BAKİ

Yeni Sayfa 1

﴿

اَلْباَقي ﴾
BÂKÎ

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

"Celal ve ikram sahibi olan Rabb'inin yüzü (zatı) bâkî kalacaktır."

[1]

"Allah, daha hayırlıdır ve daha bâkîdir."

[2]

el-Halîmî, bu isim hakkında şöyle söyler: "Bâkî, Allah'ın "Kadîm" isminin bir
gereğidir.[3]
Allah, bir sebep ve öncesi olmadan var olan bir varlık oldu­ğuna göre varlığının
son bulması ve yok olması mümkün olmamalıdır. Çünkü var­lığından sonra yok olan
her varlık, varlığını sağlayan sebebin orta­dan kalkma­sıyla yok olmaktadır.
Kadîm olan Allah'ın varlığı, herhangi bir sebebe bağlı olmadığına göre;
varlığının son bulması ve yok olması düşünü­lemez. Eğer Allah'ın varlığını
sağlayan bir sebep olsaydı, bu sebebin ortadan kalkma­sıyla O'nun varlığının da
yok olması düşünülebilirdi. Fakat biliyoruz ki, O'nun varlığı herhangi bir
sebebe dayanmamaktadır. Bu da onun yok olmaya­cağını göstermektedir.[4]

Gazâlî ise bu ismi şöyle açıklar: "Geçmiş" ve "gelecek" bizim için geçerli olan
kavramlardır. Bize göre "geçmiş", belirli bir sürenin geçmiş olmasını,
"gele­cek" ise, henüz gelmemiş zamanı ifade eder. Yani hayat bizim için
kesinleş­miş geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelmesi muhtemel gelecek zaman­dan
ibarettir. Halbuki Hak Teâlâ için zaman kavramı geçerli değildir. O za­man üstü
bir varlıktır. Çünkü zamanı O, yaratmıştır. Bu nedenle zaman, O'nun zatından
hiçbir şey değiştiremez. Zaman henüz yaratılmadan önce za­man diye bir şey
yoktu. O hâlde Allah'ın varlığı, zaman yaratıldıktan sonra da ön­ceden olduğu
gibi aynen devam etmektedir.[5]






[1]
Rahmân,

27.






[2]
Tâ-Hâ,

73.






[3]
Beyhakî burada şunu kastetmektedir: "Allah'ın sıfatlarından biri de
"Kıdem" (öncesi olmayan) dir. Öncesi olmayan bir varlığın, hiçbir değişime
uğramadan olduğu gibi Bâkî (ebedi) olması zorunludur. Böylece Allah'ın
"bekâ" sıfatı öncesi olmayan "Kâdim" sıfatının bir gereği olmuştur."





[4]
Beyhakî, "el-Esmâ ve's-sıfât", s.

11-12.






[5]
Gazâlî, a.g.e., s.

107.