Kulun Tek Bir İlâha İbadet Etme İhtiyacı
Kulun Tek Bir İlâha İbadet Etme İhtiyacı
Kulun Tek Bir İlâha İbadet Etme İhtiyacı
Yukarıda açıkladığımız gerçekleri öğrendikten sonra bil ki, kulun eşi ve ortağı
olmayan tek bir ilâha ibadet etmeye duyduğu ihtiyaç, bedenin ruha ve gözün ışığa
duyduğu ihtiyaçtan daha fazladır. Hatta bu ihtiyacın kıyas edileceği bir şey
yoktur. Bu yüzden kul, sevgide, korkuda, umutta, tevekkülde, amelde, yeminde,
adakta, itaatte, ihtiyaçlarını iletmede, saygı duymada, yüceltmede, secde etmede
ve kendisine yaklaşmada Allah'a hiçbir ortak koşmamalıdır.
Kulun gerçeği, bedeni değil ruhu ve kalbidir. Ruh ve kalp ise, kendisinden başka
ilâh olmayan gerçek ilâha ibadet etmedikçe düzelmez ve huzur bulamaz. İnsan bu
dünyada ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar mal ve mülk edinirse edinsin,
Allah'ın adını anıp zikretmedikçe, yalnız O'nu sevip ibadet etmedikçe ve
hoşnutluğunu kazanmaya çalışmadıkça mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir.
Dünyevî zevk ve lezzetler, ne kadar çok ve çeşitli olursa olsun insana huzur
vermez. Çünkü bu zevk ve lezzetler sınırlıdır. Sonsuza kadar devam etme imkanı
yoktur. İnsan belirli bir süre bunlardan yaralandıktan sonra hayatı son bulur.
Öldükten sonra da yaptıklarının cezasını mutlaka çeker.[1]
Allah'ı tanımanın, O'nun varlığını, birliğini ve eşsizliğini müşahede etmenin
bazı faydaları işte bulardır.
* * *
[1]
İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
1/99.
Kulun Tek Bir İlâha İbadet Etme İhtiyacı
Yukarıda açıkladığımız gerçekleri öğrendikten sonra bil ki, kulun eşi ve ortağı
olmayan tek bir ilâha ibadet etmeye duyduğu ihtiyaç, bedenin ruha ve gözün ışığa
duyduğu ihtiyaçtan daha fazladır. Hatta bu ihtiyacın kıyas edileceği bir şey
yoktur. Bu yüzden kul, sevgide, korkuda, umutta, tevekkülde, amelde, yeminde,
adakta, itaatte, ihtiyaçlarını iletmede, saygı duymada, yüceltmede, secde etmede
ve kendisine yaklaşmada Allah'a hiçbir ortak koşmamalıdır.
Kulun gerçeği, bedeni değil ruhu ve kalbidir. Ruh ve kalp ise, kendisinden başka
ilâh olmayan gerçek ilâha ibadet etmedikçe düzelmez ve huzur bulamaz. İnsan bu
dünyada ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar mal ve mülk edinirse edinsin,
Allah'ın adını anıp zikretmedikçe, yalnız O'nu sevip ibadet etmedikçe ve
hoşnutluğunu kazanmaya çalışmadıkça mutlu ve huzurlu olması mümkün değildir.
Dünyevî zevk ve lezzetler, ne kadar çok ve çeşitli olursa olsun insana huzur
vermez. Çünkü bu zevk ve lezzetler sınırlıdır. Sonsuza kadar devam etme imkanı
yoktur. İnsan belirli bir süre bunlardan yaralandıktan sonra hayatı son bulur.
Öldükten sonra da yaptıklarının cezasını mutlaka çeker.[1]
Allah'ı tanımanın, O'nun varlığını, birliğini ve eşsizliğini müşahede etmenin
bazı faydaları işte bulardır.
* * *
[1]
İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.
1/99.
Esmau'l-Husna
- Esmau'l-Husna
- İçindekiler
- Önsöz
- Kitap Hakkında
- ALLAH
- "Allah" Adının Bütün İsim ve Sıfatları Kapsaması
- "Allah" Kelimesinin Kökeni
- "Allah" Adı Türememiştir; Türediğini İddia Etmenin Amacı Nedir?
- "Allahümme" Kelimesinin Anlamı
- Basralı Dilbilimcilerin Cevabı
- EKREM-KERİM
- Ekrem'in Anlamı
- Kerîm'in Anlamı
- Ekrem Kerîm Arasındaki Fark
- Yüce Allah'ın Kerem Sahibi Oluşunun Göstergeleri
- EVVEL-AHİR-ZAHİR-BATIN
- Evvel ve'l-Âhir'in Anlamı
- Fahrüddin Râzî'nin Görüşü
- İbn Kayyim'in görüşü
- Bu İsimleri Bilmenin Sağladığı Yararlar
- BARİ
- Bu İsmi Bilmenin Faydası
- BASİT-KABIZ
- Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları
- BAİS
- Bâ'is İsmini Bilmenin Faydası
- BAKİ
- Bâkî İsminin Anlamları
- BEDİ'
- BER