Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri

Yüce Allah

Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri

* Allah'ın, kullara nimetleri hak etmeden vermesi, daha talepte bulun­ma­dan
kendi lütuf ve keremiyle onlara bağışta bulunması, Kerem sahibi olu­şu­nun bir
göstergesidir. Örneğin dua eden, "Ya Kerîmü'l-afuv / Ey Affeden, Ke­rîm!" der.
Bu kul, işlediği herhangi bir fenalıktan pişman olup tevbe etti­ğinde Allah'ın
onu bağışlaması, affetmesi ve o fenalığın yerine bir iyilik yaz­ması, Yüce
Allah'ın kerem sahibi olduğunu açıkça göstermektedir. Allah tevbe eden kulunu
bağışlayacağını ve kötülüklerini iyiliklere dönüştüreceğini bize şöyle ha­ber
vermektedir:

"Ancak tevbe eden, iman eden ve salih amellerde bulunanlar başka; işte
onla­rın günahlarını, Allah iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok
esir­geyendir."

[1]

Ebû Zer'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle
bu­yur­maktadır: "Şüphesiz ben, cennete en son girecek kimseyi de, cehennem­den
en son çıkacak kimseyi de bilmekteyim. Bir adam getirilir ve: "Ona kü­çük
günah­larını gösterin" denilir. Bunun üzerine ona küçük günahları gösteri­lir
ve: "Sen falan gün şöyle şöyle yaptın; filan gün şöyle şöyle yaptın" denilir. O:
"Evet" der. Çünkü yaptıklarını inkar edemez. İşlediği büyük günahların da
kendi­sine gösterileceğinden korkar. Ancak ona: "Her kötülük yerine sana bir
iyilik verildi" denilir. Bunun üzerine adam: "Ey Rabb'im! İşlediğim daha bü­yük
kötülükler vardı; onları burada göremiyorum" der. Ebû Zer der ki: "Bu söz
üzerine Hz. Peygamber'in güldüğünü gördüm. Öyle ki, azı dişleri görünü­yordu."

[2]

* Allah'ın kullarının işledikleri günahları gizlemesi, onları ortaya
çıkar­ma­ması, kusurlarını örtmesi ve yaptıklarını görmezden gelmesi, O'nun
Kerem sa­hibi oluşunun bir diğer göstergesidir.

* Mü'min kullarının basit ve küçük itaatlerine bile büyük sevaplar ver­mesi,
onları överek onurlandırması ve üstün tutması, Allah'ın ne kadar büyük Ke­rem
sahibi olduğunu gösterir.

Allah'ın, "Ahdime bağlı kalın ki, ben de ahdinize bağlı kalayım."

[3]
diye­rek

kullarıyla ahit yapması O'nun kerem ve ihsanını gösterir. Yine Yüce Al­lah'ın, "Onlar
O'nu sever, O da onları sever"

[4]
buyura­rak kullarını sevdiğini belirtmesi, O'nun ne kadar kerem sahibi olduğunu
göstermektedir.

* Allah'ın "Yerde olanların tümünü sizin için yaratan O'dur. "

[5]
buyura­rak dünyayı ve içindeki bütün nimetleri kulları için yaratması, onların
istifade­sine sunması; "Rabb'inizden olan mağfirete ve eni, göklerle yer
kadar olan cen­nete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır."

[6]
buyura­rak âhireti onların kalacağı ebedî bir yurt yapması, O'nun ihsan ve
kereminin bir başka göstergesidir.

* Allah, kereminin bir göstergesi olarak, göklerde ve yerde bulunan her şeyi
bütün insanların hizmetine verdiğini ve onlara boyun eğdirdiğini belirt­miş ve
şöyle buyurmuştur: "Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların
tümüne sizin için boyun eğdirdi."

[7]

Evet, Allah gerçekten Ekremu'l-ekremîndir. Kerem sahiplerinin en üstü­nü­dür.
Hiç kimse bu niteliğinde ona eşit olamaz, O'nun benzeri bir kerem sa­hibi
kesinlikle yoktur.[8]

Allah'ın bu sıfatından müslümana düşen pay, Allah'ın genel ve özel ihsa­nın­dan,
kereminden ve cömertliğinden yararlanmasıdır. Allah'ın bu özelliğini rehber
edinerek özelde müslümanlara ve genelde tüm insanlara cömertçe dav­ranmalı ve
onlara iyilik yapmalıdır. Sahip olduğu mal, mülk, mevki, ma­kam ve ilmi onların
yararına kullanmalı, her yönden onlara yardımcı olmalı­dır.[9]



* * *






[1]
Furkan,

70.






[2]
Müslim, İman,

190.







[3]
Bakara,

40.






[4]
Maide,

54.






[5]
Bakara,

29.






[6]
Âl-i İmrân,

133.






[7]
Casiye,

13.






[8]
Daha geniş bilgi için bkz. Beyhâki, a.g.e., s.

54-55;
Râzî, a.g.e., s.

264-265;
Kurtubî, a.g.e.,

1/99-130.






[9]
İzz b. Abdüsselâm, "Şeceretü'l-meârif ve'l-ahvâl", s.

93.