Allah'ın Varlıklar Üzerindeki Üstünlüğü
Allah
Allah'ın Varlıklar Üzerindeki Üstünlüğü
1-
Mülkün, üstünlüğün, güç ve kuvvetin tamamı tek ve kahhâr olan Allah'a aittir.
O'nun dışındaki her şey, mağlup ve yeniktir. Bütün her şeyin zıddı, karşıtı ve
ortağı vardır. Yalnız O'nun zıddı, karşıtı ve ortağı yoktur. Rüzgarları yaratan
sonra da onları birbirine musallat edip bir kısmını diğerine üstün kılan,
böylece etkisini kırıp yok eden O'dur. Suları yaratan sonra da üzerlerine
rüzgarları musallat eden, böylece onlar üzerinde dilediği şekilde tasarrufta
bulunan O'dur. Ateşi yaratan sonra da suyu ona musallat edip etkisini kıran ve
söndüren O'dur. Demiri yaratan sonra da ateşi ona musallat edip gücünü kıran ve
erimesini sağlayan O'dur. Taşı yaratan sonra da demiri ona musallat edip
kırılmasını ve dağılmasını sağlayan O'dur. Âdem'i ve soyunu yaratan sonra da
İblis ve soyunu onlara musallat eden O'dur. İblis'i ve soyunu yaratan sonra da
melekleri onlara musallat edip her tarafta aranmalarını ve kovalanmalarını
sağlayan O'dur. Sıcaklığı-soğukluğu ve yazı-kışı yaratan sonra da birini
ötekine musallat eden, böylece birbirlerinin etkilerini giderip birbirlerini yok
etmesini sağlayan O'dur. Gece ve gündüzü yaratan sonra da onları birbirine
musallat eden O'dur. Aynı şekilde her türden deniz ve kara hayvanlarını yaratan
sonra da onları birbirine musallat eden O'dur. Özetle, her varlığın zıddı ve
kendisini mağlup eden bir başka varlık vardır.[1]
2-
Allah, yer ve gök ehlini kendisine boyun eğdirmiştir. Gök ehlini kendisine
hizmet etmekle, yer ehlini de kendisine ibadet ve itaat etmekle boyun
eğdirmiştir. Zalim ve zorbaların belini kıran, isyankar ve haddi aşanların
boyunlarını büken, dünyadaki emellerine kavuşmalarına mani olan Allah'tır.
Çocuk sahibi olmak istediği halde olamayan, ihtiyarlamak istemediği halde
ihtiyarlayan, güçlü ve üstün olmak istediği halde bir türlü zilletten
kurtulamayan, zengin olmak istediği halde fakirleşen kimselerin isteklerini
Allah, bildiği bir hikmet gereği engellemektedir. Onların iradesi hiçbir zaman
Allah'ın iradesinin önüne geçemez ve yenemez. Allah'ın istek ve iradesi daima
onların isteklerinin üstündedir. Bu durum Allah'ın mutlak Kâhir ve Gâlip,
varlıkların da mağlup olduklarının bir göstergesidir.[2]
3-
Bütün varlıklar, Allah'ın dilemesi ve hükmü altındadırlar. O'nun izzeti altında
ezilmeyen, sonsuz gücüne boyun eğmeyen hiçbir şey yoktur. Varlıkların dilek ve
istekleri dahi O'nun dilemesi altındadır. Yüce Allah şöyle buyurur: "Allah
dilemedikçe siz dileyemezsiniz."[3]
[1]
İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
233.
[2]
Kurtubî, a.g.e.,
1/
213-214;
Râzî, a.g.e., s.
216-217.
[3]
İnsan,
30.
Allah'ın Varlıklar Üzerindeki Üstünlüğü
1-
Mülkün, üstünlüğün, güç ve kuvvetin tamamı tek ve kahhâr olan Allah'a aittir.
