ŞERİAT
ŞERİAT
ŞERİAT
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ
الرَّحِيم
وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ
الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الْكِتَابِ
وَمُهَيْمِناًعَلَيْهِ فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ
أَهْوَاءهُمْ عَمَّا جَاءكَ مِنَ الْحَقِّ لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنكُمْ شِرْعَةً
وَمِنْهَاجاً وَلَوْ شَاء اللّهُ لَجَعَلَكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلَـكِن
لِّيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُم فَاسْتَبِقُوا الخَيْرَاتِ إِلَى الله
مَرْجِعُكُمْ جَمِيعاً فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم
بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ
عَن بَعْضِ مَا
أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ
فَإِن تَوَلَّوْاْ فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ
ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيراً
مِّنَ النَّاسِ
لَفَاسِقُون
"Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu
korumak üzere Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın indirdiği
ile hükmet; sana gelen hakkı/gerçeği bırakıp da onların hevâlarına/arzularına
uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi
sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (Şeriatler ve yolda sizi
deneyip imtihan etmek için (böyle yaptı). Öyleyse hayırda/iyi işlerde
birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık size, üzerinde ayrılığa
düştüğünüz şeyleri (n gerçek tarafını) O haber verecektir."
(5/Mâide, 48)
(Sana şu tâlimâtı verdik:) Aralarında Allah'ın
indirdiği ile hükmet ve onların hevâlarına/arzularına uyma. Allah'ın sana
indirdiği hükümlerin bir kısmında seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer
(hükümden) yüzçevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir
kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zâten fâsıktır/yoldan
çıkmışlardır." (5/Mâide, 49)
ŞERİAT
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ
الرَّحِيم
وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ
الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الْكِتَابِ
وَمُهَيْمِناًعَلَيْهِ فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ
أَهْوَاءهُمْ عَمَّا جَاءكَ مِنَ الْحَقِّ لِكُلٍّ جَعَلْنَا مِنكُمْ شِرْعَةً
وَمِنْهَاجاً وَلَوْ شَاء اللّهُ لَجَعَلَكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلَـكِن
لِّيَبْلُوَكُمْ فِي مَا آتَاكُم فَاسْتَبِقُوا الخَيْرَاتِ إِلَى الله
مَرْجِعُكُمْ جَمِيعاً فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم
بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ
عَن بَعْضِ مَا
أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ
فَإِن تَوَلَّوْاْ فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ
ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيراً
مِّنَ النَّاسِ
لَفَاسِقُون
"Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu
korumak üzere Kitab'ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın indirdiği
ile hükmet; sana gelen hakkı/gerçeği bırakıp da onların hevâlarına/arzularına
uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi
sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (Şeriatler ve yolda sizi
deneyip imtihan etmek için (böyle yaptı). Öyleyse hayırda/iyi işlerde
birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Artık size, üzerinde ayrılığa
düştüğünüz şeyleri (n gerçek tarafını) O haber verecektir."
(5/Mâide, 48)
(Sana şu tâlimâtı verdik:) Aralarında Allah'ın
indirdiği ile hükmet ve onların hevâlarına/arzularına uyma. Allah'ın sana
indirdiği hükümlerin bir kısmında seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer
(hükümden) yüzçevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir
kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zâten fâsıktır/yoldan
çıkmışlardır." (5/Mâide, 49)
ŞERİAT
- ŞERİAT
- Şeriat; Anlam ve Mâhiyeti
- İslâm Şeratının Kaynakları
- Kavram Olarak Şeriat
- Kur'an'daki Kullanımı
- Dinin Eşanlamlısı Olarak Şeriat
- Din'in Bölümleri
- Şeriat Kavramı ve Bazı Yanlış Değerlendirmeler
- İslâm Şeriatının Özellikleri
- Şer'î Hüküm..
- 1- Teklifî hüküm
- 2- Vaz'î hüküm
- Kur'ân-ı Kerim'de Şeriat Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Şeriat Kavramı
- Şeriatlerin Esasta Birliği
- Şeriat ve Laiklik
- Şeriate Bağlılık ve İbâdet
- İslâm'ın, Önceki Peygamberlerin Şeriatlarıyla İlişkisi
- Şeriatte Hile Olur mu? Hîle-i Şer'iyye Denilen "Hîle-i Şerriyye"
- Bazı Tasavvuf Erbâbının Şeriatı Basite İndirgemesi
- Zâhir-Bâtın Ayrımı
- Marifet ve Hakikat İddiası
- Şathiye; Şeriatle Bağdaşmayan, İsyanla Dolu Tasavvufî Söz ve Şiirler
- Devlet ve İslâm Devleti
- Siyasî Anlamıyla Devlet
- Müslümanların Tarihinde Devlet
- Devlet Amaç Değildir
- Hâkimiyet/Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah'ındır
- Kur'an'a Göre Hâkimiyet Türleri
- İslâm'a Göre Hâkimiyet