Ribat ve Râbıta.
Ribat ve Râbıta
Ribat ve Râbıta
Ribat ve râbıta: Ribat
kelimesinin kökü ârabeta' fiilidir. Bu kökten türeyen ârâbıta', âribat', âmurâbıt',
âirtibat', ârâbıt' gibi kelimeler farklı anlamlarda kullanılmaktadır. âRâbıta';
bağ, bağlantı, bağlamak, düşmanla karşılaşmaya hazır olmak gibi mânâlara gelir.
Râbıtanın türediği fiil sözlükte, bir şeyi bağlamak, birinin kalbine sabır
vererek kuvvetlendirmek, kalbi cesur olmak, korku ânında cesaretli olmak
demektir.
Nitekim ârabeta' fiili
Kur'an'da bu anlamda birkaç yerde geçmektedir: "Mûsâ'nın annesi ise, yüreği
boşluk içerisinde sabahladı. Eğer, mü'minlerden olması için kalbi üzerinde
(sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş (rabetnâ) olsaydık, neredeyse onu
(Mûsâ'nın durumunu) açığa vuracaktı." (28/Kasas, 10)
âRibat' bir işe sarılıp devam
etmek, düşmana karşı savaş atları (veya malzemeleri) hazırlamak ve sınırı
düşmana korumak için beklemek demektir. "Onlara karşı gücünüzün yettiği
kuvvet ve ribat atları (cihad malzemeleri) hazırlayınâ¦" (8/Enfâl, 60).
Buradaki âribat', hem savaş için hazırlıklı olmayı, hem de savaş için gerekli
malzemeyi hazırlamayı ifade etmektedir. Eğer mü'minler, düşmanlarına karşı
hazırlıksız olurlarsa, düşmanların saldıracakları gediklerde, sınır boylarında
nöbet tutmazlarsa, yani her an saldırı olacakmış gibi hazırlıklı olmazlarsa;
düşmanları onları gâfil avlayabilir ve onlara zarar verebilirler.
âRibat' aynı zamanda ibâdete
sarılmak, ibâdete devam etmek, gönlü ve duyguları en samimi bir şekilde ibâdet
şuuruna bağlamak demektir. Mü'min her an ibâdete hazırdır, ibâdetinde
süreklidir. O böyle yapmakla, imanına kast eden düşmanlara karşı kendini
korumuş, imanını koruma altına almış olur. Müslümanların sınır boylarında
onların vatanlarını, ırzlarını ve dinlerini korumak için düşmanlara karşı
hazırlıklı olan İslâm askeri gibi, o da imanın yeri olan kalbinin kapısında
imanı tehlikeye düşüren tehlikelere karşı âribat' yapar, nöbet tutar, hazır
olur, ibâdetine sürekli dikkat eder.
Türkçe'de bağ anlamında
kullanılan âirtibat' aslında saldırgan düşmana karşı hazır olmak demektir. Bu
kelime elbette bir şeyle bağ ve bağlantı kurmak anlamına da gelmektedir.
Ribat ve Râbıta
Ribat ve râbıta: Ribat
kelimesinin kökü ârabeta' fiilidir. Bu kökten türeyen ârâbıta', âribat', âmurâbıt',
âirtibat', ârâbıt' gibi kelimeler farklı anlamlarda kullanılmaktadır. âRâbıta';
bağ, bağlantı, bağlamak, düşmanla karşılaşmaya hazır olmak gibi mânâlara gelir.
Râbıtanın türediği fiil sözlükte, bir şeyi bağlamak, birinin kalbine sabır
vererek kuvvetlendirmek, kalbi cesur olmak, korku ânında cesaretli olmak
demektir.
