Fecir | Konular | Kitaplar

Bu İsmi Bilmenin Faydaları

Bu İsmi Bilmenin Faydaları



Bu İsmi Bilmenin Faydaları



Her müslüman Allah'ın dışında mutlak şefkat sahibi kimse olmadığını, O'nun
şefkatinin biz insanların şefkati gibi olmadığını bilmelidir. Allah'ın
kul­larına bol nimetler vermesi, onları çeşitli tehlikelerden koruması,
nefislerinin arzu ve isteklerinin peşinden koşmalarına mani olması, O'nun
kullarına olan şefkat ve merhametindendir. Bazen bir musibet vererek onları
içinde bulundukları gafletten uyandırması, bazen gittikleri yolda onları
tökez­leterek doğru yola girmelerini sağlaması, O'nun şefkat ve merhametinin bir
gereğidir. Bu belâ ve musibetler dıştan böyle görünebilir; ancak gerçekte
bunlar, kendileri için bir şefkat ve merhamettir. Hz. Peygamber bir hadis-i
şeriflerinde şöyle buyurur: "İnsanlar arasında musibetleri en şiddetli olanlar
peygamberlerdir. Sonra onların izinden giden Allah dostlarıdır. Dinine bağlılık
derecesine göre kişinin başına musibetler gelir. Belâlar, hiçbir hatası olmadan
yeryüzünde yürüyünceye kadar kişinin peşini bırakmaz."[1]



Enes b. Mâlik anlatıyor: Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Sevabın bü­yüklüğü
belânın büyüklüğüne göredir. Allah bir topluluğu sevdiği zaman on­lara belâ
verir. Razı olana rıza, olmayana da gazap vardır."[2]



Allah'ın bu ismini bilen kimse, Allah'ın kendisine şefkat ve merhamet et­tiği
gibi o da, nefsine acımalı, ona gücünden fazla yük yüklememeli ve yapı­sını aşan
şeylerden sorumlu tutmamalıdır. Nefse acımak demek, Allah'ın emirlerini yerine
getirmek, yasaklarından ve tehlikelerden onu korumak de­mektir. Nefsine acıyıp
ona şefkat gösterdiğin gibi, başka insanlara da acımalı ve onlara da şefkat
elini uzatmalısın. Böylece şefkatli bir kalbe sahip olur, her iki dünyada
Allah'ın şefkat ve merhametinin seni kuşatmasını sağlamış olur­sun.[3]



 



* * *



 

 




[1]
    Tirmizî,

2398.
Sahih bir hadistir.





[2]
    Tirmizî,

2396.
Hasen bir hadistir.




[3]
    Kurtubî, a.g.e.,

1/175-176.