O'nun dışındaki her şey, mağlup ve yeniktir. Bütün her şeyin zıddı, karşıtı ve
ortağı vardır. Yalnız O'nun zıddı, karşıtı ve ortağı yoktur. Rüzgarları yaratan
sonra da onları birbirine musallat edip bir kısmını diğerine üstün kılan,
böylece etkisini kırıp yok eden O'dur. Suları yaratan sonra da üzerlerine
rüzgarları musallat eden, böylece onlar üzerinde dilediği şekilde tasarrufta
bulunan O'dur. Ateşi yaratan sonra da suyu ona musallat edip etkisini kıran ve
söndüren O'dur. Demiri yaratan sonra da ateşi ona musallat edip gücünü kıran ve
erimesini sağlayan O'dur. Taşı yaratan sonra da demiri ona musallat edip
kırılmasını ve dağılmasını sağlayan O'dur. Âdem'i ve soyunu yaratan sonra da
İblis ve soyunu onlara musallat eden O'dur. İblis'i ve soyunu yaratan sonra da
melekleri onlara musallat edip her tarafta aranmalarını ve kovalanmalarını
sağlayan O'dur. Sıcaklığı-soğukluğu ve yazı-kışı yaratan sonra da birini
ötekine musallat eden, böylece birbirlerinin etkilerini giderip birbirlerini yok
etmesini sağlayan O'dur. Gece ve gündüzü yaratan sonra da onları birbirine
musallat eden O'dur. Aynı şekilde her türden deniz ve kara hayvanlarını yaratan
sonra da onları birbirine musallat eden O'dur. Özetle, her varlığın zıddı ve
kendisini mağlup eden bir başka varlık vardır.[1]
2-
Allah, yer ve gök ehlini kendisine boyun eğdirmiştir. Gök ehlini kendisine
hizmet etmekle, yer ehlini de kendisine ibadet ve itaat etmekle boyun
eğdirmiştir. Zalim ve zorbaların belini kıran, isyankar ve haddi aşanların
boyunlarını büken, dünyadaki emellerine kavuşmalarına mani olan Allah'tır.
Çocuk sahibi olmak istediği halde olamayan, ihtiyarlamak istemediği halde
ihtiyarlayan, güçlü ve üstün olmak istediği halde bir türlü zilletten
kurtulamayan, zengin olmak istediği halde fakirleşen kimselerin isteklerini
Allah, bildiği bir hikmet gereği engellemektedir. Onların iradesi hiçbir zaman
Allah'ın iradesinin önüne geçemez ve yenemez. Allah'ın istek ve iradesi daima
onların isteklerinin üstündedir. Bu durum Allah'ın mutlak Kâhir ve Gâlip,
varlıkların da mağlup olduklarının bir göstergesidir.[2]
3-
Bütün varlıklar, Allah'ın dilemesi ve hükmü altındadırlar. O'nun izzeti altında
ezilmeyen, sonsuz gücüne boyun eğmeyen hiçbir şey yoktur. Varlıkların dilek ve
istekleri dahi O'nun dilemesi altındadır. Yüce Allah şöyle buyurur: "Allah
dilemedikçe siz dileyemezsiniz."[3]
[1]
İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
233.
[2]
Kurtubî, a.g.e.,
1/
213-214;
Râzî, a.g.e., s.
216-217.
[3]
İnsan,
30.
Esmau'l-Husna
- Esmau'l-Husna
- İçindekiler
- Önsöz
- Kitap Hakkında
- ALLAH
- "Allah" Adının Bütün İsim ve Sıfatları Kapsaması
- "Allah" Kelimesinin Kökeni
- "Allah" Adı Türememiştir; Türediğini İddia Etmenin Amacı Nedir?
- "Allahümme" Kelimesinin Anlamı
- Basralı Dilbilimcilerin Cevabı
- EKREM-KERİM
- Ekrem'in Anlamı
- Kerîm'in Anlamı
- Ekrem Kerîm Arasındaki Fark
- Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri
- EVVEL-AHİR-ZAHİR-BATIN
- Evvel ve'l-Âhir'in Anlamı
- Fahrüddin Râzî'nin Görüşü
- İbn Kayyim'in görüşü
- Bu İsimleri Bilmenin Sağladığı Yararlar
- BARİ
- Bu İsmi Bilmenin Faydası
- BASİT-KABIZ
- Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları
- BAİS
- Bâ'is İsmini Bilmenin Faydası
- BAKİ
- Bâkî İsminin Anlamları
- BEDİ'
- BER