Allah Katında Mükemmel Olan Varlık
Allah Katında Mükemmel Olan Varlık
Allah Katında Mükemmel Olan Varlık
Allah katında en
değerli ve en mükemmel olan varlık, O'na eksiksiz bir şekilde ibadet eden, O'na
muhtaçlığını hiçbir zaman unutmayan, daima Rabb'ine muhtaç olduğunu düşünen, bir
an bile O'ndan istiğna etmeyip yüz çevirmeyendir. Bu yüzden Hz. Peygamber daima
şu duayı okurdu: "Allah'ım! Benim bütün işlerimi düzelt ve bir an bile beni
nefsime ve yarattıklarından başka birine terk etme."[1]
Yine Hz. Peygamber, şu duayı çokça okurdu: "Ey kalpleri evirip çeviren! Kalbimi
senin dinin üzerine sabit kıl."[2]
Hz. Peygamber
kalbinin Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediği yöne çevirebileceğini, bu
yüzden hiçbir şeye malik olmadığı biliyordu. Allah bu gerçeği ona şöyle haber
vermişti: "Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, sen onlara az bir
şey (de olsa) eğilim gösterecektin."[3]
Hz. Peygamber'in Allah'a muhtaçlık bilinci, O'nu tanımasına, O'na yakınlığına ve
O'nun katındaki konumuna dayanıyordu. Rabb'ine muhtaç olduğunun bilincinde
olarak kulluğunu eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi nedeniyle, varlıklar
arasında Allah'a en yakın olan, O'nun katında en üstün mevki ve makama sahip
olan O'ydu. O'nun böyle bir konuma sahip olması, işin sadece görünen kısmıydı.
Ama buna rağmen O, insanlara şöyle sesleniyordu: "Ey İnsanlar! Beni bulunduğum
konumumdan daha üstün bir konuma çıkarmanızı asla istemem ve sevmem. Biliniz ki
ben, sadece bir kulum."[4]
Bir başka sözünde ise şöyle söylüyordu: "Hıristiyanların Meryem oğlu Mesih'i
yücelttikleri gibi sizler de beni yüceltmeyin. Bilin ki ben, sadece bir kulum.
Benim hakkımda sadece "O, Allah'ın kulu ve Resûlüdür" deyin."[5]
[1]
Ebû Davud,
5090.
[2]
İbn Mâce,
199.
[3]
İsrâ,
74.
[4]
Ahmed,
3/153,
249.
[5]
Buhârî,
3445.
Daha geniş bilgi için bkz. İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
25.
Allah Katında Mükemmel Olan Varlık
Allah katında en
değerli ve en mükemmel olan varlık, O'na eksiksiz bir şekilde ibadet eden, O'na
muhtaçlığını hiçbir zaman unutmayan, daima Rabb'ine muhtaç olduğunu düşünen, bir
an bile O'ndan istiğna etmeyip yüz çevirmeyendir. Bu yüzden Hz. Peygamber daima
şu duayı okurdu: "Allah'ım! Benim bütün işlerimi düzelt ve bir an bile beni
nefsime ve yarattıklarından başka birine terk etme."[1]
Yine Hz. Peygamber, şu duayı çokça okurdu: "Ey kalpleri evirip çeviren! Kalbimi
senin dinin üzerine sabit kıl."[2]
Hz. Peygamber
kalbinin Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediği yöne çevirebileceğini, bu
yüzden hiçbir şeye malik olmadığı biliyordu. Allah bu gerçeği ona şöyle haber
vermişti: "Eğer biz seni sağlamlaştırmasaydık, andolsun, sen onlara az bir
şey (de olsa) eğilim gösterecektin."[3]
Hz. Peygamber'in Allah'a muhtaçlık bilinci, O'nu tanımasına, O'na yakınlığına ve
O'nun katındaki konumuna dayanıyordu. Rabb'ine muhtaç olduğunun bilincinde
olarak kulluğunu eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi nedeniyle, varlıklar
arasında Allah'a en yakın olan, O'nun katında en üstün mevki ve makama sahip
olan O'ydu. O'nun böyle bir konuma sahip olması, işin sadece görünen kısmıydı.
Ama buna rağmen O, insanlara şöyle sesleniyordu: "Ey İnsanlar! Beni bulunduğum
konumumdan daha üstün bir konuma çıkarmanızı asla istemem ve sevmem. Biliniz ki
ben, sadece bir kulum."[4]
Bir başka sözünde ise şöyle söylüyordu: "Hıristiyanların Meryem oğlu Mesih'i
yücelttikleri gibi sizler de beni yüceltmeyin. Bilin ki ben, sadece bir kulum.
Benim hakkımda sadece "O, Allah'ın kulu ve Resûlüdür" deyin."[5]
[1]
Ebû Davud,
5090.
[2]
İbn Mâce,
199.
[3]
İsrâ,
74.
[4]
Ahmed,
3/153,
249.
[5]
Buhârî,
3445.
Daha geniş bilgi için bkz. İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
25.
Esmau'l-Husna
- Esmau'l-Husna
- İçindekiler
- Önsöz
- Kitap Hakkında
- ALLAH
- "Allah" Adının Bütün İsim ve Sıfatları Kapsaması
- "Allah" Kelimesinin Kökeni
- "Allah" Adı Türememiştir; Türediğini İddia Etmenin Amacı Nedir?
- "Allahümme" Kelimesinin Anlamı
- Basralı Dilbilimcilerin Cevabı
- EKREM-KERİM
- Ekrem'in Anlamı
- Kerîm'in Anlamı
- Ekrem Kerîm Arasındaki Fark
- Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri
- EVVEL-AHİR-ZAHİR-BATIN
- Evvel ve'l-Âhir'in Anlamı
- Fahrüddin Râzî'nin Görüşü
- İbn Kayyim'in görüşü
- Bu İsimleri Bilmenin Sağladığı Yararlar
- BARİ
- Bu İsmi Bilmenin Faydası
- BASİT-KABIZ
- Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları
- BAİS
- Bâ'is İsmini Bilmenin Faydası
- BAKİ
- Bâkî İsminin Anlamları
- BEDİ'
- BER