ân-ı Kerim'de Şeriat Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Şeriat Kavramı
- Şeriatlerin Esasta Birliği
- Şeriat ve Laiklik
- Şeriate Bağlılık ve İbâdet
- İslâm'ın, Önceki Peygamberlerin Şeriatlarıyla İlişkisi
- Şeriatte Hile Olur mu? Hîle-i Şer'iyye Denilen "Hîle-i Şerriyye"
- Bazı Tasavvuf Erbâbının Şeriatı Basite İndirgemesi
- Zâhir-Bâtın Ayrımı
- Marifet ve Hakikat İddiası
- Şathiye; Şeriatle Bağdaşmayan, İsyanla Dolu Tasavvufî Söz ve Şiirler
- Devlet ve İslâm Devleti
- Siyasî Anlamıyla Devlet
- Müslümanların Tarihinde Devlet
- Devlet Amaç Değildir
- Hâkimiyet/Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah'ındır
- Kur'an'a Göre Hâkimiyet Türleri
- İslâm'a Göre Hâkimiyet