Nitekim ârabeta' fiili
Kur'an'da bu anlamda birkaç yerde geçmektedir: "Mûsâ'nın annesi ise, yüreği
boşluk içerisinde sabahladı. Eğer, mü'minlerden olması için kalbi üzerinde
(sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş (rabetnâ) olsaydık, neredeyse onu
(Mûsâ'nın durumunu) açığa vuracaktı." (28/Kasas, 10)
âRibat' bir işe sarılıp devam
etmek, düşmana karşı savaş atları (veya malzemeleri) hazırlamak ve sınırı
düşmana korumak için beklemek demektir. "Onlara karşı gücünüzün yettiği
kuvvet ve ribat atları (cihad malzemeleri) hazırlayınâ¦" (8/Enfâl, 60).
Buradaki âribat', hem savaş için hazırlıklı olmayı, hem de savaş için gerekli
malzemeyi hazırlamayı ifade etmektedir. Eğer mü'minler, düşmanlarına karşı
hazırlıksız olurlarsa, düşmanların saldıracakları gediklerde, sınır boylarında
nöbet tutmazlarsa, yani her an saldırı olacakmış gibi hazırlıklı olmazlarsa;
düşmanları onları gâfil avlayabilir ve onlara zarar verebilirler.
âRibat' aynı zamanda ibâdete
sarılmak, ibâdete devam etmek, gönlü ve duyguları en samimi bir şekilde ibâdet
şuuruna bağlamak demektir. Mü'min her an ibâdete hazırdır, ibâdetinde
süreklidir. O böyle yapmakla, imanına kast eden düşmanlara karşı kendini
korumuş, imanını koruma altına almış olur. Müslümanların sınır boylarında
onların vatanlarını, ırzlarını ve dinlerini korumak için düşmanlara karşı
hazırlıklı olan İslâm askeri gibi, o da imanın yeri olan kalbinin kapısında
imanı tehlikeye düşüren tehlikelere karşı âribat' yapar, nöbet tutar, hazır
olur, ibâdetine sürekli dikkat eder.
Türkçe'de bağ anlamında
kullanılan âirtibat' aslında saldırgan düşmana karşı hazır olmak demektir. Bu
kelime elbette bir şeyle bağ ve bağlantı kurmak anlamına da gelmektedir.
RİBAT-RABITA-MURÂBATA YAPMAK
- MURÂBATA YAPMAK (CİHAD İÇİN HAZIR OLMAK)
- Murâbata; Anlam ve Mâhiyeti
- Ribat; Anlam ve Mâhiyeti
- Ribat ve Râbıta.
- Râbıta'nın Anlamı
- Murâbıt Kimdir?.
- Kur'ân-ı Kerim'de Murâbata Kavramı
- Hadis-i Şeriflerde Murâbata ve Ribat Kavramı
- Râbıta Kavramının Yozlaştırılması
- Râbıta Nedir?.
- Tarîkat Kaynaklarına Göre Râbıta Hakkında Genel Bilgiler "Râbıta" Kelimesinin Sözlük Ve Terim Anlamı
- Râbıtanın Değişik Tanımları
- Râbıtanın Şartları ve Uygulanış Biçimi
- Tarîkat Rûhânîlerine Göre, Râbıta Yapmanın Kaçınılmaz Lüzumu
- Nakşîbendîlerin Râbıtaya İlişkin Delilleri
- Râbıtaya İlişkin Çok Yönlü Değerlendirmeler Nakşîbendîlikte Anlayış ve Yargı
- TASAVVUFTA RABITA
- Râbıtanın Meşru‘iyeti Âyet-Hadis-İcmâ‘ ve Kıyas ile Sâbittir
- Râbıta, Murâbata ve Murâbıt Kelimelerinin Tahlili
- Mutasavvıflar Tarafından Râbıtayı Anlatan Eserlerden Bazıları
- Tasavvufî Bir Terim Olarak Râbıta
- Rûhânîler ve Râbıta
- Halid Bağdâdî ve Râbıta
- Tasavvuf, Nakşîbendîlik ve Râbıta.
- Tasavvuf
- Nakşîbendîlik.
- Seyr-u Sülûk
- Nakşîbendîlik'de Kerâmet, Menkabe ve Râbıta İlişkisi
- Ermişlik
- Tarîkatta Evliyâ Nasıl Bir Kişiliktir